AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, CHP’lilerin “128 milyar dolar nerede?” Sorularına yanıt verdi. Uluçay, buradaki amacın ülkeyi yabancı ülkelere karşı yıpratmak olduğunu ifade etti. 

İZAN VE ÖLÇÜDEN UZAKLAR

Uluçay açıklamasında, “’128 milyar dolar nerede’ şeklinde bir soru ile başlattıkları karalama kampanyası, başta Kılıçdaroğlu ve CHP olmak üzere muhalefetin AK Parti ve Cumhurbaşkanımızı yıpratmak için ne kadar gözlerini kararttıklarını, izan ve ölçüden yoksun olduklarını ve hiçbir milli, ekonomik ve etik değere sahip olmadıklarını göstermektedir. Bu soru ile insanların zihninde Merkez Bankası’nın 128 milyar Dolar tutarındaki döviz rezervini ucuz fiyattan birilerine sattıkları ve bu yollan birilerine çok büyük rant aktardıkları algısını oluşturmaya çalışıyorlar” ifadelerine yer verdi. 

PARA NEREDE DİYENLERE YANIT

Uluçay sözlerine şöyle devam etti; CHP ve avarelerinin açıkladığı 128 milyar doların 128 milyar dolar olmadığı, asıl rakamın 160 milyar dolar olduğu ve nereye harcandığı sorusunun cevabı ise şöyledir; 

  1. 2019 ve 2020 yıllarında dövize en büyük talep, Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerden gelmiştir. 75 milyar dolar yurtiçi yerleşiklerin satın aldığı döviz miktarıdır. 
  2. 2019 ve 2020 yıllarında Türkiye ekonomisinin kümülatif cari açığı 30 milyar dolardır. Bu rakam cari açığın finansmanı için sağlanan döviz miktarıdır. 
  3. 2019 yılında 2.7 milyar dolar ve 2020 yılında 9.3 milyar dolar olmak üzere, 2 yıl içinde toplam 12 milyar dolarlık portföy çıkışı olmuştur. 12 milyar dolar yabancı portföy yatırımcısı için sağlanan döviz miktarıdır. 
  4. 2019 ve 2020 yıllarında özel sektör yurtdışına olan döviz borçlarından 43 milyar dolarlık kısmını ödemiştir. Yani 43 milyar dolar özel sektörün dış borcunu ödemesi için sağlanan döviz miktarıdır. 

CEVABINI BİLİYORLAR

“Bunların toplamının neden 128 milyar dolara eşit olmadığı sorusu akla gelebilir” diyen Uluçay açıklamasında, “Böyle bir eşitliğin sağlanması zaten söz konusu değildir. Bunun iki nedeni bulunmaktadır. Birincisi 128 milyar dolar rakamı muhalefetin ortaya attığı bir rakamdır, tam olarak hangi yıllara ve hangi döviz talep kaynaklarına ait olduğunu bilmiyoruz. Muhalefetin kamuoyuna sunduğu somut ve ayrıntılı hiçbir bilgi ve değerlendirme de bulunmamaktadır. Muhalefet bu açıklamaya bilimsel ve somut hiçbir itirazda bulunmuyor. Çünkü CHP bunun doğruluğunu iyi bilse de yalan üzerinden politika yapma alışkanlıklarından vazgeçemiyor” ifadelerine yer verdi. 

DÜN İNANMAYANLAR BUGÜN NEREDE DİYOR

“Dün Türkiye'nin 128 Milyar Doları olduğuna hiçbir zaman inanmayan güruh bugün paranın kaybolduğundan neredeyse emin” ifadelerini kullanan Uluçay şöyle dedi; Doğrusu açıklanıyor ama CHP, ‘128 milyar dolar’ yalanına devam ediyor. Açıklamamıza rağmen, 128 milyar dolar yalanı ile Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan'la ittifaklarını, FETÖ ve PKK'nın CHP iktidarını dört gözle beklemesini perdelemeye çalışıyorlar. Teröristler umudunu neden size bağlıyor, siz neden 128 milyar dolar yalanı ile teröristlerin umudunu aziz milletimize karşı perdelemeye ve Türkiye’nin uluslararası arenada itibarını kasıtlı olarak zedelemeye çalışıyorsunuz?

AÇIZ DİYE SENERYO YAZDIRIYORLAR

Uluçay, “Ekonomisi orta sınıfın üstüne olduğu ortaya çıkan ancak ‘açız aç’ diye senaryo yazdırıp ekranlara çıkardığınız kişilerden, gerçek ihtiyaç sahibine ulaşamayacak kadar kopuk olanların karşılığı bu toplumda çöp, çukur, çamurdur. Yokluk, yoksulluk, yolsuzluktur. Kavga, kaos, kutuplaşmadır” dedi. 

İSTANBUL BELEDİYESİ BORÇLANDI

Uluçay, “İki yılda hiçbir hizmet yapmayan, üstüne de AK Parti belediyeciliğinin yaptığı hizmetleri sahiplenenler; Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi 75,5 milyar TL. Hükümetten gelen bütçe ise 17,5 milyar TL. İBB son 2 yılda toplam 19 milyar TL borçlandı. Bu sene ise borçlanma hedefi 9 milyar TL. Şimdi söyleyin 121 Milyar TL nerede? ‘İstanbul nimet, nimet’ derken bu paraları mı kastediyordunuz? Bilboardlarda, toplu taşıma araçlarında, besleme medyada kara propaganda yaparak cambaza bak deyip işin içinden sıyrılamazsınız!” ifadelerini kullandı. 

KANAL İSTANBUL İLE GELİRLERİMİZ ARTACAK

Kanal İstanbul konusunda da açıklama yapan Uluçay, “İstanbul Boğazı'ndan yılda ortalama 50 bin gemi geçiyor. 2050 yılında ise bu sayının 78 bine, 2070 yılında da 86 bine çıkması bekleniyor. Oysa İstanbul Boğazı'nın emniyetli geçiş kapasitesi yılda maksimum 25 bindir. İstanbul Boğazından geçen gemilerden Montrö anlaşmasıyla belirlenen vergi ve harçlar dışında hiçbir ücret alınmıyor. Formalite kalemlerden alınan ücretler vakti zamanında altın Frank üzerinden ödeniyordu. Altın Frank yani Napolyon altını tedavülden kalktığı için altın miktarının dolar karşılığı bulunarak belirlenen yeni ücretler ise yıllardır bir gram altının 2.78 dolar sabitlenmesi ile olduğu yerde duruyor. Bugün bir gram altın 55 doların üstünde olsa bile boğazdan geçiş ödeme kalemlerine yansımıyor. Üstüne üstlük Türkiye bu ücretlerden de 1983'te alınan bir bankalar kurulu kararı sayesinde yüzde 75 indirime gidiyor. Dolayısıyla Türkiye'nin kendisini borç takıp geçmeyen gemilerden bugün toplayabildiği tutar 150 milyon dolar civarı. Yani Türkiye, İstanbul Boğazı'ndaki geçişlerden bugün yılda milyarlarca dolar gelir elde edebilecek iken devasa bir kayba uğruyor. Uğranılan zararı yok etmenin yolu ise Kanal İstanbul gibi çılgın, esas en dahiyane bir projeden geçiyor. Kanal İstanbul, Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'nı içine alan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni riske atmadan kaybedilen milyar dolarları, uluslararası ticaretin koşulları çerçevesinde geri getirecek” dedi. 

CEZANIZI MİLLET VERECEK

“CHP, Montrö ile ilgisi olmayan, ülkemize milyarlarca dolar para girdisi sağlayacak Kanal İstanbul projesine neden karşıdır?” diye soran Uluçay sözlerine şöyle devam etti; Boğazlardan gemilerini istediği gibi ücretsiz bir şekilde geçirenler elbette Kanal İstanbul’u istemez. Karadeniz ve Marmara sahilinde günlerce gemilerin beklemesinden neden rahatsızlık duymaz? 3. Köprüye, 3. Havalimanına karşı olanlar şimdi de Kanal İstanbul’a karşı geliyor. Ayrıca 3. Havalimanı Avrupa’da Mart ayında en çok uçuş alan havalimanı oldu. O yüzden dış güçlerin fikirlerini, sözlerini, sözcülüğünü yapmayı bırakın artık. Siyaset yapmak, muhalefet olmak başkadır, ülkenin ekonomik değerlerini, verilerini, ülkemizi itibarsızlaştırmak başkadır. Ülkeyi sevmemek ihanet etmektir. ‘Ülkemize yatırım yapılmasın, yurt dışından yatırımcı gelmesin’ diye milli değerlerimize saldırmanızın cezasını milletimiz verecektir.