Esma Azbay’ın Op. Dr. Dilek Turğut Kestane ile gerçekleştirdiği özel röportaja dikkat kesilelim:

Soru: Hocam merhabalar. Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Dilek Turğut Kestane. Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanıyım. Aydın’da doğdum.  Lise sonrası eğitimime İstanbul’da devam ettim. Uzmanlığımı ve Tıp Fakültesini İstanbul’da tamamladım. Sonrasında mecburi hizmet nedeniyle eşimle birlikte Afyon’a geldik ve yaklaşık 9 yıldır buradayız. İlk atamam İscehisar Devlet Hastanesi’ne olmuştu. Oradan sonra Afyon Merkez Devlet Hastanesi’nde çalıştım. 1 yıldır da kendi muayenehanemde çalışıyorum. İlk olarak Ordu Bulvarı’ndaydık şimdi Selçuklu Mahallesi’ne taşındık. İnşallah şimdiden sonra daha güzel olacak.

YAKIN ZAMANDA AFYONDA 2 GEBEYİ KAYBETTİK

Soru: Hocam malum yaklaşık 2 yıldır dünyayı etkisi altına alan corona virüs ile mücadele ediyoruz. Bu mücadelede en büyük minnetimiz siz sağlıkçılara hiç şüphesiz. Çevremden gelen bir çok soru üzerine şöyle başlamak istiyorum. İlk olarak covid şüphesi olan gebelerde belirtiler nasıl ortaya çıkıyor ve ilk belirtilerden sonra ne yapmalılar?

Cevap: İlk olarak grip gibi oluyor, bir gebemde sadece bel ağrısı oldu ateşle beraber. Aslında en çok yaptığı ateş bulgusu ama hiç bulgu vermediği ya da hiç semptom vermediği, hiçbir şey geçirmeyen gebeler de olabiliyor. Burada şüphe yakın temas. Yakın temasta birileri varsa mesela eş gibi özellikle, bulgu vermese de mutlaka test yaptırmalarını öneriyorum. Eğer zaten gerekli olmadığı sürece biz gebelerde ilaç tedavisi vermiyoruz. Ama ateş gibi bir bulgu devreye girdiğinde -ateş özellikle gebelikte istemediğimiz bir durum- en azından ateş düşürücüyle devreye girmeye çalışacağımız için gebenin korona olup olmadığını bilmek çok önemli. O yüzden bir şüphe varsa, yakınında birisi pozitif çıktıysa ve kendisinde bir belirti olmasa da mutlaka test yaptırılmalıdır. Coronanın biliyorsunuz artık kendi arasında farklı varyantları çıktı. Geçen yılki varyantlarda daha hafif geçiyordu gebeliklerde. Çoğu kişi ayaktan geçirdi ya da biraz daha ağır akciğer enfeksiyonuna dönüşenler oldu. Ama bu yıl bu yeni varyantlar gebelerde biraz daha ağır geçiyor ve ne yazık ki kötü haberlerde alıyoruz. Afyonda 2 tane gebe kaybımız oldu yakın zamanda. O yüzden mutlaka gebelere bu konuda daha dikkatli olmalarını söylüyorum. Mümkün olduğunca kapalı ortamlara çok girmesinler.  En güzeli hiç olmamak, lezyonu hiç kapmamak, o yüzden kendilerini korumaları. Evet aşı olunca biraz rahatlama oldu. Ama aşı olunsada bulaş oluyor. Aşı olanlarda en azından riski daha az, kötü geçmiyor. Ama yine de kendilerini korumaları çok önemli çünkü biz koronayı hala bilmiyoruz, korona hakkında her gün bir şey öğreniyoruz. Gebeye ne yapacağını bilmiyoruz, bebeğe ne yaptığını bilmiyoruz. Aslında her gün değişik bir vakayla karşılaşabiliyoruz. Ben aşı olmalarını da öneriyorum o yüzden. 

BEBEKLERDE KORONA BULAŞMA KONUSU

Soru: Gebelik sürecinde anne korona geçirirse bebeğine geçer mi ?

Cevap: Çoğu vakada anneden kan olarak geçtiği görülmedi ama doğum sırasında anne hastaysa bilinmiyorsa ve gerekli tedbirler alınmazsa doğum sırasında geçebiliyor. Ama şu ana kadar gösterilen yayınlarda gebeden direkt geçtiği çok nadir vakalarda gözüktü. Bazı varyantlarda özellikle göründü. Yeni varyanta sahip olanlarda bebekte ciddi etkilenme oldu. Kayıplar da oldu. Ama çok yaygın olanlarda aslında çok direkt bebeğe geçip bebeğe zarar verdiğini görmedik. 

GEBELER BUNLARA DİKKAT ETMELİ

Soru: Gebeler korona riskine karşı ne gibi önlemler almalı?

Cevap: En iyi yapacakları şey maske, mesafe ve el hijyenine çok dikkat etmeliler. En güzel şey toplum içerisinde kapalı ortamlara olabildiğince az girme bu düğündür vs. gibi şeylere gitmemek gerekir.  Gidilmesi gerekiyorsa gerekli mesafede oturma ve maskeyi hiç çıkarmama en önemlisi bu. Ve dışarıdan gelince mutlaka ellerin uzun süre 1 dakikadan fazla en azından 130 saniye yıkanması gerekiyor. Bunlara dikkat edilmesi lazım. Onun dışında kendilerini güçlendirmek için de vitamin ağırlıklı burada C ve D vitamininin çok önemli olduğu düşünülüyor. D vitamini zaten gebelikte bakanlığımız ve bizim kendi kadın doğum cemiyetimiz tarafından da gebelerimize kullanılması öneriliyor. Zaten bildiğim kadarıyla da sağlık ocakları D vitamini yazıyorlar ya da veriyorlar. O yüzden D vitamini ölçümlerini yaptırıp düşüklük varsa ki olmasa da öneriyoruz artık biz D vitaminini, gerçekten çok koruyucu. D vitamini ve C vitamini takviyelerini iyi almaları gerekir. D vitamini mecburen güneş, damla ya da ilaçlarla takviye ediyoruz. Ama C vitaminini illa gidip eczaneden ilaç almalarına gerek yok. Şu an tam mevsimi elma, mandalina, portakal, yeşillikler… Bunları çok tüketsinler ve bol su içmelerini öneriyoruz. Bunların hepsi çok önemli. Kendilerini en azından güçlendirmeleri de hem virüs kapmamak, kaparsakta en azından direncin iyi olması için düzenli güzel beslenmek ve bu dediğim gibi yeterli vitamin takviyelerini almaları gerekir. 

TÜRKİYEDEKİ TEDAVİYİ KULLANANLAR AZALDI 

Soru: Gebelikte kullanılan corona ilaçları bebeği etkiler mi?

Cevap: Burada kar zarar düşünülüyor biliyorsunuz. Şimdi belirli bir haftaya kadar zaten biz gebelikte tedavi veremiyoruz. Bebeğin özellikle organ gelişimlerinin olduğu 12.haftaya kadar ne aşı öneriliyor nede bizim şu ana kadar kullanılan tedavileri de çok zor kalınmadıktan sonra çünkü bir aşamadan sonra annenin yaşayabilmesi için hayatı düşünülüyor. O aşamaya kadar kullanmadık ilaçları ki şu an Türkiye’de kullanılan ya da diğer çoğu ülkenin corona tedavi politikası da farklı. Bizim ülkemizde kullanılan tedaviyi kullanan az ülke kaldı. Daha çok aslında daha tedavi edici değil aslında daha çok yardımcı edici ilaç diyeyim öyle kullanıyoruz. Ne yapıyoruz ? İşte vitamin takviyesi, ağrı kesici, ateş düşürücü, destekleyici tedavi öneriliyor aslında çoğu ülke buna geçti. Diğer antibiyotik gibi akciğer enfeksiyonu olduğunda antibiyotiğe geçiş yapıyoruz. Şimdi bu ilaçların dediğim gibi belirli gebeliğin özellikle 12.haftasına kadar çok kullanılmadı ve kullanılmasını önermedik. Ama daha sonrasında eğer gebe gerçekten şiddetli enfeksiyon geçiriyorsa mecburen kullanıyoruz. Şimdi korona aslında üst solunum yolu enfeksiyonu gibi gözüküyor ama damarlar üzerinde de tahribat oluşturduğu için tromboz dediğimiz özellikle pıhtılaşma gibi sorunlara da neden olduğu için aspirin türevi ilaçlar kullanıyoruz. Aspirin özellikle tedavi sonrası 3 ay öneriyorlar ya da pleksen tedavisi kullanıyoruz. Bunlar hem kan değerlerine bakılıyor eğer o kan değerlerinde anormallik  görülürse bunlarla tedavi edilemiyor. Bu tedavileri biz rutin gebelikte de pıhtılaşma ile ilgili sıkıntı olan gebelere de verdiğimiz için bunların bir zararı yok. Sadece kullandığımız diğer virüse özel ilaçlar riskliydi, onları da mümkün olduğunca belirli bir haftayı geçmeden mecbur kalmazsak kullanmak istemiyoruz.

KORONA DİYE SEZERYANA GİTMİYORUZ

Soru: Annenin covid olması doğum şeklini etkiler mi?

Cevap: Şöyle doğum şeklini etkileyebilir; bebeğe bulaş vs. düşünülüyor ikincisi eğer doğum süreci uzun olacaksa sağlık personeli de düşünülüyor. Mesela doğumu iyi ilerliyorsa zaten süreci geçmiyorsa normal de doğurtulabilir. Orada zaten hemen bebek önlemleri alınıyor. Anneden akan sıvıdan veya başka bir şeyden bulaşmıyor. Yine aynı solunum yoluyla bulaştığı için anneye çift maske takılıyor ve temasına dikkat ediliyor. Gerekirse anneye N-95 maske takılıyor. Ama annenin orada iyilik halinde değişiklik olursa yani genelde akciğeri de enfekte ettiği için akciğer lezyonları çoksa, doğuma tahammül edemeyecek durumda olursa tabii ki sezaryen de düşünülüyor. Ama illaki korona diye sezaryene gitmiyoruz.  Aslında orada şuna dikkat ediyoruz; doğumu düzgün gidiyorsa, doğum sürecine travay diyoruz biz, o uzamıyorsa düzgün gidiyorsa onu doğurtmaya çalışıyoruz. Ama uzamışsa, durmuşsa, doğum ilerlemiyorsa çokta zorlamaya gerek yok mecburen sezaryene alıyoruz. Normal doğumda da gereken tedbirler alınınca bebeğe de geçecek bir durum yok.

Soru: Corona pozitif olan gebenin doğumu nasıl gerçekleştirilmeli?

İlk planda normal nasıl işliyorsa o şekilde doğurtuyoruz. Sadece gerekli tedbirler alınıyor, bu hem sağlık çalışanı için hem de gebe ve bebek için. Doğum güzel ilerlerse normal doğurtuyoruz. Ama doğumda bir risk vs. çıkarsa sezaryene gidiyoruz tabi ki. İlla ki korona diye sezaryen olmuyor kimse. 

ÖZEL HASTANELER CORONA OLAN GEBELERİ KABUL ETMİYOR

Soru: Peki burada corona olan gebeyle sağlık personelleri nasıl ilgileniyor? 

Cevap: Genelde o gebeyle tek bir sağlık personeli ilgileniyor. Corona için tek bir doğum servisi oluyor. Anladığım kadarıyla buralarda ne yazık ki özel hastaneler şu an corona gebelerini kabul etmiyorlar. Hep devlet hastanesi ya da üniversite hastanesinde doğumlar oluyor. Bu nedenle de oradaki doğumlarda da corona için özel doğum servisi ayrıldı. Orada o gün göreli olan belirli personeller oluyor. 

Onların kıyafetleri ve her şey o servis için özel kullanılıyor. Onlar ilgileniyorlar doğumda. Genelde de doğum sürecinde 1 veya 2 kişi, aynı kişiler ilgileniyor.

Soru: Gebelik döneminde aşı olmanın bebeğe etkisi var mı?

Cevap: Yapılan çalışmaların hiçbirisinde bebeğe bir etkisi olduğu görülmedi. Ama yine de tedbir amacı ile hem Dünya Sağlık Örgütü hem de diğer kadın doğum örgütleri 12.haftadan önce aşıyı önermiyorlar. Ülkemizde de 12.Haftadan sonra öneriliyor. Bakış olarak sinovac eskide nasıl grip aşısı üretiliyorsa o şekilde üretilen eski jenerasyon bir aşı. Biontech yeni jenerasyonda üretilen bir aşı. Aslında biontech ile ilgili bilgimiz biraz azdı. Ama Avrupa ülkeleri ve Amerika daha çok Biontec aşısını uyguladığı için onların biontech üzerine yaptığı çalışmalar daha fazla oldu sinovac aşısından. Ve gösterilen o ki aşıya bağlı herhangi bir ilaç ya da tedaviyi gördüğümüzde nasıl bir yan etki, alerji gibi değişik bir sıkıntı olabiliyorsa o kadar bir yan etkisi var. Onun dışında bebeğe ciddi bir etkisi görülmedi. 

GEBELERDE AĞIR ENFEKSİYONLAR GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Soru: Hamilelik döneminde aşı uygulamasının ne zaman yapılmasını ve kaç doz yapılmasını önerirsiniz?

Cevap: 12.Haftadan sonra 2 doz olarak öneriyoruz. Bionrtech ya da sinovac 2 doz yapılıyor şu an. Ama daha çok artık sinovac ne yazık ki koruyuculuğuna karşı yapılan çalışmalarda düşük çıktığı için biontech öneriyor çoğu sağlık örgütü de sağlık bakanlığı da. Ama bu tabiki gebenin tercihine kalıyor en son hangisini yaptırmak isterse. Şu an ülkemizde böyle. Nasıl diğer hastalar kendileri seçiyorsa hangi aşıyı olmak istediklerini, gebeler de hangisini isterse o yapılıyor 2 doz olarak. Yaptırmak istemezlerse de yaptırmıyorlar ne yazık ki. Ama ben yaptırmalarını öneririm. Bu son varyantlardan sonra özellikle corona ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşamaya başladık. Gebelerde özellikle ciddi reaksiyonlar ve enfeksiyonlarda ileri ağır enfeksiyonlar görülmeye başladı. Dediğim gibi benim bildiğim en azından il içerisinde 2 tane coronaya bağlı olduğu düşünülen kayıp yaşandı. O yüzden bence mutlaka zamanı geldiğinde aşılarını yaptırsınlar.

AŞI OLDUKTAN 1 AY KORUNUP ÖYLE ÇOCUK DÜŞÜNÜN

Soru: Gebelik planlayan eşler ne zaman aşı yaptırmalılar? Gebe kalma sürecini aşı geciktirir mi? 

Cevap: Şöyle bir şey var; gebeliğin ilk 12 haftasında aşının yapılmasını istemiyor sağlık örgütü ve sağlık bakanlığımız. O yüzden gebelikten önce, en azından şimdi 1 ay arayla yapılıyor bildiğim kadarıyla aşı. 2 dozu yaptırıp en az 1 ya da 2 ay korunup daha sonra bence gebeliği düşünmeleri daha iyi olur. Bu çok tedbirli bir yaklaşım. Ama 2’nci dozu yaptırdıktan 1 ay sonra da gebeliği düşünebilirler.

Aşıya bağlı gebe kalma sürecinin geciktirici bir durum olacağını düşünmüyorum. Böyle bir spekülasyon var, işte kısırlık yaptığı gibi, bunlar artık yapılan bir çalışma ve çalışmanın sonucunda evet aşı yapılmış kısırlık olmuş diye bir şey yok şu anda elimizde. Zaten onun için de yakın zamandayız. Daha 1 yıllık süreci yaşıyoruz aşı ile ilgili. Elimizde veri yok, veri de birikmez zaten hemen. Çünkü  infertilite kısırlık dediğimiz olguda 1 sene istenmesine rağmen düzenli cinsel ilişkiye girilmesine rağmen çocuğunun olmaması demektir. Zaten aşıyıdaha 1 senedir yapmaya başladık. Bu aşının ne yapacağını şuan göremiyoruz. Ha belki öyle bir sonuçta çıkabilir ama şu ana kadar biriken verilerde öyle bir şey görülmüyor. Biraz tabi bu batıl inançta olabiliyor. İnsanların psikolojisini de etkiliyor. Gerçekten psikolojiye de çok bağlı bizim üreme sistemimiz. Ve onlar bile aslında gebeliği geciktiriyor olabilir. Ama burada her zaman şunu düşünmek lazım; canlı ve hayatta olmadıktan sonra çocuğun olamayacağına göre Allah korusun kötü bir enfeksiyonla yoğun bakıma düşmektense, aşı olmak çok daha mantıklı geliyor bana. 

ANNE SÜTÜ VE ÇOCUĞUN ANTİKOR ORANI

Soru: Koronavirüs anne sütü ile bebeğe geçer mi? Emzirenler korona aşısı yaptırabilir mi?

Cevap: Emziren anneler aşı yaptırabilir. Sütle de koronanın geçtiğini tespit etmedik. Sadece anne korona ise emzirme sürecinde annenin mutlaka kendini bebeğe karşı iyi koruması gerekir. Emzirme esnasında çok yakın temas olduğu için N-95 maske gibi ya da çift maske takması öneriliyor. Yine ellerini iyi yıkaması gerekiyor. Onun dışında anne sütünden bebeğe geçtiği görülmemiş. Ama anne koronayı geçirdiği zaman  antikorları oluşuyor ya, ki biontech aşısında da o görülmüş, bebeğe de anne sütüyle antikorun geçebileceği düşünülüyor. Onun da çalışmaları devam ediyor şu anda ama virüs anne sütüyle çocuğa geçmiyor. 

Benim tavsiyem mümkünse aşı ile ilgili biliyorsunuz riskler var. Bence o riskleri yoksa herkes aşısını olsun. Çünkü burada ne yazık ki şu an yapabileceğimiz başka bir şey yok, aşı yaptırmak dışında. Hepimiz hem kendimizi korumak hem de aslında toplum sağlığını korumak için aşılanmak en doğru davranış gibi görünüyor. Belki ileride bu düşüncemiz değişir ama şu an için yapılabilecek en iyi şey bu. O yüzden ben herkesin zamanı geldiğinde aşılanmasını öneririm. Diyeceğim bu olur çünkü gebeler çok kararsızlar. Ben konuşuyorum hastam tekrar geliyor, “yaptırmadım hocam, ya zarar verirse diyor” evet bilemiyoruz ama her ilaçta kullandığımız aspirin de yeri gelir size zarar verebilir. Çünkü bünyeniz alerji geliştirebilir ya da karaciğerinize bir şey olabilir. Hiçbir ilacın yüzde 100 kimseye bir şey yapmadığını söyleyemeyiz. Ama burada kar zarar dengesi düşünülmelidir. Hem kendisi için hem çocuğu için ben, gebelerin zamanı geldiğinde aşılanmasını öneririm.

Soru: Hocam verdiğiniz bilgiler ve bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.
Cevap: Esma Hanım asıl ben size ve Afyon Postası’na bize bu imkanı sunduğunuz için teşekkür ediyorum. 

Röportaj: Esma Azbay
Fotoğraflar: Sılanur Kara