Öncelikle Ünal Karaman ve Göztepeli oyuncuları tebrik ederek sözlerime başlamak istiyorum. Ünal hoca yavaş yavaş takımına ruhunu ve oyun anlayışını monte etmiş. Takım savunma yapıyor, hücuma cesaretle çıkıyor. Kendine güvenleri yerinde panik yapmıyorlar. Değerli hocamı bir kez daha tebrik ediyorum. 

FENERBAHÇE'NİN OYUN DÜZENİ YOK

Diğer taraftan Erol Bulut Hoca, elinde bir çok futbolcu var. Biri çıkıyor diğeri giriyor, ama değişen bir şey yok. Çünkü Fenerbahçenin oyun düzeni yok. Ne oynadığı veya ne oynamaya çalıştığı belli değil. Göztepeye karşı ikinci yarıda üstünlük kurmuş gibi göründü ama pozisyonu yok. oyunu kanatlara yayarak, kanat organizasyonlarıyla gol aradı ama hiç bir yan topu alamayan forvetleri var. Giren çıkanı aratıyor. Bire biri kazanamayan bir sürü oyuncu. Hep söylüyorum fenerbahçeli futbolcuların fiziksel yetersizlikleri var. Oyundaki bir estanteneyi anlatarak, Fenerbahçe kenar yönetimindeki BÜYÜK SORUNU anlatmaya çalışacağım. Fenerbahçe ceza alanı önünde serbest vuruş kazanıyor, Fenerbahçede Dünya yıldızı bir solak var, ama serbest vuruşu Caner kullanıyor. Caner sol taraftan hiç bakmadan sadece orta atan bir oyuncu, kafasını kaldırarak görerek ve adrese pas atmayan bir oyuncu. Sonra yine benzer bir pozisyon, serbest vuruşu kullanan yine Mesut değil. Çünkü kenarda duran takımın sorumlusu Erol hoca, serbest vuruşu Mesut kullanacak diyemiyor. Çünkü kenarda Canerin kankaları Volkan ve Emre var. (Sanırım bu isimler, hocanın üzerinde hocalık yapıyorlar).

ASLINDA OYUN RUHU YOK
Erol hocam, Sinan Bulut'u oyuna ne için aldın, nerede oynadı. Ondan ne bekledin? Tabi sadece değil ilk 11 ve sonradan girenler ne oynadılar??? Fenerbahçenin oyun anlayışı yok dedim ya aslında oyun ruhu yok. Sosa, Ozan, Samuel, Valencia, Mesut ve Thiam. Bu isimlerin maç içinde oyunun kaderini değiştirmeye yönelik farklılık yaratacak bir hareketini söyleyin. Yok Yok Yok. Müdafaya gelince Szalai dışında hepsi vasat. Serdara bir top geliyor, rakip üstüne gelince hemen kaleciye geri pas yapıyor. Birinci amatör kümedeki futbolcuda bunu yapıyor. Serdar ve diğerleri size birisi hatırlatsın siz Fenerbahçede futbol oynuyorsunuz. Gelelim kaleci Altay'a; Altay üç sınıf kaleci vardır. İyi kaleci vardır, maç kazandırır. Dünkü maçtaki Muslera gibi. Bir de vasat kaleciler vardır. Birde kötü kaleciler. Ben söylemeyeceğim! kendi sınıfını sen belirle.
Bu arada Göztepeli Halil Akpunar'ada bir söz söyleyeyim. Maçın son bölümleride iki kişiden topu mükemmel kurtardın, ceza alanı içine girdin. Orada iki arkadaşın var. sen çaprazdan kaleye vurdun. Tabiki futbolcu sorumluluk alacak ama senin bu yaptığın sorumluluk değil bencillik.. Bencillik ve egoistlik bazen çok telafisi olmayan sonuçlar doğurur.

OLMUYOR HÜSEYİN HOCAM

Gelelim maçın hakemi Hüseyin Gökçek'e. Hakemlerimizin takım isimlerinden ne kadar etkilendiklerinin bir göstergesini müsabakada yaşadık. Göztepe Ceza sahası önünde bir Fenerbahçeli sanırım Pelkas rakibiyle ikili mücadeleyi kaybediyor ve düşüyor. Hüseyin hoca doğru olanı yapıyor ve refleks olarak eliyle oyuna işareti yapıyor. Sonra düşenin Fenerbahçeli olduğunu görünce dönüp faul düdüğünü çalıyor. Olmuyor be Hüseyin hocam. Emeğe saygı nerede?

Son olarak Fenerbahçe yönetimine son bir sözüm var. Kenardaki Erol hoca, Volkan Demirel ve Emre Belezoğlu'yla, yani üç kişiyle takım yönetilmiyor. Takımın hocası kim ise onu netleştirin, önce futbolcular sonra kamuoyu olarak bizlerde bilelim....