Kasaplar Odası Başkanı İbrahim Yörük ile diğer oda başkanlarının yaşadığı olaylar gündemden düşmüyor. Bu olaylarla ilgili Afyon Postası’na özel açıklamalar yapan isteyen Sebzeciler ve Meyveciler Oda Başkanı Veysel Gök, Kasaplar Odası Başkanı İbrahim Yörük'ün baskı yoluyla basın açıklamasını geri çekmeye zorlandığını söyledi. Gök, kendisinin de yaşadığı olaylardan söz ederek kendisinden önceki oda başkanı Ergün Aykın’ın zimmete para geçirdiğini, bu konunun şu anda mahkemede olduğunu söyledi. Gök, ayrıca Ergün Aykın ile Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı AK Partili Belediye Meclis Üyesi Mahmut Emin Birliktir’in 2015 yılında Katlı Kapalı Pazar Yeri’ndeki konumu iyi olan alanları 80 Bin TL’ye makbuz olmadan bazı esnaflara satarak “rant” sağladığını bununla ilgili sürecinde Konya Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındığını belirtti. 

Sebzeciler ve Meyveciler Oda Başkanı Veysel Gök’ün açıklamaları şöyle: 

“İki taraf ile görüştüm”

Olayları basından takip ettim ve basındaki haberler üzerine Hüseyin Karnıbüyük ile görüşmeye gittim. Durumu sorduğumda, kendisi bana Kasaplar Odası Başkanı İbrahim Yörük'ün hata yaptığını ve bizimle beraber bir basın açıklaması yapmamıza rağmen farklı şeyler söylediğini belirtti. Bunun üzerine ben de İbrahim Yörük’ün yanına gittim ve "Durum neden böyle görünüyor?" diye sordum. Kendisi de, "Bu iddialar kesinlikle yalan. Ellerinde bir belge varsa sunsunlar, ben bir kumpasa geldim," dedi.

“Sadece Emin Birliktir ile röportaj yapıldı”

Sonrasında gelişmeleri basında takip ettiniz. Bazı gazeteciler, pazaryerleri hakkında basın açıklaması yapacaklarını belirttiler ancak gelmediler. Sadece Emin Birliktir, Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı ile röportaj yapıldı ve bu röportajda gazetecilik ilkelerine uygun olmayan durumlarla karşılaştık. Bu gelişmelerin ardından, esnafımızdan çok fazla mesaj aldım. Esnaf, "Başkanım neden bir açıklama yapmıyorsunuz?" diye sordu. Ergün Aykın gibi eski oda başkanları açıklama yaparken neden bizim sessiz kaldığımız soruluyordu. Bu tepkiler üzerine biz de basın programına katıldık.

“İbrahim Yörük’e baskı yapıldığını gördüm”

Kasaplar Odası Başkanı İbrahim Yörük'ün, baskı yoluyla basın açıklamasını geri çekmeye zorlandığını gördüm. Detayları en iyi yaşayanlar bilir; ancak benim dışarıdan gözlemim bu yöndedir.

Veysel Gök

“Makbuzlar birbirini tutmuyordu”

Kendisinden önceki başkan Ergün Aykın döneminde bazı makbuzlarda usulsüzlük yapıldığını söyleyen Gök, şöyle konuştu: “Pazaryerlerimizin işletilmesi, kurulması, taşınması, yer tahsisi gibi konular tamamen belediyenin yetkisindedir ve bu durum yasalarla belirlenmiştir. Biz oda başkanları olarak pazaryerlerinde herhangi bir söz hakkına sahip değiliz. Ancak kanunlar, pazaryerleriyle ilgili karar alınacaksa, sebzeciler odası gibi federasyona kayıtlı odalardan görüş alınabileceğini belirtiyor. Oda başkanlığını devraldığımızda, üyelere geçmiş dönem borçlarını ödemeleri gerektiğini söyledik. Bazı üyeler, borçlarını ödediklerini ifade etti. Makbuzları incelediğimizde ise, bazı makbuzların üst kısmında 1.000 TL yazarken kasaya geçmesi gereken tutarın 10 TL olarak yazıldığını gördük. Bu türden yaklaşık 50 makbuz vardı ve bu durum 2011 yılından 2018 yılına kadar devam etmiş. Bu tür bir mağduriyetle karşılaşınca, durumu Bakanlığa bildirerek odamızda denetim yapılmasını talep ettik.”

“Zimmete para geçirme olayı tespit edildi”

Denetim sonucunda, odamızda 4 yıl boyunca zimmete para geçirme gibi usulsüzlükler yapıldığı ve toplamda yaklaşık 100.000 TL’nin zimmete geçirildiği tespit edildi. Bazı yıllarda bu miktar 80.000 TL seviyesine düşse de, çeşitli makbuzlarla zimmete para geçirildiği ortaya çıktı. Müfettişler, durumu inceleyerek rapor hazırladı ve bu kişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını önerdi. Biz de müfettişe sürecin sonucunu sorduğumuzda, bu kişilerin cezai işlem alabileceklerini belirtti. Biz yeni oda yönetimi olarak bu durumu yetkililere bildirdik ve kamuoyuna duyurduk. 

“Bazı üyelere usulsüz yer tahsisi yapıldığını öğrendik”

Savcılık sürecinde, odamızla ilgili verilen ifadelerde pazaryeri dağıtımı sırasında bazı üyelere usulsüz şekilde yer tahsis edildiği ve bu yerlerin üyelere para karşılığı satıldığı iddia edildi. Mahkeme süreci yerel mahkemede devam ederken bazı hususların eksik incelemesinden dolayı dosyayı Konya Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk ettik.

“Emin Birliktir yer dağıtımlarında görev aldı”

Biz, pazar yerlerinde 7 yıldır oda başkanlığı yapıyoruz. Bu süreçte Sayın Emin Birliktir ile karşılaştığımızda kendisi bir basın açıklaması yaparak "Biz 6 oda başkanı olarak bir araya gelip karar veriyoruz," demişti. Ancak işin özüne baktığımızda, oda başkanından ziyade en çok bu yer dağıtma konularıyla ilgilenildiğini görüyoruz. Çünkü şu şekilde bir durum var: Tuhafiyeci esnafının pazaryerlerinde toplam 70 üyesi var ve bu 70 üyenin 50’si her pazarda yer alıyorsa, sebzeci esnafı sayısı ise 700’e ulaşıyor ve her pazardan yer istiyor. Ancak bu yer edinme, tahsis hakkı çerçevesinde olmalıdır.

“Makbuz olmadan para almışlar”

Pazar yerleri dağıtılırken, tahsis hakkı olmayan kişilerin de bu yerleri aldığını gözlemliyoruz. Emin Birliktir başkanının belediyede geniş yetkileri olduğundan, belediye %100 karar verici konumunda. Dolayısıyla esnaf, bir şikâyeti olsa bile çözüm bulabileceği bir merci kalmıyor. Mevcut başkan, tahsis edilen bu yerleri esnafa veriyor ve duyumlarımıza göre bu yerler için esnaftan makbuz karşılığı olmadan para alınıyor. Bir defasında yaklaşık 200 esnafla bir araya geldiğimiz bir toplantıda, bir esnafa "Bu yeri kimden aldın? Senin burada yerin yokken en güzel köşeyi almışsın," diye sordum. Kendisi, para vererek aldığını belirtti. Toplantının ilerleyen aşamalarında, bu durumu mahkemeye taşıyacağımızı söylemem üzerine, bu arkadaş tehdit edildiğini belirterek, "Hayır, ben para vermedim; bana yer verildi," dedi.

“Köfteci Adem, 80 bin TL vererek pazardaki tek köfteci yerini almış”

Köfteci Adem’in yerini örnek olarak alırsak, sebzeci, bakkal ve zeytinci esnafının bulunduğu kapalı bir alanda tek köfteci olarak bulunuyor. Tek köfteci olmasının altında yatan bir neden olduğu ortada. Bu süreçte, bodrum katından yer aldım ve birkaç arkadaşla birlikte bodrum katını canlandırmayı planladık. Ancak sonrasında bu arkadaşların yukarıdan yer bulup çıktığını fark ettim. Bodrum katının çalışmaması, adaletsizlikten kaynaklanıyor. Eğer kuralına uygun olsaydı, her kat iş yapardı. Esnaflar arasında konuşulanlara göre, Köfteci Adem’in yerini 80.000 TL gibi bir bedelle aldığı duyumları vardı. Bu tür söylentiler, pazar yerlerinde iyi yerlerin para karşılığında alındığını gösteriyor. Konu mahkemeye taşındı ve süreç Konya Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Yerel mahkeme, makbuzlar gibi bazı delilleri dikkate almadığı için dosya bu aşamaya geldi.

“Pazarlarda en fazla üyesi olan biziz”

Köfteci Adem, Kasaplar Odası Başkanımızın bir üyesi. Başkanımız, bu arkadaşa yer alabilmek için çok uğraştığını ancak yer bulamadığını, kendisi yer alamazken Adem’e nasıl yer tahsis edildiğini merak ettiğini belirtti. O süreçte, özellikle sebzecilerin olduğu grupta karşılıklı alışverişler yapılıyordu. Bizim oda üyemiz sayıca fazla olduğu için sık sık bu tür sorunlarla karşılaşıyoruz. Örneğin, ayakkabıcılar odasının pazar yerlerinde en fazla 10 üyesi bulunuyor. Dolayısıyla züccaciye ve ayakkabıcı gibi gruplara yer tahsis edildiğinde büyük sorunlar yaşanmıyor. Ancak bizim 700 üyemiz olduğu için yalnızca 100 kişiye yer verildiğinde, kalan 600 kişi bekleme sırasına giriyor. Bu durum, oda başkanları olarak bizi üyelerimizle karşı karşıya getiriyor. Geçmişte bazı oda başkanlarımız, farklı pazarlardan yer tahsis edebiliyordu; ancak ben bu yetkiye sahip olmadığım için esnaflarımız tarafından "Beceriksizsin, pasifsin," gibi eleştiriler alıyordum. Belediye ile konuşmamı ve isimlerini listeye yazdırmamı talep eden üyeler vardı. Ancak tahsis hakkı olmadan böyle bir işlem yapmam mümkün değildi.

“Savaş kapıya dayandı, 85 milyon birbirimizi kucaklamalıyız”

Sonuç olarak savaş kapıya dayanmış, bizler birlik beraberlik içinde, birbirimizi sarıp birbirimize destek olmalıyız, yarın bir gün dünyaya karşı verdiğimiz savaş ilerlediğinde, çocuklarımızın bedenlerini veya çocuklarımız bizim bedenlerimizi, yıkık binaların altından çıkartırken bu yaşanılanlar hiçbir önemi olmayacak, hepimiz, birlik beraberlik içinde hiçbir ayrım yapmadan 85 milyon birbirimizi kucaklamalıyız, sevip saymalıyız...

Muhabir: Nail Azbay - Fotoğraf ve Kamera: Yunus Üstündağ