8 Eylül 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Türkiye’de kalıcı yaz saati uygulamasına başlandı. Uzmanlar bu konuda insanların işe veya okula giderken yeteri kadar güneş ışığı alamadıklarını ve bu doğrultuda toplum sağlığının tehdit altından olduğunu ifade etti. Psikolog Cansu Candoğan ise, “D vitamini eksikliğini hatrı sayılır düzeyde yaşayan bir ülkeyiz biz. Psikolojik anlamda çok hoş zamanlar olmayabiliyor bizim için kış zamanları. Güneş ışığına maruziyeti biz daha çok yaşamak ve yaşatmak isteriz.” dedi.

D vitamini eksikliği depresyona yol açabilir

WhatsApp Image 2023-12-04 at 16.45.08

“Öncelikle uyku ve uyanıklık döngüsü bir bireyin yaşam kalımı için ruhsal sağlığı adına çok kıymetli bir parametre. Dolayısıyla uyku kısmını melatonin dediğimiz bir hormonla birlikte yani zifiri karanlıkta uyumaya birlikte yeterli melatonin desteğiyle biz sağlıyoruz. Ancak uyanıklık kısmını da bunun tam tersiyle birlikte güneş ışınlarına yeterince maruz kalmayla sağlıyoruz. Biz karanlıktayken güne başlayıp hayata devam etme konusunda karanlık bir zamanın güneş ışığına göre bize şöyle bir olumsuz etkisi olabilir; dikkati ve konsantrasyonu toplamakta zorluk görülebilir. Bunu biz çocuklarda daha çok görebiliriz. Yine çocuk, ergen ve yetişkin gruplarında yoğunlaştırılmış agresyon yani bir şeye daha kolay öfkelenebilir olma halini gözlemleyebiliriz. 

Güneş ışığı doğal antidepresan 

Bu noktada aslında biraz çok da olumlu yönlerini göremeyebiliyoruz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; zaten başlı başına sadece güneş ışığını almak doğal antidepresan gibi geliyor. Çünkü D vitamini eksikliğini hatrı sayılır düzeyde yaşayan bir ülkeyiz biz. D vitamini eksikliği dolaylı bir yerden depresyonu ve depresif süreci tetikleyebiliyorken bizim gün içinde daha az güneş ışınlarına maruz kalmamız demek bizler açısından depresif hastalarımızın, depresyon tanılı hastalarımızın zaten çok daha kolay tetiklenebiliyor olduğunu normal bireylerin de daha mutsuzluğa ve çökkünlüğe itilebiliyor olduğunu gösterdiği için açıkçası biraz psikolojik anlamda çok hoş zamanlar olmayabiliyor bizim için kış zamanları. Güneş ışığına maruziyeti biz daha çok yaşamak ve yaşatmak isteriz.

Kış ayında kendinizi 20 dakika açık alana bırakın

Birincisi tabii ki vücudumuz belli biyokimyasallarla aktive oluyor. Nasıl ki bir araç benzini olmadan gidemiyor ya da aracınızın motorundaki yağ eksikse mutlaka bir tekleme oluyor, bireysel anlamda kişiler kendi hekimlerine dahili olabilir sağlık ocağındaki hekimler olabilir, birincisi biyokimyasal kaplarını doldurmak zorundalar D vitamini eşittir güneş ışığı diyoruz zaten. Bunları birincisi sağlık anlamında fiziksel sağlık anlamında bu kaplar biyokimyasal kaplar doldurulacak. İkincisi küçük çocuklar için ya da yetişkinler için de güneş ışığına benzeyen güneş ışığını kopyalayabilen taklit edebilen ışıklandırma sistemleriyle olabilir. Zifiri karanlığı biraz daha belki o acı etkisini azaltabilir. Bir de mutlaka kış ayında bile olsa ben diyorum ki mutlaka en az 20 dakika açık alana maruz bırakın kendinizi. Süzülen o güneş ışığının bile inanın insanın o psikolojik zemininde inanılmaz güzel etkileri olabiliyor.”

Vatandaştan aldığımız cevaplar ise şu şekilde;

“Her yer zifiri karanlık oluyor”

“Ben saat 6:30’da kalkıyorum ki hava daha çok karanlık oluyor. Otobüse de 7:10’da biniyorum ve böyle zifiri karanlık oluyor ki bazı sokaklarda da ışık olmadığı için zorlanıyorum açıkçası.” 

“Gece vardiyasına gider gibiyim”

“Mesela sabah işe gidiyoruz karanlıkta. Kendimi gece vardiyasına gidiyor hissediyorum. Ondan dolayı memnun değilim. Eski haline dönmesini tabi ki isterim.”

“Çocuklar sınıfta uyukluyor”

“Kesinlikle öğrencilerin özellikle bazı grupların karanlıkta yola çıkması demek bu ve çocuklar birkaç yıldır karanlıkta yola çıkıyorlar. Ben bunu doğru bulmuyorum. Kesinlikle eski uygulama geri getirilmeli. Çok erkenden gün ışığını görmeden çocuğun eğitime başlaması zaten doğru değil. Gün ışığını görmeden kimse ayılmıyor. Çocukları sınıfta düşünsenize hala uyuyan çocuklarla muhatap oluyoruz biz. İnşallah değişir.”

“Psikolojik rahatsızlıklara maruz kalabiliriz”

“Kuzey Avrupa ülkelerinde mesela gündüz saatlerinin, gece saatlerinin çok yer değiştirdiği yerlerde insanların nasıl zorlandıklarını birçok psikolojik rahatsızlıklara maruz kaldıklarını biliyoruz. Evet Türkiye'de de maalesef bu kalıcı hale getirildi. Bunun değişmesi, normal önceki haline yaz kış saati uygulaması haline gelmesini arzu ediyor gönül.”

“Kadınlar için bu sistem daha iyi”

“Yok hayır çok güzel böyle kalmasını istiyorum ben. Çünkü sabah erken kalkıyorsun ama akşamları eve dönüş bayanlar için çok güzel oluyor, erken oluyor. Yoksa geri alınırsa saat 5'te 4:30’da ezan okunuyor. Bu kadınlar için risk oluyor, tehdit ediyor. Böyle rahat ulaşım sağlıyorlar, bu şekilde güzel başkanımız güzel düşünmüş. Böyle kalmasını istiyorum.”

>>Kudret Kuş'un Haberi

Tokat’ta korkunç patlama: Mutfakta dehşet anları… Tokat’ta korkunç patlama: Mutfakta dehşet anları…