Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Üroloji Uzmanı Cemal Selçuk Ertaş, prostat kanseri hakkında bilgiler verdi.
“OLDUKÇA SIK GÖRÜLEN BİR KANSERDİR”
Prostatın, erkek idrar yolların da mesaneden sonra gelen ve dış idrar kanalı (üretra) ile devam eden ceviz büyüklüğünde bir organ olduğunu kaydeden Üroloji Uzmanı Cemal Selçuk Ertaş, “Meni (semen veya ejekulat ) oluşumuna katkı sağlayan bir salgı bezidir. Prostatın büyümesi erkeklik hormonu olan Testosteron’a bağımlıdır. Vücudumuzdaki Testosteron kaynakları ise büyük oranda testisler ve böbrek üstü bezleridir. Prostat kanseri, prostatın kötü huylu tümörüdür. Prostat kanseri oldukça sık görülen bir kanserdir. Dünya sağlık Örgütü verilerine göre prostat kanseri tüm dünyada en sık tanı konan erkek kanseridir ve 2. sıklıkta ölüm nedeni olarak bildirilmektedir. Türkiye verilerine bakıldığında insidansı 43/100.000 olup, saptanma oranları Avrupa ortalamalarına benzerdir.” dedi.
“50 YAŞ ÜSTÜ ERKEKLERDE SIK GÖRÜLMEKTEDİR”
Prostat kanserinin belirtileri hakkında da detaylı bilgiler veren Ertaş, “Prostat kanseri 50 yaş üstü erkeklerde sık görülmektedir. Yaş ilerledikçe bu sıklık artar. Prostat kanseri homojen bir kanser olmayıp, bazı hastalarda ömür boyu herhangi bir probleme yol açmazken, bazılarında ise hızlı seyrederek ölümlere yol açabilmektedir. Genellikle hastalarda herhangi bir şikayete neden olmamakla birlikte hastalarımızın en sık başvuru nedeni iyi huylu prostat büyümesine benzer bulgulardır (idrar yaparken zorlanma, gece idrara çıkma, gibi). Hastalarımız bize başvurduklarında kanserlerini prostat dışına, lenf bezlerine ve kan yoluyla kemiğe yayılmış olarak da saptayabilmekteyiz. Kemiğe yayıldığı durumda yaygın kalça ve bel ağrıları ile doktora başvurabilirler.” ifadelerini kullandı.
“BİLİNEN 3 KESİN RİSK FAKTÖRÜ BULUNUYOR”
Prostat kanseri için bilinen 3 kesin risk faktörü olduğunu dile getiren Ertaş, “Bunlar: ileri yaş (60 yaş üzeri), ailesel kalıtım ve etnik kökendir. Dünya’da prostat kanseri saptanma yaşı ortalama olarak 68’dir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmaktadır. Ailesel kalıtım oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalarda, birinci derece akrabalarından birinde (baba-erkek kardeş) prostat kanseri olan kişilerde kanser görülme riskinin 2.5 kat artmaktadır. Aynı zamanda akrabalarında prostat kanseri olanların daha erken yaşta bu hastalığa sahip olduğu gösterilmiştir. Artık yakın akrabalarında prostat kanseri olanların daha erken yaşlarda ve daha yüksek oranda prostat kanserine yakalanma riskinin olduğu net bir şekilde görülmektedir. Prostat kanseri sıklığının yıllar içerisinde artmasıyla birlikte 45 yaşından sonra erkeklerin üroloji uzmanları tarafından muayene edilmeleri önerilmektedir. Akrabalarında prostat kanseri olanlarda ise 40 yaşından itibaren takip edilmeleri erken tanı ve tedavi açısından çok önemlidir.” şeklinde konuştu.