Tatar, kentteki termal bir otelde Kıbrıs Gazileriyle Buluşma programında yaptığı konuşmada, 20 Temmuz 2024'te 50. yılının kutlanacağı Kıbrıs Barış Harekatının kahramanlarıyla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bugün Kıbrıs'ta barış, huzur ve güvenlik içerisinde yaşadıklarını aktaran Tatar, şöyle konuştu:
"Doğu Akdeniz'de bir Türk devletinde ay yıldızlı bayraklarımız göklerde dalgalanmaya devam ediyorsa, eğer ana vatan Türkiye Cumhuriyeti'nin mavi vatandaki hakkı hukuku sürdürülebiliyorsa ve hava sahasında bizlerin İHA ve SİHA'ları güvenliğimizi, ulusal çıkarlarımızı ve milli menfaatlerimizi koruyabiliyorsa sizlerin sayesindedir. Yıllar geçti. Allah sizlere sağlık versin diyorum. Barış harekatında hayatlarını kaybedip şehit düşen mücahitlerimize ve ebediyete irtihal eden gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Buradaki gazilerimiz ile mücahitlerimize de sağlık ve uzun ömürler diliyorum."
- "Mehmetçik bizlerin güvenliğinin garantörüdür"
Tatar, dünyada arkanızda güçlü bir devlet ile sağlam bir irade yoksa sizleri her koşulda çağın değerlerine bakılmaksızın zulme ve her türlü insanlık dışı harekete maruz kalmak suretiyle çoluk çocukla perişanlığa doğru itilmenin görülebileceğini vurguladı.
İşte bunları 1950'li ve 1960'lı yıllarda EOKA'lıların at koşturduğu yıllarda Kıbrıs'ta yaşadıklarını aktaran Tatar, şöyle konuştu:
"Biz sizleri o dönemlerde umut olarak gördük ve bekledik. Ne mutlu bize ki siz o zaman başardınız, geldiniz. Birlikte bir destan yazdık. Bugün Filistin'e bakıyoruz. Yaşananları görüyoruz. İnsanlığın bir utancı. Ukrayna savaşında olanı biteni gördük. Ondan evvel Suriye'de, Irak'ta. Ama bazı çevreler Kıbrıs'ta Türk halkına telkin ederken çağ değişmiş, bundan sonra savaşlar olmazmış. Bundan sonra insanlar birbirlerine çok daha merhametli davranacaklarmış. İnsanlar bir kez daha asla eskiden yaşanan mezalimlikleri ve katliamları işlemeyecekmiş. Bunları dediklerinde Kıbrıs'ta barışın devamı için iki kardeş halkın iç içe ve 1974 öncesi dönemlerindeyim. Türkiye'nin garantörlük modası geçtiği için buna son verilmesi, Türk askerinin artık orada kalmasına gerek kalmadığını ve geri çekilebileceğini ve Kıbrıslı Türk'ü orada Rumlarla iç içe, yan yana yaşamaya terk edebileceğini söyleyenlere bugün cevabımız 'Bakınız çağ değişse bile hala daha böyle katliamlarla hep insanoğlu karşı karşıya kalabiliyor. Bunları yakın geçmişte ve bugün hep birlikte görebiliyoruz.' Dolayısıyla ben Cumhurbaşkanı olarak halkıma şunları tavsiye ediyorum; Asla Türkiye Cumhuriyetinin garantörlüğünden vazgeçmeyeceğiz. Asla Türk askerinin Kıbrıs'tan ayrılmasına müsaade etmeyeceğiz. Çünkü, Mehmetçik bizlerin güvenliğinin garantörüdür."
- "Doğu Akdeniz'de Türkiye'yle birlikte ulusal çıkar ve menfaatlerimizin sürdürülebilmesi gerekiyor"
Tatar, KKTC'nin Türk Devletler Teşkilatının gözlemci üyesi olduğunu ve aşama aşama tanınma yolunda önemli adımlar attıklarını kaydetti.
Bu başarının Türkiye Cumhuriyetinin desteğiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs Türkü'nün yanında olması sayesinde olduğunu aktaran Tatar, "(Erdoğan'ın) Son olarak 19 Eylül günü, Birleşmiş Milletler'in (BM) 78. Genel Kurulu'nda bütün dünya devletlerine yaptığı çağrıyla artık Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığının tanınması, her türlü diplomatik, ekonomik ve siyasi ilişkilerin gelişmesi ve dolayısıyla KKTC'nin bağımsız, özgür bir devlet olarak yoluna bu şekilde devam etmesi gerekiyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yle birlikte ulusal çıkar ve menfaatlerimizin sürdürülebilmesi gerekiyor. Bize de yakışan da Kıbrıs'ımıza sahip çıkmak ve aramızdaki münasebetlerin geliştirilmesidir. Bunun için de çaba gösteriyoruz."
Programda, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı da bir konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Tatar, programa katılan Afyonkarahisar'daki Kıbrıs gazileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.