Çağdaş Yalçınkaya’nın açıklamaları şöyle: 

ATEŞE KÖRÜKLE GİDİLDİ

Korona virüsü salgını, ülkemizde aşı tedarikindeki aksaklık, aşılama programını düzgün yönetememe, risk gruplarını doğru tayin edememe ve kötü yönetilen ekonomiyi daha da kötü hale sokmamak ve tam kapanma kararı alamama gibi nedenlerle 3.dalga yükselişine geçmiştir.Tehlike çanlarının böylesi sesli çaldığı bir dönemde pandemiyi zayıflatmak için kararlar almak bir yana dursun, aşılama sürecini tamamlamadan yüz yüze eğitimi başlatarak adeta ateşe körükle gitmiştir.

NE AŞILAMA YAPILDI, NE OKULLAR GÜVENLİ

Bilindiği üzere 24 Şubat'ta aşı olurken poz veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğretmenlerin aşılanmasına dair de takvim açıklamıştı. Bakan Selçuk, aşılama süreci sayesinde yüz yüze eğitimde bir tehlike olmadığını, okulların da "zaten" yüz yüze eğitime hazır olduğunu açıklamıştı. Ama görülüyor ki ne aşılama yapıldı ne de okullar güvenli...

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER…

15 Şubat'ta köy okulları açılmış ve bu okullardaki öğretmenlerin aşılanmasının derhal başlatıldığı duyurulmuştur. Sendikamızın edindiği bilgilere göre, köy okulu öğretmenlerinin; birçoğu asgari ücretin dahi çok altında çalıştırılan ücretli öğretmenlerden oluşmakta olup bu grup aşılanacak öğretmenler kategorisine dahi alınmamıştır. Üstelik taşımalı eğitim utancının bu çağda sürdürülmesi nedeniyle, köy okulları dolmuş taşmış, sendikamız MEB'i bu konuda uyarsa da bir cevap alamamıştır. Köy okullarının hiçbir yoksulluk ve yoksunluğunu gidermeden, içini aşı yapılmamış eğitim çalışanları ve öğrenciyle dolduran zihniyet, bu kabusla diğer okul türlerinde yaşatacaklarının adeta fragmanını izletmiştir. 

80 BİN AŞILAMA VAR

Resmi rakamlar bile 1.100.000 civarında eğitim öğretim personeli varken, sadece 80 bininin aşılandığını ilan etmektedir. Üstelik bu rakamdaki 2.dozu tamamlanan öğretmen sayısının ne olduğu ise açıklanmamıştır. Ayrıca virüs sanki mesleki özelliklere göre bulaşıyormuşçasına okullarda bulunan öğretmenler dışındaki eğitim emekçilerinin aşı konusunda adı dahi geçmemiştir.Temizlik materyallerinin masrafı yine velilerin ve öğretmenlerin sırtına bindirilmiş, çoğu okula sağlık personeli şöyle dursun,  temizlik personeli bile istihdam edilememiştir. Herkes için en güvenli çatı olması gereken okullarımız, bu haliyle hem eğitim emekçileri, hem de öğrenciler için salgın zamanında tehlikeli yerler haline gelmiştir.Her geçen gün ülkemizin en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine vaka ve karantina haberleri gelmekte fakat uygulamada dahi birlik olmadığı anlaşılmaktadır.

AFYON’DA SON DURUM…

Eğitim İş sendikasının Afyonkarahisar'da ve Türkiye'nin birçok kentinde yaptığı araştırmalarda ve sahadan aldığı bilgilere göre öğretmenlerin aşılanma oranının Sayın Milli Eğitim Bakanı' nın ifade ettiği  %10' luk oranın çok altında olduğu görülmektedir. Örneğin Afyonkarahisar' da bazı köylerdeki öğretmenler aşılanmış iken bazı köylerdeki öğretmenler aşılanmamıştır. Zaten ilçe ve il merkezindeki öğretmenler için herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. 

KÖY OKULLARI VE MERKEZİ OKULLARDA VAKALAR VAR!

Afyonkarahisar'da sahadan aldığımız bilgilere göre özellikle köy okulları ve merkezi kalabalık okullarda pozitif vakaların arttığını üzülerek takip ediyoruz. Aşılamanın bu kadar gecikmesi ve vaka sayılarındaki katlanarak artış İl Hıfzıssıhha Kurullarının en kısa sürede önlem almasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle salgının varyantlı halinin 0-9 yaş grubu başta olmak üzere ön ergen ve gençler üzerinde daha etkili olduğu bağımsız araştırmalarca kanıtlanmıştır.

HERKES AŞILANMALI

Yapılacak/yapılması planlanan aşılama takvimi eğitim-öğretim kolundaki tüm paydalşarı kapsamalıdır. Bakanlığın sadece “öğretmenler”den bahsederek yaptığı bu açıklamalar, diğer eğitim emekçilerinin  düşünülmediğinin de ispatıdır. Oysa eğitim bir bütündür; okul, onu var eden tüm bileşenleriyle yekparedir. Tüm kamuoyunun itirazına rağmen yüz yüze eğitim başlatılıyorsa, idari personel, temizlik çalışanları yani eğitimin tüm emekçileri de aşılanmalıdır. 

YÜZ YÜZE EĞİTİMDEN YANAYIZ AMA…

Bütün öğretmenler yüz yüze eğitimin önemini ve gereğini bilmektedir. Okullarda yapılan yüz yüze eğitim kesinlikle ilk tercihimizdir. Ama sağlıklı ortamların oluşması kaydıyla...

Yüz yüze eğitim kararını, aşılama takvimini rasyonel biçimde ayarladıktan ve gerekli tüm tedbirlerin tamamlandıktan sonraya ertelemelisiniz. Eğer bu konuda biz eğitim çevrelerinin itirazlarına yine kulak tıkayacaksanız, en azından canını riske attığınız tüm eğitim emekçilerini derhal aşılatmalısınız. Bu gerçeklik çerçevesinde bir kez daha söylüyoruz: "Kaçan derslerin telafisi mümküdür, ancak tek bir canın bile telafisi olmayacaktır."