Yalçın Görgöz’ün açıklamaları şöyle: 

BAKAN KURUM’UN AFYON ZİYARETİ

Çevre ve Şehircilik Bakanı geçtiğimiz hafta Afyonkarahisar’daydı. Bol bol Millet Bahçelerinden söz etti. Kentsel Dönüşüm ve Millet Bahçeleri tamamlandığında, Afyonkarahisar’ın “daha da yaşanabilir bir kent olacağını ifade etti.Bakan Kurum, Millet Bahçeleri ile ilgili; “Bugün Afyonkarahisar’a; yaklaşık maliyeti 150 milyon lira olan 6 millet bahçesi yapıyoruz. Bu 6 millet bahçesine yenilerini de ekleyerek; şehrimize, tam 1 milyon m2 yeni yeşil alan kazandırma hedefimizi gerçekleştireceğiz” dedi.

MİLLET BAHÇELERİNDEN KİMLER FAYDANLANIYOR? 

Öncelikle sayın bakana bir şeyi hatırlatmak isterim. Forbes’in hazırladığı Yaşanabilir Kentler Sıralaması endeksinde, 2020 yılı verilerine göre ilimiz Afyonkarahisar 53. Sırada.

Yine sayın bakana ve iktidar temsilcilerine sormak istiyorum; bugüne kadar Türkiye’de yaptığınız millet bahçelerinden faydalananlar var mı? Varsa kimler? Bu bahçelerin ülkemize ekonomik yönden, istihdam ve sosyal açıdan bir faydası oldu mu?

SUNİ ve GEREKSİZ GÜNDEM YARATMA PEŞİNDELER 

Ülkemizin ve tabii ki ilimizin en önemli sorunlarının başında işsizlik, geçim sıkıntısı, ülkeyi yönetenlere ve yarınına olan güvensizlik, umutsuzluk geliyor. Sanki memleketin her yeri güllük-gülistanlık da, vatandaşın keyfi yerinde de, vakit geçirecek bahçe arıyor. 

KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSU

Kentsel Dönüşüm, Afyonumuzun gündeminde en baştaki yerini koruyor. Geçtiğimiz Ocak ayından bu yana sürekli karar değiştiren, ne yapacaklarını bilmeyen, plansız-programsız bir yönetim anlayışıyla, bugün yaşadıklarımız ve karşılaştıklarımız çok normal.Sözde Mayıs Ayı Sonunda ihale yapılacaktı Ne oldu? Her konuda olduğu gibi Kentsel Dönüşüm Konusunda da sınıfta kaldılar. Bugün söylediklerini yarın kendileri inkar ediyorlar. Metre kare fiyatları aynı serbest piyasa gibi…! Hop iniyor- hop çıkıyor ama artık vatandaşın güveni kalmadı. Binlerce hemşerimizi bıktırdılar, bezdirdiler.

BAKAN KURUM ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMİŞ 

Hal böyleyken yetkililerden çözüm bekleyen vatandaşlar, bakan tarafından 1 ay süre verilerek, ya yüzde 50+1 imzayı toplayıp gelirsiniz, dönüşümü başlatırız, ya da bu iş kalır. Eğer TOKİ dışında müteahhitlere yaptırmak isterseniz, bizim proje dışına çıkamazsınız” denerek açıkça aba altından sopa gösterilmiştir.Siz “halka rağmen” halkın rızasını almadan hiçbir şey yapamazsınız. Vatandaşı, muhtarları muhatap almadan, doğru-dürüst açıklama yapmadan, bilgilendirmeden, oldu-bittiyle bu dönüşümü yapamazsınız. Biz dün yine mahalle sakinleriyle görüşüp, onların düşüncelerini, taleplerini, beklentilerini dinledik.

VATANDAŞ NEDEN SİT KURULUNU BAHANE EDİYOR DİYR SORUYOR

* Belediye başkanımız. Ön caddeler 7.500 şerefiye bedeli ile arsa bedeli dedi şuanda yarısı uygulanıyor. 

Belediye başkanı daha önce sabit ödemeli demişti. Şimdi Tefe Tüfe ye göre 6 ayda bir artacak diyorlar. 

* Daire fiyatları belli olduğu halde 4 duvar dükkan fiyatları neden açıklanmıyor?

*Benim dükkanım var. Arsamla beraber 4 dükkan veririz diyorlar. 4 milyon da para istiyorlar.

*Yaklaşık 20 yılını Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunda geçirmiş, halen bu görevde devam eden bir mimar büyüğümüzle görüştüm. Burada Mısri Camii ve Hamam dan dolayı bölgenin tamamında SİT Kurulunun müdahil olmayacağını, Caminin belirlenen alanından sonra isterse 15 kat bina yapılabileceğini söyledi. 

Neden her yer için SİT i bahane ediyorlar?

*İnsanlar ne kadar ödeme yapacağından ziyade korkuyorlar. Başkan başka konuşuyor, bakan başka konuşuyor, ofis de çalışanlar başka konuşuyor. 

100 METREKARESİ OLANA 2 DAİRE VERENLER OLDU 

Kentsel Dönüşüm Dayanışma Derneği Başkanı Serhat Tugan; 

Bizim burada, kentsel dönüşüme girmeden önce müteahhitler iş yapıyordu. 100 metrekare arsaya iki daire verilmiş. 150 metrekareye 3 daire verilmiş bu değeri görmüştü. İnsanlar gözleriyle bunları gördü kulaklarıyla duydu. İnsanlar şu anda bakanlığın verdiği teklifi kabul etmiyorlar. Burası şu anda imarda olmayan bir yer değil. 

Mahalle sakinleri haklı olarak son derece gergin. 

Kimse vatandaşa 1 ay süreyle dayatma yapamaz. Yapılması gereken, mahalle sakinlerini, muhtarları muhatap alarak, mahallelerin gerçek değerini doğru belirleyerek, kimsenin mağdur olmadığı bir projeyi devreye sokmaktır. Yani halkın karlı çıkacağı bir proje uygulanmalıdır. Yanlış hesap Bağdat’tan döner.