“Kibir ve inat, bir kişinin kendini önce mükemmel görmesini sonra da sonunu oluşturur. “
Tolstoy

Kibir (kibr) sözünün sözlükte karşılığı şöyle; “kişinin kendini üstün görmesi ve bu duygularla başkalarını aşağılayıcı davranışlarda bulunması”

İnsan ilişkilerinin , sosyal ve toplumsal yaşantının zehirlerinden biridir kibir. Kibirin olduğu yerde ne güven boy verir ne saygı ne de sevgi.Bu tip insanlar kendini her zaman diğerlerinden üstün görmenin bir yolunu mutlaka bulur. Kendince ya daha başarılıdır , ya daha akıllı , ya daha iyi , ya da daha merhametli olduğunu zanneder. Çünkü “O” olağan üstüdür.

Kibir hastalıklı bir duygudur. Tüm hastalıklı duygular gibi acı verir, gerçeklerden uzaklaştırır. Zayıf, zor , zavallı ve komik durumlara düşürür.

Allah tüm kullarını eşit mesafede tutar, ayrıcalık yapmaz, hepsini sınırsız sever, şefkat gösterir. Yaradan kullarıyla arasına bir mesafe koymadığı için insanlarla arasına mesafe koyan kullarına da karşıdır. Onlara kibirlerini kıracak mesajlar verir. Farkında olmazlarsa daha büyük uyarılarla kibirlerinden kurtulmaları için yol gösterir. Tabi anlayana....!

Kibir insanlar arasında duvar örer . Kibirli insanların kalbinde sevgi ve merhamet olmaz. Bu insanlar kendini dev aynasında görür. Çevresindekilerin eleştirileri ve uyarıları onun için hiç bir anlam, hiç bir değer ifade etmez.
İnsanı körleştiren, bencilleştiren hatta hayatının sonunu hazırlayan bir kişilik tarzıdır.
Kibirli kişinin hiç gerçek dostu yoktur. Her konuda kendini büyük gördüğü ve  asla kendi nefsinden taviz vermediği için bu tip insanlara karşı genelde toplumda bir nefret oluşur. Böyle insanlar gerçek anlamda sevilmezler. Etraflarında dost gibi görünen kişiler sadece çıkar ve menfaat için yanlarında bulunurlar. Menfaatleri sona erdiğinde ise dostlukları da sona erer. Çünkü bu kişiliği benimseyen insanlarla dostluk ve sevgi bağı kurmak mümkün değildir. Her zaman üstün olmak istedikleri için vefa, sevgi, fedakarlık gibi güzel ahlak özelliklerini yaşayamazlar. Bunları yaşamayan kişilerle samimi bir dostluk kurmak da mümkün değildir. Kibirli insanların sonu hep hüsran olmuştur.

Ülke yöneticileri, şehir yöneticileri , kurum yöneticileri aldığı kararlara kibri karıştırdığı zaman kendisinden ve kendi düşüncesinden başka hiçbir fikri , kişiyi kabul etmeyen ve reddeden tavra büründükleri zaman hem kendilerine, hem kurumlarına hem de topluma büyük zarar vermiş olurlar. Geçmiş tarihimizede bakıldığı zaman toplumun insani değerlerini dikkate almayan, kendi düşünce sistemini topluma veya insanlara direten kibirli kişi veya yöneticiler üzücü olaylar yaşamak veya yaşatmak durumunda kalmıştır.

Büyüklük Allah'a mahsustur. İnsana , kula yakışansa alçakgönüllü olmaktır. Alçakgönüllü insan hem Yaradan ‘ın hem insanlığın sevgisini kazanır .
Kibirden uzak durarak yaşamayı yol edinenlere selam olsun.

Sevgiyle kalın, takipte kalın.