Anne ve babası talasemi taşıyıcısı olan ve bu nedenle “talasemi majör” teşhisi konulan Tuncay Kocaer, 1 yaşından bu yana düzenli kan transfüzyonlarıyla hayatını sürdürüyor. AA muhabirine konuşan Kocaer, “8 Mayıs doğumluyum. Doğum günümün Dünya Talasemi Günü’ne denk gelmesi benim için özel bir anlam taşıyor,” dedi.

Kocaer, ailesinde taşıyıcılığın yaygın olduğunu belirterek, “Akraba evliliği nedeniyle sadece annem ve babam değil, abim ve kardeşim de taşıyıcı. Düzenli tedavi gördüğüm için yaşamım fazla zorlanmıyor,” ifadelerini kullandı. Tuncay Kocaer, şu an amcasının lokantasında kasiyer olarak çalışıyor.

Uzman uyardı: “Evlilik öncesi tarama hayati önem taşıyor”

Tuncay Kocaer’in tedavisini sürdüren Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Koca Yozgat, Kocaer’in her 3-4 haftada bir transfüzyon aldığını ve şelasyon tedavisiyle demir birikiminin engellendiğini belirtti.

Yozgat, “Hastamızda karaciğer ve kalpte demir birikimi bulunmuyor. Ancak uygun verici bulunamadığı için kemik iliği nakli yapılamadı,” dedi.

Yerli mizah filmi "Sıcak Büfe" beyazperde severlerle bir araya gelecek
Yerli mizah filmi "Sıcak Büfe" beyazperde severlerle bir araya gelecek
İçeriği Görüntüle

Talaseminin alfa ve beta olmak üzere iki tipi olduğunu, Türkiye’de en yaygın türün beta talasemi olduğunu aktaran Yozgat, “Beta talasemide ‘majör’ tipi düzenli kan nakli gerektirir ve genetik geçişlidir. Evlilik öncesi tarama programları bu yüzden çok önemli,” şeklinde konuştu.

Talasemide belirtiler 6 ay ile 2 yaş arasında görülüyor

Yozgat, talasemi majör hastalığında belirtilerin genellikle 6 ay ile 2 yaş arasında başladığını belirterek, “Solukluk, halsizlik, emmede zorluk ve huzursuzluk gibi şikayetlerle başvuruluyor,” bilgisini verdi.

Kemik iliği naklinin, hastalık için küratif (kesin) bir tedavi sunduğunu vurgulayan Yozgat, “Uygun verici aile içinde bulunmazsa akraba dışı taramalarla da nakil yapılabiliyor,” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA