KESK adına açıklama yapan Eğitim Sen Başkanı Ender Karaaslan, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nde emekçilere seslendi.
"Direnenlere Selam Olsun"
Karaaslan, "Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz. Hoş geldiniz! 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününüz kutlu olsun! Dünyanın ve yurdun neresinde olursa olsun yüreği aydınlık bir gelecek için çarpanlara, emek, barış ve demokrasi için zindanlara dolduranlara ve o zor koşullarda dahi emek, barış ve demokrasi için çaba göstermeye, direnmeye devam edenlere emeğin kürsüsünden selam gönderiyoruz. Selam olsun! Çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için direnlere!" dedi.
"Tarihin Kırılma Noktasından Geçiyoruz"
Karaaslan, "2025 yılının 1 Mayısına zorlukların, kapitalist barbarlığının saldırılarının ve direnişin arttığı bir zeminde giriyoruz. Tarihin yeni bir kırılma noktasından geçiyoruz. İşçi sınıfı ve ezilenlerin yüzyıllardır verdiği mücadele ile yaratılan temel hak ve özgürlükler birer birer ortadan kaldırılıyor. Emek karşıtı politikalar, değerler hâkim kılınmak isteniyor" ifadelerini kullandı.
"1 Mayıs Yasakları Temel Hakların Tehdit Altında Olduğunu Gösteriyor"
Karaaslan, "Ülkemizde de siyasal iktidar kendi bekası için tüm temel hak ve özgürlükleri hiç olmadığı kadar bir kez daha askıya almış durumda. Başta Taksim yasağı olmak üzere 1 Mayıs yasakları da göstermektedir ki, toplumun en temel hakları bugün ciddi tehdit altında. İktidar bloğunun en son 19 Mart darbesinde de olduğu gibi baskıları ve şiddetin boyutları her geçen gün artmış durumda" diye konuştu.
"Seçilmişlerin Görevden Alınması Demokrasi İhlalidir"
Karaaslan, "30 milyonu aşkın vatandaşımızın oy kullanarak seçtiği belediye başkanları, seçilmişler AKP iktidarı tarafından görevden alınarak, yerine kayyum atanarak seçme ve seçilme hakkımız gasp ediliyor. Halk iradesi hiçe sayılarak seçimler anlamsız hale getirilmek, yaşamın tüm alanlarını kontrolleri altına almak istiyorlar" dedi.
"İş Cinayetleri Can Almaya Devam Ediyor"
Karaaslan, "Her geçen gün daha fazla emekçi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Bu ülkede işçi cinayetleri, sermayenin 'kar'ı için daha fazla can alıyor. İSİG Meclisi verilerine göre 2024 yılında en az 1897 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. ILO verilerine göre işçi cinayetlerinde hala dünyada üçüncü ülke durumundayız" ifadelerini kullandı.
"Korku Duvarları Yıkılıyor, Direniş Umudu Büyütüyor"
Karaaslan, "Ama yok öyle enseyi karartmak. Artık korku duvarları birer birer yıkılıyor. Direniş umudu büyütüyor, karanlık perdeyi param parça ediyor. Ülkemizin dört bir tarafında sadece biz işçiler, emekçiler değil; öğrencilerden gazetecilere, kadınlardan sendikacılara kadar her kesim, bu bozuk düzene karşı savaş veriyor" dedi.
"Nasıl Bir Ülke İstiyoruz?"
Karaaslan, emekçilerin taleplerini şöyle sıraladı:
Emeğin sömürülmediği,
Herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin ve gelirinin olduğu,
Sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı,
Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığı,
Tüm emeklilere insanca yaşamaya yetecek bir aylık verildiği,
Haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KHK'lilerin işine geri döndüğü,
Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı haksızlığa uğramadığı,
Kadınları aile içinde tanımlayan, bedenine ve emeğine saldıran politikaların son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı bir ülke.
Karaaslan, "Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir dünya ve ülkeyi birlikte ve ortak mücadeleyi büyüterek kuracağız. Biliyoruz ki, barışın ve demokrasinin teminatı ve yaratıcısı bütün değerleri yaratan emekçiler, yani bizleriz. Bugün, 1 Mayıs meydanlarında bir kez daha haykırıyoruz; bilimden yana, aydınlık bir gelecek için umut yine bizleriz!" diyerek konuşmasını tamamladı.