Bugün farklı konularım vardı.

Ama dün yayımlanan “Yalakalıkta sınır tanımayan muhtarlar” başlıklı yazımdan sonra pek çok telefon aldım.

Onların söylediklerini burada paylaşıp diğer konulara geçeceğim.

İlk telefon Muhtarlar Derneği Başkanı Suat Uygur’dan geldi.

Görüşmek için derneğe kahve içmeye davet etti.

Gittim.

Özetle ‘yalaka’ kelimesine kırıldıklarını söyleyip, muhtarların zor şartlar altında çalıştıklarını ifade etti.

Köşe yazısının altına yazılan yorumlardan örnekler vererek, muhtarların rakiplerinin bu durumu kullanmaya çalıştıklarını anlattı.

O esnada kamudan bir isim odaya geldi ve devlet büyüklerinin yer aldığı büst köşesinde farklı bir fotoğrafın bulunmasının doğru olmadığını ama kişinin masasına ya da duvarın farklı noktalarına asılan fotoğraflara kimsenin karışmayacağını söyledi.

Bende elimde bulunan, muhtarlıklarda çekilmiş bazı fotoğrafları paylaştım.

Özetle ben bu durumun doğru olmadığını uzun zamandır durumu gözlemlediğimi söyledim, onlarda “kırıldıklarını” ifade ettiler.

Kendilerinin bir açıklaması var ise noktası virgülüne yayınlayacağımı ifade ettim.

Çarşamba gününe kadar göndereceklerini söylediler.

Muhtarlar Derneği’nden ayrıldım, Adliye tarafındaki işlerimi halletmek için yola koyuldum.

Tanımadığım bir numara aradı.

Kendisini tanıttı ve bir mahallenin muhtarı olduğunu söyleyip doğrudan söze girdi:

“Nail Kardeşim ağzına sağlık, duygularımızı yansıtmışsın, doğru söylemişsin, Bu fotoğrafları bize asın diye kendileri dağıttılar. Bir gün seni muhtarlıkta misafir etmek isterim. Buyur gel”

Bu konuşmadan sonra ofise geçtim.

Çalışmaya başladığım esnada bir telefon daha geldi.

İsmini vermeyeceğim ama değer verdiğimiz bir başka muhtar daha aradı.

Ne yalan söyleyeyim biraz çekindim, “Acaba kızdı mı” diye geri durarak telefonu açtım.

Açar açmaz, “Nail Bey, tüm duygularımıza tercüman olmuşsunuz, Allah razı olsun, hiç üzerime alınmadım, alınanlar alınsın ama bizim derdimizi yansıtmışsınız, teşekkür ederim. Seçim sonrasında bu fotoğrafları bir toplantı sonrası dağıttılar asın diye. Herkes sıraya geçip aldı. Mehmet Zeybek başkanın belki de bundan haberi bile yoktu.” dedi.

Günün özeti bu…