Köyde bulunan gençlerle sıcak ve samimi bir diyalog gerçekleştiren Karataş konuşmasında şunları ifade etti;

EN BÜYÜK İSRAF GENÇ NESİLLERİ KAYBETMEKTİR!

Karaağaç potansiyeli olan bir köyümüz. Özellikle genç nüfus köyde hem sosyal hem de kültürel anlamda kendilerini bulamayarak kente göç etmek zorunda kalıyorlar.

Şehrimizin en önemli meselelerinden bir tanesi israftır. Nedir israf? Mal ve imkânları, verimli ve gerekli olmayan amaçlar için ya da fayda vermeyecek şeyler için saçıp savurmak demektir. İsraf sadece parayla, malla ilgili de değildir. İnsanların umutlarını boşa çıkarmak, enerjilerini tüketmek ve hayallerini söndürmek de israftır aslında. İşte bugün iktidar maalesef en büyük israfı gençlerimiz üzerinde yapmıştır. İftihar vesilemiz ve en büyük sermayemiz olan genç-dinamik nüfusumuz, şehrimizi ve Türkiye’yi ayağa kaldıracak bir potansiyele sahipken; maalesef yanlış eğitim politikalarıyla heba edilmektedir.

GENÇLERE YARIŞ ATI MUAMELESİ YAPILARAK HEBA EDİLİYOR

Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre; Avrupa’da eğitim seviyesi yükseldikçe işsizlik oranı düşüyor, kazanç artıyor. Ancak Türkiye’de durum ne yazık ki bunun tam tersi! Özellikle Afyonkarahisar olarak Türkiye sıralamasında Eğitimde Son Sıralara Geriledik. Sürekli değişen eğitim sistemiyle, alfabenin her harfini deneyerek değiştirdikleri sınav sistemlerinde gençlerimize yarış atı muamelesi yapan mantıkla ve niteliksiz müfredat ile koca bir nesil heba edilmektedir.

Maalesef yeterli sayıda hocası ve talebesi olmayan üniversitelerimiz var. Şimdi ustalar çırak, topraklar çiftçi, üniversite mezunu gençlerimiz de iş bulamıyor. Nitelikli, kalifiye gençlerimiz fırsat bulunca yurt dışına gidiyor veya gitmek için fırsat kolluyor. Çünkü bu ülkede yetişen, bu ülkenin kaynaklarıyla eğitilen nitelikli gençlerimiz, yetiştikleri ülkede bir gelecek göremiyorlar.

ÜLKEMİZİ GENÇLERİMİZLE BİRLİKTE YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ

Son olarak Karataş cümlelerine şunları ekledi:

Hayallerini bu ülkenin topraklarında filizlendirmek isteyen gençlerimiz, maalesef kendi ülkelerine küsüyorlar ve kırılmış bir kalple gidiyorlar. Yüksek enflasyon bir gün elbette düşer, ekonomi toparlanır, toprak ekilir, tersaneler ve atölyeler yeniden çalışır; fakat kaybolan yıllar nasıl geri getirilebilir ki? Saadet Partisi olarak söz veriyoruz; gençlerimizi hor gören, fikirlerine tahammül edemeyen, geleceğine ipotek koymak isteyenlerin yıktığı ne varsa düzelteceğiz! En başta da gençlerimizin umudunu yeniden yeşerteceğiz!