Komşumuz Irak’ın Dohuk şehri Zaho ilçesi bir dere kenarına yapılan saldırıda ilk belirlemelere göre 8 kişinin hayatını kaybettiği, 23 kişininde yaralandığı haberi bu haftanın gündemiydi.

O bölgede köşeye sıkışmış terör örgütü bu olayı hemen Türk Silahlı Kuvvetleri ne mal ederek Irak’ta büyük bir propagandaya başladı.

Türkiye aleyhine gösteriler yapılıyor Türk bayrakları yakılıyor.

İş yerlerinin kapılarına Türk’ler giremez yazıları asılıyor.

Irak’ta bulunan Türk vatandaşları sıkıntılar yaşıyor.

Irak Hükümeti Türkiye’yi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine şikâyet etmeye hazırlanıyor.

Türkiye ile diplomatik ilişkilerini kesiyor.

Türk Askerlerinin böyle bir saldırıyı yapması tabii ki düşünülemez.

Ortada büyük bir yanıltma haber varken asıl benim sorum şu:

Halen Cumhurbaşkanı Irak Özel Temsilcisi olarak vazife yapmakta (Kaynak tbmm gov.tr) olan Milletvekilimiz Veysel Eroğlu’nun sesi niye hiç çıkmıyor.

Daha önceki yazılarımda da temsilcilik adına neler yaptığını sormuştum.

Bu görev bir defa verildi sonra unutuldu mu?

Ya da birkaç yerden maaş alınması için verilen bir görev mi?

Veysel Eroğlu için işte fırsat çıksın ortaya bu sorunu çözmek için elinden geleni yapsın.

En azından bir basın açıklaması yapsın.

***

Afyonkarahisar’ın Üzerindeki Lanet Kalktı mı?

Geçtiğimiz haftalarda Belediye Başkanı Mehmet Zeybek Serdar Tuncer’in kurucusu olduğu My mecra Youtube kanalına konuk oldu.

Burada Eski Paşa Camisinin 1930’da tek parti döneminde belediye meclisi kararı ile yıktırılıp yerine anıt yapıldığını söylüyor.

Yeni Paşa Camisi içinde “İyi ki yapmışız diyoruz çünkü vakıf eserlerinin üzerinde lanetler var. İbadete açtığımız andan itibaren hangi işe el attıysak işlerimiz düzgün gidiyor. Şehrin üzerindeki lanet kalmış oldu…”diyor.

Başkanın konuşmasının özeti ikinci bir Lozan anlaşması vakası olabilir.

Unutanlara hatırlatayım petrollerimizi Lozan Anlaşması nedeniyle çıkartamıyoruz demişti.

Tarihi gerçeklere dayanmayan duyumlara ve dedikodulara dayalı bilgileri anlatıyor.

Kayıtlara geçen gerçekleri yazalım.

- Anıtın yapılışının camii ile alakası yok.

- Anıt Türk Askerinin gücünü temsil ediyor.

- Camii Yunan işgali esnasında değişik amaçlarla kullanılıyor.

Halk üzerinde kötü hatıraları var.

- İşgal güçleri şehirden kaçarken camiyi kullanılamaz halde harap ediyorlar.

- Zamanın belediye meclisi kararı ile enkazları kaldırıp kamu yararına kullanıma açıyorlar.

- Caminin vakfı da yok.

***

Zafer Müzesi Etrafında Eylem Yapalım mı?

Zafer Müzesi haberini ilk Afyon Postası’nda yapmıştım.

Binanın göçmek üzere olduğu kaderine terk edildiğini belirtmiştim.

Bu haber ulusal medya ya ve TBMM kürsüsüne kadar taşınmıştı.

Haber sonrası restorasyon ve güçlendirme çalışmaları başladı.

Kışın en şiddetli döneminde çatısı açıldı.

Kar yağmur soğuk sıcak binanın zaten eski olan yapısına bir darbe daha vurdu.

Mimarlar Odası Başkanı’nı arayıp bilgi almak istedim.

Oda olarak takip ettiklerini en iyi şekilde bitirileceğini söylemişti.

Ramazan Şenlikleri ile birlikte çalışmalar durduruldu ve bir daha başlatılmadı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı geldiğinde meydandaki millet kıraathanesi temeli gösterildi burası es geçildi.

Valilik ve Belediye penceresinden bakıldığında burası görülebiliyor.

Her gün önünden yetkili yetkisiz binlerce insan geçiyor.

Gazeteci arkadaşlar haberlerini yapıyor ama yetkililerden net bir açıklama gelmiyor.

Sadece yapılacak edilecek….

Ne zaman bir sabah uyandığınızda yıkık duvarları görünce mi açıklama yapacaksınız.

Buradan ADD Başkanı Veli Cengiz Hocama ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezer Küçükkurt kardeşime sesleniyorum.

Sizler öncülük yapın Zafer Müzesi etrafında insan zinciri oluşturalım çalışmalar başlayana kadar ya da yetkililerden güçlü bir açıklama gelene kadar.