Arslan’ın açıklamaları şöyle:

UTANÇ VERİCİ

Bildiğiniz gibi koronavirüs ile mücadele devam etmektedir. Vaka ve ölüm sayıları düşmekte, iyileşen hasta sayılarımız artmaktadır. Bu süreçte virüsten hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, hastalarımıza acil şifa, ülkemize sabırlar diliyorum. Sağlık bakanlığı ve çalışanları fedakarca çalışmalarını sürdürmektedir. Onlara teşekkür ediyor, çalışmalarında kolaylıklar diliyorum. Ancak iktidar maalesef sağlık çalışanlarının başarılarına gölge düşürmektedir. Çok basit bir maske konusunu bile ellerine-yüzlerine bulaştırmışlardır. Emin olun 10 kuruşluk bir bez parçasını gündeme almak bizi mahcup ediyor. Ama gelin görün ki maskeye ulaşmak nasıl bir süreçten geçti;

4 Nisan 2020: maskeleri ulaşılabilir yerlerde satacağız,

5 Nisan 2020: parayla maske satışı yasak,

6 Nisan 2020: PTT ücretsiz maske dağıtımına başlıyor,

7 Nisan 2020: e-devlet’ten başvuruda bulunun, telefonunuza kod gelecek,

2 Mayıs 2020: maskelerin parayla satışı söz konusu değil,

4 Mayıs 2020: maske satış yasağı kalktı, üst fiyat belirlenerek satılacak.

Pek çok ülkeye tıbbi yardım gönderen biz, kendi insanımıza 10 kuruşluk maskeyi ulaştıramadık. Yazık.

ÇİFTÇİYE DESTEK BÖYLE OLMAZ.

Bu süreçte değerini daha iyi anladığımız gıda ürünlerini üreten çiftçimize destek verilmesini her zaman dile getirdik. İktidar da çiftçiye destek olacaklarını ve “ekilmedik bir karış toprak bıraktırmayacaklarını” söylediler. Ancak TMO’nin yaptığı buğday alım fiyatları geçen yılın fiyatlarıyla neredeyse aynı. Girdiler artarken açıklanan taban fiyatlar neredeyse geçen yılla aynı. Bu nasıl destek? “Ekilmedik bir karış toprak” böyle mi kalmayacak? Girdileri düşürmeyi ne zaman düşüneceksiniz? Bu politikalarla ekim alanları her yıl daha da düşer. Allah sonumuzu hayretsin.

Esnafa destek adı altında şimdiye kadar faize bulaşmamış insanları da faize bulaştırıyorlar. Eğer destek olacaksanız, hem çiftçiye, hem de esnafa faizsiz krediler, bunun altını çiziyorum faizsiz krediler verilmelidir.

CAMİİLER DE AÇILMALI

   Salgının yavaşlamasıyla hayatımız da normale döneceği açıklamaları yapılıyor. Bu elbette sevindirici bir haber. Kuaförler ve berberler bugün açılıyor. AVMler açılıyor. Gerekli önlemler alınarak mağazalar açılıyor. Bunlar güzel. Ancak merak ettiğimiz konu ise, gerekli önlemler alınarak AVM’ler açılabiliyor ise gerekli önlemler alınarak camiiler niçin açılamıyor? İlginçtir ki kapatılırken de kahvehaneler ve kıraathanelerden önce camiiler kapatılmıştı? İktidarın bu tavrı insanımızı ve bizleri rahatsız etmektedir. Gerekli önlemler alınarak acilen camiler de ibadete açılmalıdır.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NA DESTEK SÖZLERİ HAVADA KALDI

Geçtiğimiz haftalarda Diyanet İşleri Başkanı üzerinden başlayan tartışmada iktidar, başkana destek verdiğini açıklamıştı. Biz de desteğin kanunları değiştirmekle olacağını söyleyerek, iktidarı samimiyete davet etmiştik. Yaptıkları hatayı gördükleri için düzeltirler diye ümit etmiştik. Ancak görülen o ki, iktidar her zaman ki gibi algı peşinde koşmaktadır. Hatasını düzeltmek aklının kenarından bile geçmemekte, İstanbul sözleşmesini, 6284 sayılı kanunu çoktan unutmuş bulunmaktadır. Sayın Metiner ise “ biz evet oyu verdiğimiz kanunları bilmiyorduk” diyor. Siz kanun çıkartırken nasıl bilmezsiniz? Neye evet ya da hayır dediğinize nasıl bakmazsınız? Sizin bilmeden verdiğiniz oylar ve aklınıza bile gelmeyen kanunlar sebebiyle vatandaşımızın aileleri parçalanıyor, hapse atılıyorlar. Ak Partiye oy veren kardeşlerim, görün bunları. Verdikleri sözlerin arkasını araştırın. Yaptıkları icraatlara bakın. lütfen sorgulayın. Bu iktidarı düzeltecek olan sizsiniz. Susarak onlara kötülük etmeyin. Yanlışlarını söyleyerek dostluğunuzu gösterin.