Türkeli Gazetesi köşe yazarı Doç. Dr. Mehmet Sarı, yeni kitabı "Adanalı Ziya ve Şiirleri" isimli eserinin tanıtım toplantısı dün öğleden sonra Afyonkarahisar Basın Yayın Derneği'nde gerçekleştirildi. Tanıtım toplantısında; Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Kocatepe Gazetesi sahibi Sezer Küçükkurt, dernek üyesi basın mensupları hazır buludu. Sarı, toplantı sonunda katılımcılara yeni kitabını imzaladı.

1999’DAN BU YANA SÜREN ÇALIŞMA

Afyonkarahisar’da 1994 yılında geldiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Sarı, 26 yıl boyunca Allah’ın verdiği ilim ve aşkı Afyonkarahisar edebiyatı, kültürü üzerine ayırdığını, bu bağlamda eserler üretmeyi sürdürdüğünü kaydetti. “Sözlerime bu eserleri çıkarmam için gerekli olan ilmi, zamanı ve sağlığı bu aciz kuluna bahşeden Yüce Rabbime sonsuz hamdü senalar ederek başlıyorum.” diyen Sarı, “Son kitabımız Adanalı Ziya Dedemizin şiirlerinin derlenmesinden ve hayatıyla ilgili akademik görüşlerimizi ortaya koyarak oluşturduk. Basın mensupları bilirler ‘Adanalı Ziya’ üzerine yayın organlarında pek çok yazılar gördük. Ama bunların büyük bir kısmı yüzeysel kalmış akademik boyutta ilk defa böyle bir çalışma yapılmıştır. Ziya’yı 1999 yılında bir kıtası ile tanımıştım. O kıtası da yaşadığı döneme yazılmış bir hivciye idi. Böyle bir kıtayı yazan şairin şiirlerini elde etmem için araştırmalara başladım. Bir divanı veya divaniçesi olmadığı, şiir defterinin olduğu ancak bu defterlerinin de zaman içerisinde kaybolduğu bilgisine ulaştım.” dedi.

ADANALI ZİYA’NIN DİVANI YOK 

Mehmet Sarı, Afyonkarahisar’ın sanatı, kültürü, tarihi, edebiyatı açısından önemli kaynaklardan biri olan Türk Ocağı yayın organı Taşpınar Dergisinde Adanalı Ziya’ya ait şiirlerin rahmetli Bekir Sıtkı Sencer tarafından yayınlandığını kaydetti. Mehmet Tacettin adlı yazarın 1933 yılında yayınlanan yaklaşık 30 sayfalık küçük kitabında Adanalı Ziya’ya ait şiirler bulduğunu aktaran Sarı, “Bunlar çok azdı ve hatalarla yayınlanmıştı. Afyonkarahisarımızın yerel yayın organlarından Arap harfleriyle yayın yapan İkaz Gazetesi’nde Adanalı Ziya’nın şiirlerine ulaştım. Afyonkarahisarımızın kültür sanat mecumalarında Nur Mecmuasında şiirlerini elde ettim. Sonrasında Rabbimin verdiği zaman ölçüsünde işi biraz daha genişleterek İstanbul’daki Tercüman-ı Ahval, Marifet, Mektep, Osmanlı Edebiyat Sanat Mecmuası, Eşref gibi onlarca dergi ve mecmuayı tarayarak rahmetli üstadın şiirlerini elde etmeye çalıştım.” diye konuştu.

HERŞEYDEN ÖNCE FİKİR ŞAİRİ

Adanalı Ziya adlı şairin bir divanı olmadığı için tüm şiirlerine ulaşma imkânı olmadığını, daha görülmemiş, elde edilememiş birçok şiiri olduğunu belirten Sarı, “Adanalı Ziya ile ilgili daha önce yapılan çalışmalarda alkolik yönü üzerinde durulduğu görülür. Afyonkarahisar’a 1985 yılında geldiğinden sonraki dönemlerde, İstanbul’daki alkol hayatının maalesef devam ettiği bilinmektedir. ‘Sarhoş Ziya’ ‘Deli Evkaf’ gibi isimlendirmelerde bulunmuşlardı. Ama o bunlara fazlaca aldırış etmemiş fikrini, felsefesini, inancını şiirlerine yansıtmıştır. Haktan hukuktan hiçbir zaman uzak kalmamış, alkolün de hiçbir zaman emrine girmediğini şiirlerinden anlıyoruz. 50 yıla yakın alkol kullanmasına rağmen kimseye bir zararı olmadığı gibi halkın, toplumun dertleriyle uğraşmıştır. Bazı araştırmacılar ve ben de kitabımda genişçe yer verdiğim şekilde aşkı üzerinde durduk. Her insanda aşk vardır. Pek çok filmde insanları sürükleyen konuların başında aşk gelir. Ziya’da da aşk var ama aşktan önce bir fikir şairidir.” şeklinde konuştu.