Ömrümün önemli bir bölümünü bağımlılıkla mücadele ile geçirdim.

Rabbim nasip etti üç evladım oldu dördüncü evladımda bu mücadelemdi.

Bir evladıma ayırdığım zaman ve bütçe kadar bu mücadeleye de zaman ve bütçe ayırdım.

İlk mücadele yıllarımızda uçucu maddeler ön plandaydı.

Ayakkabı yapıştırıcısı, boya incelticisi ve yanıcı gazlar bağımlı çocukların tercihi idi.

O dönemde yaptığımız uyarılara rağmen maalesef yöneticiler tehlikenin farkında değildi.

Yasalarda bu konuda yeterli değildi.

Tedavisi için mahkemeye başvurduğumuz bağımlının kullandığı maddenin yasak olmadığı her yerde rahatça satıldığı kararı çıkmıştı.

5898 sayılı yasa çıkartılırken uçucu maddelere hoş olmayan koku katılması teklifini yaptım ancak maalesef kabul ettiremedim.

Birçok çocuğumuzu bu maddeler yüzünden kaybettik.

Birçok aile bu nedenle dağıldı.

İlerleyen zamanlarda sentetik uyuşturucular piyasaya girdi.

Bunlar ilk zamanlar yurt dışında laboratuvarlarda üretilerek ülkeye sokuldu.

Birçok etken maddesinin yasak olmaması nedeni ile bu maddelerin çoğu piyasada rahatça müşteri buldu.

Talebin çok fazla olması sebebi ile merdiven altı imalathanelerde üretilip bu ülkenin gençlerini göz göre göre ölüme terk ettik.

Artık parklarda sokaklarda gençlerin halini görünce bilinçlendik ama su köprüyü bölmüştü.

Artık günümüzde Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranda uyuşturucuları yakalanıyor.

Teknik olarak yakalanan uyuşturucunun en az beş katı piyasadadır.

Birde günümüzün en önemli sıkıntısı tütün satan işyerlerinin mantar gibi çoğalması.

Bu ülkenin yirmi beş senedir tütün kullanımı ile yaptığı mücadele son üç yıldır maalesef tütün satan iş yerleri sayesinde başarısız olmuştur.

Sokaklarda birçokgencin elinde sigara.

Bakkal ruhsatı ile kolayca açılan bu işyerleri gençleri kolayca tütün ve diğer bağımlılık yapan maddelere ulaştırıyor.

Hatta iş o kadar abartılıyor ki okul bahçe duvarlarına kadar bu iş yerleri kolayca ruhsat alıp açılabiliyor.

Tütün kullanımında bu kafelerin önlerinin sera şeklinde kapatılıp kullanılmasına izin verilmesi de büyük etken oldu.

Bu konuda da yıllardır uyarıyorum ama bizi takan yok maalesef.

Bunu bir sebebi tabii ki bu işlerden rant elde edenler bizden çok güçlüler onların talepleri daha etkili oluyor.

Diğer sebebi de yetkililerin bu yorucu mücadeleye yanaşmamaları.

BAĞIMLILARI YOKMUŞ GİBİ DAVRANMAK KOLAY GELİYOR.

***

Takipçilerim bilir haftalardır Reis namzetlerinden bağımlılıkla mücadele için projeler beklediğimi söylüyorum.

Geçen haftalarda Dr Mahmut Koçak bey güzel bir proje açıkladı bende kedisine teşekkür edip madalyasını taktım.

Orada basın mensuplarına açıkladığım gibi bu bir siyasi tavır değil insani tavırdır.

Diğer adaylardan olumlu veya olumsuz bir dönüş almadım.

Acaba bizleri yokmuş gibi mi davranıyorlar.

Haberleri olmayacağını sanmıyorum en azından ilgili haberi görmüşlerdir.

Lütfen bu konuya önem versinler.

Allah korusun bağımlılık hiç beklemedikleri anda sevdiklerinin başına gelebilir.

Buradan tekrar sesleniyorum duyanlar duymayanlara duyursun.

Lütfen cevap versinler.

Sağlıkla selametle kalın.