Sizlere önümüzdeki haftalarda değerli uzman konuğumun danışmanlığında, zaman zaman arkeolojiden, müzecilikten, ilimizin tarihi yerlerinden bahsetmek istiyorum. Bunun için arkeoloji konusunda uzman, mesleğini seven, donanımlı bir arkeolog olan, Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi’nin uzman arkeologlarından Muhammed Sevim’e danışmak niyetindeydim. Valilikten konuyu belirten dilekçeyle izin de aldım. Ancak kendisi de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na izin için başvurduğunda “Yerel basında süreli olarak yayınlanmakta olan gazetelerde, ilinizin tanıtımı ile ilgili, arkeolojik ve tarihi konularda köşe yazıları yazılması talebiniz uygun görülmemiştir” cevabını alınca; kıymeti, dostluğu ve yaşına rağmen derin bilgisi, mesleğine olan sevgisi sohbetlerimizde baki kalmak üzere başka bir arkeolog dostumuza danışmaya karar verdim. Danışmanımızın ismini paylaşmayacağım. Gazetecilerin haber kaynağını gizli tutma ve açıklamama hakkı olduğunu bilirsiniz, ben de izlediğim filmlerden öğrenmiştim. Şaka bir yana, amaç sadece bir şehri uzmanına danışarak, konu edilecek yerlerin hikayelerini, önemli kısımları işin uzmanından dinleyerek paylaşmak olduğunda, bunda bir sakınca görmememiz gerekir diye düşünüyorum. Konular hakkında gençlerin bizleri bilgilendirmesi, onlara bunun için alan açmamız gerekir. Ülkemiz kendine güvenen gençlerin ellerinde gelişecek. Tarihten, arkeolojiden hikayeler, olaylar, figürler anlatmak çok önemli. Üstelik de anlatacak kişi alanında uzman, eğitimli, donanımlı. Hatta bırakalım o anlatsın, biz dinleyelim. Çünkü biz dinlersek, gençler dinleyecek ve bilirsek sahip çıkacağız. Çünkü anlatılan bizim hikayemiz, çünkü anlatılan biziz.
Peki neden arkeoloji. Aslına bakarsanız yaş aldıkça tarih benim için oldukça önem kazandı. Gençken tarih senin için ne ifade eder diye sorsaydınız, üniversite sınav sorularıdır diyebilirdim. Ama yine gençken arkeoloji için bu cevabı asla vermezdim çünkü Indiana Jones vardı. Harrison Ford’un canlandırdığı Dr. Henry Walton “İndiana” Jones, Jr., tarihçi, asker ve arkeoloji profesörüydü. Steven Spielberg ve George Lucas tarafından yaratılan macera, komedi ve aksiyon türündeki filmler dört bölümden oluşan bir seri. Senaryosunu George Lucas’ın yazdığı serinin beşinci filmi de proje aşamasındaymış. İndiana Jones her filmde ayrı bir macera yaşıyor. Benim yaşlarımda olanlar mutlaka ucundan, kıyısından da olsa İndiana Jones’tan haberdarlardır. Arkeolog tanıdıklarımızla sohbet ederken onlara siz de İndiana Jones gibi maceralar yaşıyorsunuzdur kesin diye şaka yapardım. Ama aslında şaka yapmıyormuşum, gerçekten de çalışmaları aksiyon, macera içeriyormuş. İndiana Jones karakteriyle sevdiğimiz arkeolojiye dair bilgilere, gençlerin de ısınacağını düşünüyorum, umuyorum.
Hafta içi Nuh Köyü İlkokulu müdürü Ömer Sezer hocamızın davetiyle okulumuzu ziyarete gittim. Ömer Hocamız “Şairler Sınıfı Şiir Defterim, Sanat Sınıfı” isimli bir proje başlatmış okulunda. Ömer Hocamız daha önce de çocuklarımızın zihinlerine, kalplerine; vicdan, saygı, paylaşma tohumları ektiği projeler gerçekleştirmiş. Bu etkinlikte biz de çocuklarımızla birlikte duvara bir ağaç boyadık ve tuvale resim yaptık. Gamzenur Hocamız ve Şerife Hocamız ile beraber velilerimiz ve çocuklarımızla ile söyleşi gerçekleştirdik. Resimden, sanattan, hayattan bahsettik. Genç, pırıl pırıl, gayretli ve zarif, asil öğretmenlerimizle, kalplerinin temizliği gözlerinden ışın gibi çıkan, meraklarına ve ilgilerine hayran olduğum çocuklarımızla olmak o kadar iyi geldi ki.. Tertemiz bir su buldum ve arındım saydım kendimi. Çok şükür Ömer Sezer, Gamzenur Sezer, Şerife Özer Hocalarımız ve tanımaktan mutlu olduğum Arzu Hocamız, Zeynep Hocamız ve bu hocalarımız gibi, öğretmenliği adlı adınca, tüm zarafeti, şefkati ve bilgeliğiyle yapan hocalarımız iyi ki var. Geçmişe göre azalan öğrencilerine hayatı öğretmek için uğraşan, gayretine kanat takan öğretmenlerimiz iyi ki var. Farklı alanlarda üreten, zorluklara rağmen didinen gençleri gördükçe mutlu oluyorum, geleceğe dair umut doluyorum. Uzman oldukları, ilerlemek istedikleri alanlarda onların önünü açmamız gerektiğini, doğdukları yerde konfor ve keyifle yaşayabilmeleri için onlara yaşanası köyler, şehirler bırakmamız gerektiğini görüyorum. Tüm bunlar mümkün. Bana bu hayatları gösteren, gayret veren sanat iyi ki var, Sanatla Kalın
