İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu haftalık basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Muhalefet haberlerine yorum yapanlar AK Parti il binasında kara listeye alınıyor
“İlimizde Sağlık Bakanlığı’yla ilgili gün geçmiyor ki bir şey duymayalım. Sandıklı’yla başlayıp Çay Devlet Hastanesi’nde “taklacı” müdür vardı, orada aynı şekilde Sandıklı’da da başhekim ve cerrahi doktoru… Bunların hepsi taklacılar tarafından organize edilip Hasan Arslan’ın danışmanı aracılığıyla da görevleri tayin edilip Afyon’un her yerinde kendilerine göre bir Sağlık Bakanı atamışlar. Merkeze de Mehmet Ali Tekik diye bir adam atamışlar. Sağlık Bakanlığı’ndan sorumlu sağlık işleri başkanıymış güya.
Bu adamın haberi olmadan sağlıkla ilgili alanlarda kuş uçmuyormuş. Oradaki bütün adamların liyakatine bakmadan partide hazırladıkları listeyi hastane yönetimlerine götürüp, orada Sağlık Bakanı edasıyla “Bunları getireceksiniz, diğerlerini de görevden alacaksınız.” diyor. Kendi kendilerine dizayn ediyorlar. Buradaki kriter de şu: Muhalefet partilerinin milletvekilleri, belediye başkanlarının yapmış olduğu haberlerin altına beğeni koyan, yorum koyan kişiler AK Parti İl binasında kriterlendiriliyor ve kara listeye giriyormuş.”
Afyon’da kripto bir adamı kendine danışman yaptın
“Sayın Valimiz, Sağlık İl Müdürümüz, başhekimler… Bunların da üstünde bir oluşummuş. Bu arkadaş, ben buradan soruyorum Hasan Arslan’a: Senin danışmanın ne işe yarar? Bu Oktay’ın marifetleri neler var başka? Bu Oktay seni yanlış bilgilendiriyor, iyi düşün, bir daha karar ver Oktay’la ilgili. Ben iki yıldır seni eleştirmekten imtina ettim, ancak sen öyle bir danışman buldun ki kendine, Afyon’da kripto bir adamı kendine danışman yaptın. Sağlık kuruluşlarında olan herkes cadı avına çıkılmış gibi avlanıyor. Nasıl müsaade ediyorsun? Ben uyarıyorum seni. Sandıklı’da başladı, kırıldı kalem; Afyon merkezde kopacak, Çay’da aldı başını gidiyor. Gümbür gümbür her şey… Bu işler zincirleme patlar. Sağlık işi hiçbir şeye benzemez. Böyle hizmet olmaz. Kendine gel Sayın Arslan! Danışmanına dikkat et, seni yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum.”
Tutuklanan Ekrem İmamoğlu ile ilgili de konuşan İYİ Parti İl Başkanı Mısırlıoğlu şu ifadeleri kullandı:
Bu nasıl yolsuzluk operasyonu?
“Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Belediye başkanlarına şafak operasyonu süreci devam ediyor. Ben bunu söyleyince CHP’li belediye başkanlarını savunan adam gibi anılıyorum. Yine yazacaklar şimdi… Hukuk hepimize lazım!
Şafak operasyonuyla kaçma ihtimali olmayan bir adam evinden alınmaz. Seçen insanlara saygından o operasyon yapılmaz. Çağırırsın, davet edersin, arama yaparsın. Varsa yolsuzluk, sonuna kadar hesabı sorulsun. Bunun yolu, yordamı… Çocuğunun yanında itibarsızlaştırılarak götürülüp, ifade alınmadan avukatların bilmediği ifadeleri yandaş kanalların çarşaf çarşaf yayımlaması… Bu nasıl bir soruşturma? Bu nasıl yolsuzluk operasyonu?”
Bu kadar mı koltuklarınız vazgeçilmez?
“Yolsuzluk her belediyede vardır. MHP’de de, AK Parti’de de, CHP’de de, İYİ Parti’de de olabilir. Ama bunun hesap sorma yöntemi bu değildir. Toplumu kutuplaştırarak, muhalefet seçmenine kazandığı belediyeyi elinden alıyormuş gibi hava estirerek, devlete karşı toplum içerisinde bir kitleyi düşmanlaştırıyorsunuz. Bundan millet de devlet de zarar görüyor. Son bir haftada ülkemizin 11 tane şehrini ayağa kaldıracak kadar bir para ülkemizin kasasından buharlaştı, uçtu gitti. Soyulan millet oldu, 86 milyon oldu. Siz şu anda bu adamı kahraman ettiniz. Toplumun gözünde bu adam daha da güçleniyor. Size oy veren herkes şu anda size oy vermeyecek. Önümüzdeki seçimlerde bunu başardınız. Bu kadar mı koltuklarınız vazgeçilmez?”
Şarlatan, haddini bileceksin!
“Sayın Bahçeli, üç aydır ne sesin var ne silüetin… Ama nedense Twitter’da üç aydır parmakların çalışıyor. Sana biz tavsiyede bulunalım: Balgat’ta topla terör kongresini yap. Hemen divan başkanlığına da sen gel, orada yap kongreyi. Buna iki kelime söyleyemiyor ilimizin milletvekili, il başkanı, il başkan yardımcısı sıfatını taşıyan şarlatan… Ama Mısırlıoğlu’na salya saçmaktan dem vuruyor. Hadi oradan ya! Sen kim, bana laf söylemek kim? Haddini bileceksin!”