Sessizlik yeni düşüncelere yelken açmak için uygun bir limandır, benimle birlikte sessizliğin renkli gök gürültüsünü izlemeye gelir misiniz?

 

En güzel en özel eşlik eden sizlerin; susmak zorunda kaldığı, can yanışının söndüremediği, uçsuz bucaksız gözyaşlarından oluşturduğu deryaların olduğu, yerine koyamadığı o derin sesleri, kırık masalları, hayallerinden 0 aldığı, pes etmek istediği zamanları olmuştur. İşte tam o anlarda kelimeleri bir şeylere benzetip sonrasında susmak için kelimeleri tüketmeyi tercih ederiz. Oysa sustuğumuzda asıl korkuyla karşı karşıya kalırız. İçimizde çığlık atmak isteyip üstüne bastığımız sessizliğimizle. Cevap veremediğimiz her soru için gözlerimizde kıpırdanmalar olur, başlar inciler dökmeye.

Özlemin incisi ağırdır biraz. İçinde kırgınlık, sevgi, hüzün, mutluluk, korku, heyecan belki de acı barındırır.

Özlemek ağırdır işte.

 

Hani bazen anlatmak ister de güvenemeyiz ya bazen de anlatırız anlaşılmayız, bazen anlattığımıza da pişman oluruz. En iyisi susmak deriz, ama herkes anlamaz sessizliğin çığlığını.

 İşte!

 Kalbinin dinlenmeye, aklının sakinleşmeye, ruhunun sabit kalmaya, dil kilidinin açılması için vakit gelmedi mi sence de?

 

Geldik şimdi deniz manzaralı uçurum kenarına. Etrafta sessizlik hâkim. Bunca kalabalığın arasında duyulan tek ses denizin kıyıya vuran dalga sesi. Görülen tek şey güneşin hafif batmaya başladığı anda bulutlarının arasından yavaşça damlayan yağmurun yüzümüzdeki incilerle karışması. Bilenen tek şey ise herkesin suskunluğuyla anlaşmasıydı.

- Gökyüzü:

 

Yeterince sessizlik oldu, artık suskunluğun sesini sonuna kadar açabiliriz.

 

Atın!

 Uçurumdan içinizdeki derin sesleri,

çığlık atın!

 o susmak zorunda kaldığınız anlara,

gülümseyin!

 kaybettiklerinize.

 Neden mi? Anıları da çöpe atmadık ya. Anılar bizim. Attığınız kahkahalar, dinlediğiniz şarkılar, Düşlediğiniz hayaller, kurduğunuz cümleler sizin. Kısaca aslında hiç kaybetmiyoruz sadece yitirdiğimizde anlıyor ve hissediyoruz. O halde tebessüm ediyoruz içimizdeki kapkara dumanlara. Işık saçıyoruz ama bu defa kendimiz için. İçimizdekileri bir kenarda bırakıp acımızı kendimize bile belli etmiyoruz.

Herkes seçti bir kıyı, attı istemediklerini. Bulutlar renkli gök gürültüsü ile kaybetti bile.

Ne duruyorsun?

 Hadi.

Korkma!

Deniz uçsuz bucaksız ve en önemlisi sessiz.

Bıraktığın yere bir iz bırak ve bir cümle yaz.

Size benim kıyımdaki masum cümlemi söyleyeyim.

Bugüne kadar ne öğrendiğim ne okuduğum umrumda değil. Diğer her şey bittiğinde beni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. (eftelya)

 

SİZLERE BİR AVUÇ SESSİZLİK İKRAM EDİYORUM, BELKİ SİZLERLE KONUŞAMAM AMA SİZLERLE HARİKA SUSUP KIYINIZDA CÜMLENİZİ OKUYABİLİRİM.

BANA KIYINIZDAKİ CÜMLENİZİ SÖYLER MİSİNİZ?

                                                                                                       EFTELYA..