Yurdunuseven’in Afyon Postası’na yaptığı açıklama şöyle: 

İRONİ YAPIYORUM

Danışma Meclisi’nde toplantımızda muhalefetle ilgili konuşuyordum. 2002’den önce başka bir Türkiye’demi yaşıyorduk diyorum. Öyle bir anlatıyorlarki, “battık, memur perişan, işçi perişan” diyorlar. Orada ironi yapıyorum. 

EKMEK DEĞİL SABUN AKLIMA GELMİŞ

Burada cümle şuraya geliyor. Benzin kuyruğu vardı, yağ kuyruğu vardı, sabun kuyruğu diyorum. Burada aklımda şöyle bir şey var 1940’lı yıllarda İnönü döneminde ekmek ve şeker karneyle veriliyor. Orada sabun sıkıntısıda yaşanıyor. O anda ekmek değil sabun gelmiş. Ben cümlemde “sabun kuyruğuna girerdik” diyorum. Ben girmedim. Orada bitiyor cümle. Sonra “hatırlıyorum” diyorum. Sabun kuyruğuna girdiğimizi hatırladığımdan değil piknik tüpü ile sıraya girdiğimizi söylüyorum. Ben bunu yaşadım. Sabunla ilgili evet bir olay yaşamadım. Ama kayıtlarda var. 1940’lı yıllarda sabun sıkıntısı yaşandığı görülüyor. 

İNSANLAR METNİ TAM OKUMALI

İnsanlar başlığa bakarak yorum yapıyor. Bir sürü şeyler söylemişler. İnsanlar metni tam olarak okusa gerçeği görecekler. Ben piknik tüpü ile alakalı kısımdan bahsediyorum. Yorumları görünce üzüldüm. İnsanlar başlığa bakarak yorum yapıyorlar. Dediğim gibi ben söylediğim sözde tüp kuyruğunu kastettim. 

SABUN KONUSU AKLIMDAN GEÇMEDİ, SPONTENE KONUŞUYORUZ

Bu vebaldir. Nasıl böyle saydırıyorlar anlamıyorum. Metni okusalar anlayacaklar. Sabun konusu aklımdan geçen bir şey değil. Spontane konuşuyoruz. Metne bağlı kalsak dikkat ederdim. Çok üzüldüm. İnsanların onuruyla ilgili söz söylemeleri olmuyor. Siyasetle ilgili söylesinler bunda bir şey yok.