18 Haziran 1993’te Siirt’te bulunan Bilgili Jandarma Karakolu’na PKK’lılar saldırı düzenlemiş, bu saldırıda iki asker şehit olmuştu. Afyonkarahisarlı Malul Gazi Piyade Er Muharrem Korkusuz, PKK’lılara karşı sabahın ilk ışıklarına kadar direndi. Uçaksavarla 12 teröristi öldürüp, PKK’lıların karakola sızmasını önleyen Korkusuz, keskin nişancı kurşunu ile göğsünden vurulup gazi oldu. Bu kahramanlığı ile “Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası’nın” Afyonkarahisar’daki tek sahibi olan Korkusuz, madalyonunu dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’ten aldı. ARI VIZILTISI GİBİ MERMİ GELİYORDU O gece yaşadıklarını anlatan Korkusuz, çok yoğun ateş altında kaldığını söyleyerek şöyle konuştu: “Gece yarısından sonra bir anda silah sesleri gelmeye başladı. Her taraftan silah sesleri geliyor. Karakolumuzun az ilerisinde bulunan tepede 25 askerimiz var. Hainler orayı ele geçirip hakimiyeti sağlayacak ve karakolu düşürmek istiyordu. Ben uçaksavar ile karşılık vermeye başladım. Göğüs kafesimin üzerinden keskin nişancı tarafından vuruldum. “Yandım” diye bağırdım, nefesim kesildi, 5 dakika falan konuşamadım. Allah bana güç verdi kalkıp uçaksavarla karşılık vermeye devam ettim. Üzerime mermi yağıyordu. Arı vızıltısı gibi kulağımın dibinde mermi sesi eksik olmadı. Fakat mevziim çok iyiydi. Ondan çok faydalandım. Şafak sökmek üzereyken artık dermanım kalmamıştı, bir anda uyuya kaldım. Bayılmıştım.” dedi. BANA “SEN KAHRAMANSIN” DEDİLER Hastanede tedavi gördüğü esnada komutanlarının yanına gelip “sen kahramansın” dediklerini anlatan Korkusuz: “Gözlerimi açtığımda bir helikopter karakola iniş yapıyordu. Sonrasını hatırlamıyorum. Helikopterde başımı kaldırdığımda bana serum takıyorlardı. Kafamı kaldırdığımda iki battaniyeye sarılmış şehitlerimiz vardı. “Onlar kim” diye sorduğumda “senin arkadaşların” deyince ben bayılmışım. Daha sonra gözlerimi açtığımda komutanlarım başımdaydı. Bana “sen kahramansın” dediler. 12 teröristi öldürdün dediler. Sen olmasaydın tepedeki 25 askeri teslim alacaklardı, hepsi senin sayende kurtuldu dediler. Onların tek şarjör mermisi kalmış. Tabi ben leşleri gözümle görmedim. Komutanlarım keşfe gittiklerinde bunları tespit etmiş.” diye konuştu. BÜTÜN ASKERLERİMİZİ TESLİM ALABİLİRLERDİ 100’e yakın askerin hayatını kurtaran Korkusuz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz kendi birliğimizde 80 kişiye yakındık. Ben olmasaymışım bütün askerlerimizi teslim alıp öldürebilirlerdi. Tepenin üzerindeki 25 askeri teslim almış olsalardı bizi avlarlardı. O gün iki tane şehidimiz vardı. İkisi de karakol üzerindeki tepede şehit olmuş. Onları da kurtarmak isterdim. Onlar hiç aklımdan çıkmıyor.” TÖRENLE MADALYON TAKTILAR Sahip olduğu “Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası”nı nasıl aldığını anlatan Korkusuz: “Alay komutanımız durumu dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’e bildiriyor. O zamanki cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel ile Siirt Alay Komutanlığı’nda tören yaptılar. Bana orada Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası taktılar.” dedi. Bugünkü hislerini de paylaşan Korkusuz: “Önce benim vatanım aklıma gelir. Bu topraklar kolay kazanılmadı. Şimdi desinler ben askere yeniden giderim. Benim için vatanım çok önemli.” şeklinde konuştu.