Hiç şüphesiz ki bu haftaki konum, hepimiz için çok önemli ve anlamlı olduğuna inandığım 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayram’ımızdır. Bu bayram dünyada ilk defa çocuklara armağan edilen bir bayramdır ve ülkemizde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde resmi bayram, Kosova’da milli bayram olarak kutlanmakta olup tüm dünyada da çocuk bayramı olarak yankı uyandıran dünya ile paylaşılan bir bayramdır. Gazi Meclisimizin sağlam temellere dayandığının bir göstergesi olarak, kuruluşunun 100 Yılı olması hasebi ile daha da büyük bir anlam ve önem kazanmaktadır.

Öncelikle bugün hepimizin cennet vatanımızda “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” güvencesiyle onurlu gururlu bir şekilde istiklal ve bağımsızlığımıza sahip çıkarak yaşıyor olabilmemizi sağlayan, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şükran, minnet ve rahmetle anıyorum. Tüm şehit ve gazilerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bugün ülkemizde barış, huzur ve refah içerisinde, kimseye boyun eğmeden kendi ayaklarımızın üzerinde durup bağımsızlığımızın mutluluğunu yaşayabiliyorsak bu güzel bayramı bizlere emanet edenlere borçluyuz.

Korona Virüs tedbirleri dolayısıyla dışarıya çıkıp topluca bir arada kutlamalar yapamasak ta şükürler olsun ki canım ülkemde tüm vatandaşlar yediden yetmiş yediye sahip çıkıp coşkuyla kutlamayı bildiler. Evlerde tüm vatandaşlarımız çocuğuyla, genciyle,yaşlısıyla hep birlikte tek yürek,tek bilek olarak  coşkuyla kutlamayı bildiler. Sabahın erken saatlerinde başlayan bayram hazırlıkları ve coşkusu, akşam saat:21:00’da herkesin evlerinden, balkonlarından, pencerelerinden katılarak coşkuyla söyledikleri İstiklal Marşıyla taçlandı. Herkes evlerinde Bayraklarını asıp 23 Nisan’a özgü süslemelerini yaptı. Çocuklar en güzel kıyafetlerini giyip bayram coşkusuyla şiirlerini, şarkılarını seslendirdiler. Sosyal medyada da en güzel görsellerle, mesajlarla kutlamalar yapılabilmek için adete yarışıldı. Korona Virüs tedbirleri dolayısıyla evden çıkamayanlar içinde müzikler, folklor gösterileri eşliğinde çocuklara hediyeler dağıtıldı.  Atatürk posterleri, anlı şanlı bayrağımız tüm binalarda, hatta tüm evlerde yer alıp, milli duygularımızı perçinledi. Kahramanlık Marşları okunup, günün anlam ve önemine uygun evde kalınarak ta bayramları kutlayabileceğimiz ve dini inanç ve şuurumuzun hiçbir şekilde yok edilemeyeceği ortaya çıktı.

Ulu Önder Atatürk boşu boşuna çocuklarımıza bu güzel bayramı hediye etmedi.  Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki ağaç yaşken eğilir. Evlatlarımızda dünyada ilk defa kendilerine hediye edilen bayramın anlam ve önemini kavrayarak, küçük yaştan itibaren bu sayede vatan, millet, Atatürk sevgisini en güzel şekilde öğrendiler. Bu cennet vatanın, egemenliğimizin hiç de kolay elde edilmediğinin, uğruna bin bir zorluk içerisinde nice canlar verilerek, nice kanlar dökülerek  büyük bedellerle kazanıldığının bilincine vardılar. Bu şuur ve bilinç içerisinde de vatanına, milletine, bağımsızlığına en iyi şekilde sahip çıkıp, ülkemizi hak ettiği şekilde çağdaş, örnek alınacak ülke konumuna getiren, getirecek olan evlatlarımız oldular. Ne kadar övünsek, sevinsek az gelir. Bütün dünyanın örnek gösterdiği liderimiz var bizim. Bu liderimiz Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir demiştir ve Milletimizin üzerinde bir güçte tanımamıştır. Çocuklarımız bizim geleceğimizin teminatı olup, onlara yapılacak yatırım asla heba olmayacak en güzel yatırım olacaktır.

Afyonkarahisarımızda da 2020 Yılının Sevgi Yılı ilan edildiğini unutmayarak çocuklarımızı her zamankinden daha çok sevelim, koruyalım, kollayalım. Onlara hak ettiği değeri verelim. Unutmayalım ki biz çocuklarımızı güzel yetiştirirsek, onlara değer verirsek, onlarda bizlere değer verir. Cumhuriyetin kazanıldığı topraklarda yaşıyor olmakta bu bayramda bizleri ayrıca onurlandırdı ve gururlandırdı. Her ne kadar pandemi koşulları nedeniyle arzu ettiğimiz görkemli kutlamaları yapamayacağımızı zannet sekte tam tersine, tüm bu zorlu koşullarda dahi her zamankinden daha güçlü bir birliktelik duygusuyla ve evlere sığmayan evrene uzanan coşkuyla kutladık. Nice şanlı mücadeleler vererek bugünlere gelen ülkemizin, bu sağlık savaşını da tek yürek olarak geride bırakmayı başaracağına şüphem yok.

23 Nisan 1920, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış tarihi değil, aynı zamanda kader birliği yapan aziz milletimizin istiklal ve istikbal mücadelesinde dönüm noktası, millet egemenliğimize dayanan demokrasimizin ve Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı gündür.

23 Nisan 1920, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” şiarıyla kurulan Meclisimizin, tam bağımsızlık uğruna sarf ettiği azim ve kararlılığını dünyaya ilan ettiği gündür.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu kutlu günü “ Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak egemenliğimizi sonsuza kadar koruyacak olan çocuklarımıza armağan ederek, aziz milletimizin bağımsızlığımız uğruna verdiği kutsal mücadeleyi nesilden nesile unutulmadan aktarılmasına vesile olmuştur. Çünkü Atatürk, gençler gibi çocukları da çok severdi. Çocuklar için unutulmaz sözlerinden ikisi şöyledir:

-“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.’’
-“Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.”

İşte bu yüzden Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının dünyada çocuklara armağan edilen tek bayram olması boşuna değildir. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulusal egemenlik, ulusun namusu, onuru ve gururudur. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,dünya üzerinde benzeri bulunmayan bir bayramdır.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının en büyük özelliklerinden biri de bir ulusun kendi bayramını dünya ile paylaşmasıdır. O bayramı yaşayan yabancı çocuklar ülkelerine çok güzel anılarla dönmekte ve bu anıları çevreleri ile paylaşıp yarınlarına taşımaktadırlar. Dünyada ilk ve tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; barış içerisinde yaşanan bir dünya düzeninin oluşturulmasına katkıda bulanan önemli günlerimizden biridir.

100'üncü yılını gurur, onur ve mutlulukla kutladığımız Büyük Millet Meclisimizin açılışının coşkusunu yaşarken, gerek ülkemizin, gerekse bütün dünya âleminin sıkıntılı bir dönemden geçtiği bu günlerde, millet olarak birlik beraberlik anlayışı içinde birbirimize daha da sıkı kenetlenerek bu zor günlerin üstesinden geleceğimizi unutmamalıyız. Ayrıca bu sene 11 Ayın Sultanı Ramazan Ayının da başlangıcına denk gelmesi de ayrı bir güzellik olup kutsal değerlerimizi buluşturmuştur. Bu vesileyle hepimizin Ramazan’ını kutluyor, gönlünüzdeki tüm güzel duaların gerçekleşmesini temenni ediyor, aileniz ve tüm sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler geçirmenizi diliyorum. Ayrıca 23 Nisan çok sevdiğim, Cumhuriyet kadını sevgili Pınar DEMİRDAĞ’ında doğum günü. Her ne kadar Korona Virüs tedbirleri nedeniyle bir araya gelip, yan yana kutlayamasak ta buradan doğum gününü kutluyor sonsuz mutluluklar diliyorum.