İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in Afyonkarahisar ziyareti sonrasında, değerli meslektaşımız Gökhan Kocaaslan’ın partililer tarafından itildiği, fotoğraf makinesinin düşürülerek kırıldığı dile getirildi. 

Afyonkarahisar’da basın çalışanlarının haklarını hukuklarını korumak için kurulan basın dernekleride bu durumu şiddetle kınamak için sıraya girdi. 

Olayla ilgili şu anda her hangi bir görüntünün olmaması herkesin farklı farklı yorumlar yapmasına neden oluyor. 

Ben olay olmuştur ya da olmamıştır kısmına girmeyeceğim. 

Gökhan arkadaşımıza geçmiş olsun deyip olayı şu pencereden ele alacağım. 

Burada hakikat olan şu…

Bir basın çalışanı arkadaşımızın bazı parti mensupları tarafından darp edildiği söyleniyor ve şehirdeki tüm basın meslek örgütleri bu olayı şiddetle kınadığını bildiren açıklamalar yapıyor. 

Buraya kadar her şey çok güzel. 

Olayla ilgili hiç bir görüntü beklenmiyor. 

Olay böyle oldu deniliyor ve ona göre açıklamalar geliyor. 

Buda tamam. 

Hepimiz Gökhan’ın yanındayız. 

Kınama noktasında gelen mesajları ilk yayınlayan Afyon Postası’dır. 

Ancak kaseti biraz geri saralım. 

Bu basın çalışanlarının haklarını hukuklarını korumak için kurulan derneklerin daha önce yaşanan olaylara karşı sergiledikleri tutumları hatırlayalım.

Tarih 1 Mart 2021…

Afyonkarahisar Belediye Meclisi’nde konuşan Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, meclis kürsüsünden canlı yayında şahsıma verip veriştiriyor.

Önce "kendini basın mensubu zanneden" kişi diyor…

Sonra "sen kimsin" diyor.

Kendini alamıyor “haddini bil” diyor.

Bunları canlı yayında herkesin gözü önünde söylüyor. 

Neden söylüyor bunları? 

Sokağa çıkıp halka soru sorduğumuz için…

Yani en tabi hakkımız olan sokak röportajı yapma hakkımızı kullandığımız için. 

Siyasi partilerin il başkanları Başkan Zeybek’in yaptığı açıklamları kınıyor. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milletvekili Burcu Köksal, bu konuyu dile getirerek bu açıklamanın talihsizliğine dikkat çekiyor. 

Afyon halkı hem sosyal medya üzerinden hemde şahsıma attıkları özel mesajlar ile bu konuda yanımızda olduğunu haykırıyor. 

Ama bizim hakkımızı ve hukukumuzu korumak için kurulan derneklerden en ufak bir ses çıkmıyor. 

Beni arayıp başkan yanlış yaptı diyen dernek başkanları oldu. 

“Nail yönetim kurulumuzdan onay alamadık bu olayı kınayamadık kusura bakma” diyen dernek başkanlarıda oldu. 

Bu olayı başkanla görüştüğünü olayın tamamen iletişim hatasından kaynaklandığı, bunuda başkana ilettiğini söyleyen dernek başkanlarıda oldu. 

Ama hiç kimse çıkıpta cesurca “Seni kınıyoruz ey başkan” demedi, diyemedi. 

Desinler diye söylemiyorum bunları. 

Biz o günde bugünde kendimizi savunabilecek iradeye ve güce sahibiz. 

Ancak bu olay şunu gösteriyor. 

Toplumu yönlendiren basın çalışanların oluşturduğu meslek örgütlerinde bile adalet terazisi şaşmış durumda.

Vicdanlar körelmiş.

Şimdi bu ilde basın meslek örgütünün başında olan tüm başkanlara sesleniyorum.

Gökhan’ın başına gelen olay iktidar partisinin her hangi bir etkinliğinde yaşansaydı da bu açıklamaları yayınlayabilecek miydiniz? 

Size tavsiyem bu davranışınızdan vazgeçin ve adil olun. 

Olayları vicdanlarınızdan süzün, adaletle yoğurun ve öyle konuşun. 

Adaleti yok saydığınız her açıklamanız sizi çürütecek sizi bu halk nazarında itibarsızlaştıracak.

Tarafsız ve adil olmanız dileğiyle...