CHP İl Kadın Kolları Başkanı Alev Doğru, İstanbul Sözleşmesi üzerine bir basın toplantısı düzenledi. Doğru’ya Dilipak’ın Ak Partili kadınlar için kaleme aldığı “AKP’nin papatyaları” başlıklı yazı hakkındaki düşünceside soruldu. Doğru, bu noktada hassas olduklarını, AK Partili ve tüm kadınların yanlarında olduklarını, Dilipak’ın yazdığı yazılarda kadını her daim ikinci sınıf olarak gördüğünü bu yüzden kendisini ciddiye almadığını ifade etti. 

İstanbul sözleşmesi üzerine CHP’li doğru şunları söyledi: 

İstanbul Sözleşmesi’nin 4 temel hedefi vardır. 

TEDBİR ALINMASINA İŞARET EDİYOR
Birincisi; kadına karşı şiddetin önlenmesi için devletin tedbirler alması gerektiğine işaret etmektedir.
DEVLETİN ETKİN ADIMLAR ARTMASINI İSTİYOR
İkincisi; eğer kadına karşı şiddet hala devam ediyorsa, kadın-erkek eşitsizliği sürüyorsa devletin kadınların hayatını korumak için etkin adımlar atmasını istemektedir. Devlete “6284 sayılı kanunu uygula, kadınları aktif ve etkin koru” demektedir.
DEVLETE ETKİN CEZA SİSTEMİNİ UYGULA, ADALETİ SAĞLA DİYOR
Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse, kadınlara zarar veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Devlete “Etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla” demektedir.

KADINLARIN DAHA GÜÇLÜ BİREY OLMASINI SAĞLIYOR

Dördüncü ve son adımda ise Sözleşme devlete kadınların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini işaret etmektedir. 

SOKAKTA VE EVDE KADINA ŞİDDETİ ÖNLEYEN BİR BELGE

Özetle; İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını öngören ve kadına karşı sokakta ya da evde şiddetin önlenmesini amaçlayan hukuki bir belgedir ve Türkiye Cumhuriyeti de altına imza attığı bu sözleşmenin gereklerini yapmak zorundadır. 

BU SÖZLEŞME YUVA YIKMIYOR

Birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi yuva yıkmıyor. Sözleşme, bir ailede şiddet gören kadın varsa erkeğin cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Hiçbir dine ya da kültüre aykırı kurallardan bahsetmiyor; çünkü tüm kadınların şiddetten korunmasını amaçlıyor. 

ERKEKLER DELİLSİZ CEZALANDIRMIYOR

Sözleşme; kadınların beyanı nedeniyle erkekleri delilsiz olarak cezalandırmıyor. Sözleşmeye göre kadının beyanıyla yalnızca kadın için acil koruma tedbirleri alınması öngörülüyor.

BOŞANMA KAVRAMININ GEÇTİĞİ TEK BİR YER YOK

Türkiye’de boşanmalar aile içi şiddet ya da anlaşmazlık nedeniyle gerçekleşiyor; yine birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi’nde boşanma kavramının geçtiği ya da ima edildiği tek bir satır yok. 

SÖZLEŞME TOPLUMU CİNSİYETSİZLEŞTİRMİYOR

Sözleşme toplumu cinsiyetsizleştirmiyor; aksine hiç kimsenin cinsiyetinden ötürü ikinci sınıf insan muamelesi görmemesini teminat altına alıyor.Erkekler, İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir kadına şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler rahatsız. 

TÜM KADINLARIN ŞİDDET GÖRMEMESİ İÇİN VAR

Kısacası; İstanbul Sözleşmesi, rengi, dili, dini, kılık kıyafeti, dünya görüşü ne olursa olsun tüm kadınların şiddet görmemesi için var. Kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olabilmesi için var. 

SOKAK SOKAK GECECEĞİZ

İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan hakları asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, ülkemizde tüm kadınlar haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezeceğiz, anlatacağız, dertleşeceğiz. Haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Kadınların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği; hayatın her alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.

OTURDUKLARI KOLTUKLARI DAR EDECEĞİZ

Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanlara, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz. 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KALACAK, SİZ GİDECEKSİNİZ

Cesaret biziz, azim biziz, emek biziz, mücadele biziz. Biz kadınlarız; biz her iki kişiden biriyiz. Bu ülkenin onurlu ve mutlu yarınlarının yükseleceği eller, bizim ellerimiz. İstanbul Sözleşmesi kalacak! Siz gideceksiniz!