Veysel Hoca Neden  Gelmedi….

Geçen hafta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Afyonkarahisar’a geldi.

İlimize bir bakan ziyarete geldiğinde Veysel Eroğlu ev sahibi sıfatıyla mutlaka burada olur başrolü oynardı.

Bu ziyarette ve kentsel dönüşüm bilgilendirme toplantısında kendisini göremedik.

Ancak gün aşırı yerel gazetelere basın açıklaması göndererek adeta ben buradayım dedi.

Ak Parti milletvekilleri arasında açık bir rol kapma yarışı var.

Veysel Bey her konuda açıklama gönderiyor da bu köşeden sorduğum sorulara bir türlü cevap vermiyor.

Akdeğirmen Barajı’nın durumu, patlayan boruların akibeti, 40 yıllık içme suyunu karşıladık dediği Afyonkarahisar’ın Balmahmut’taki kuyular olmasa ne olacağı vs vs…..

Geçen haftalarda Irak Başbakanı Türkiye’ye geldi.

Veysel Eroğlu’nun havaalanındaki bir kare fotoğraftan başka temasını görmedik.

Konuk Başbakan için verilen yemek daveti görüntülerinde de ben göremedim.

Demek ki Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilciliği görevi Afyonkarahisar sınırlarında geçerli.

Ulusal basında iki senedir böyle bir görevle ilgili haber yok.

***

Hafta içinde Ak Parti’den STK Başkanı olarak ilk defa bir toplantıya davet aldım.

 İsmi “ Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesi“ olsa da doğrudan dernekleri hedef alan yasa tasarısı ile ilgili bilgilendirme toplantısıydı.

Milletvekili Ali Özkaya yasada imzası olması sebebiyle bizleri bilgilendirdi.

Baştan sona Ulusal yayın yapan özel televizyonumuz toplantıyı kaydetti.

Basınla ilgili birisi olarak bir çok önemli konunun tartışıldığı toplantı çok kısa sıradan bir haber gibi verildi.

Ben bir STK temsilcisi olarak katıldığım için ayrıntılara girmeyeceğim.

Daha sonra Ali Özkaya Kanal 3 televizyonunda Kadir Kaplan’ın konuğu olarak katıldığı programda aynı konulara değindi.

Hafta içinde yaptığım basın açıklamasında belirttiğim gibi bu kanun onaylanırsa dernekleri çok zor bir dönem bekliyor.

“dolaylı kontrol eden kişi veya kuruluş” ve “makul sebepler” gibi net olmayan yorumlarla derneklere kayyum atanabilecek dernekler kimsenin haberi olmadan kapatılabilecek.

Televizyon programında Ali Özkaya “Bizim camiamızın hiçbir kuruluşumuzun bundan zarar görmesi söz konusu değil” demesi de şüphelerimizi bir kat daha artırmıştır.

Bu kanunun Ak Parti gibi düşünmeyen dernekleri baskı altında tutması aşikârdır.

Ayrıca örnek verirken uyuşturucu maddeyle mücadele eden bazı derneklerin uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığını söylemesi de talihsiz bir konuşmadır.

En zor mücadele ortamı uyuşturucu ile mücadele etmek için dernek kurmaktır.

Her zaman güvenlik sorununuz vardır korumanız yoktur.

Çok masraflı bir çalışmadır desteğiniz yoktur.

Bilgi birikim ve tecrübe ister.

Tamam bazen bu dernekler üzerinden yasa dışı işler yapanlar olabilir bunu zaten devlet tespit edip gerekeni yapıyor.

Bazen milletvekilleri de emniyet müdürleri de  savcılar da uyuşturucu kaçakçılığından yakalanıyor.

Sadece dernekleri örnek göstermesi etik olmamıştır.

Ben şahsen bir özür bekliyorum.