“İnsanlar başaklara benzer, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.” Montaigne

Hepimizin hayatının kendine özgü bir öyküsü var.Bir başlangıcı aynı zamanda bir ortası ve bir sonu olan bir öykü. Çoğumuz öykünün ortasında bir yerdeyiz.Öykünün nasıl biteceğine ise hiç birimiz bilmiyoruz..

Kendimizi tanımıyoruz… İşin kötüsü kendimizi tanımadığımızı da kabul etmiyoruz.
Bilmiyoruz ki; bir buzdağının görünen yüzünden çok daha büyüktür görünmeyen.Kendimizle ilgili bildiklerimiz aslında sadece ufak bir parçamız belki de.
İnsanı insan kılan özünde taşıdığı değerlerdir. İnsanı geliştiren, yetiştiren, yükseltip yücelten öz budur. Her insanda bu öz bulunduğu halde,bazıları bunun bilincinde olmadıklarından az gelişmişlerdir.

Sağlıklı bir kişilik yapısında alçakgönüllü olmak bir erdemdir.Bencillik hastalığından kurtulmayı bilmek, gösterişe değil öze önem vererek gereksizce öğünmemek temel bir davranış şekli olmalıdır aslında.İnsan ilişkileri ve toplumsal yaşamda özgüven ile alçakgönüllü olmayı dengede tutabilmenin önemini kavramak ve buna göre davranış sergilemek sağlıklı bir kişilerin özelliğidir.
Alçak gönüllü insan kendi değerini bilir, meziyetlerinin ,maddi imkanlarının,bulunduğu makamın farkındadır. Ancak bunları herkesin içinde ilan etmekten, bunlarla övünmekten çekinir, sıkılır.
Erdem ve fazilet sahibi olmakta bunu gerektirir.

Bu haftada bir öykü ile bitirelim yazımızı,anlayanalara selam olsun.

Kızılderili dede ve nine ile Küçük Ağaç adlı çocuk arasındaki ilişki anlatılmaktadır:
 
“Küçük Ağacın dedesi, giderek derinleşen, üstü dallarla örtülü, hindinin boynundan alçak bir tünel kazar, tüneli derin bir çukura bağlar. Toprağın yüzeyinden tünelin içine doğru mısır taneleri serpiştirir. Yaban hindisi başını eğip taneleri yiye yiye tüneli geçer, çukura girer. Başını kaldırır, çukurun üstü açıktır ama çukur derindir. Tek bir çıkış yolu vardır, başını eğip tünelden gerisin geriye gitmek. Ancak hindi başını eğmeyi akıl edemediği için çukurdan çıkamamaktadır.
 
Küçük Ağaç dedesine, ‘Dede, hindi niçin kafasını eğip tünelden dışarı çıkmıyor?’ diye sorar. Dedesi ‘Yavrum, hindi kendini herkesten üstün gördüğü için, öğrenebileceği yeni bir şeyler bulunduğuna inanmadığı için, alçakgönüllülük gösterip başını eğemediği için girdiği çukurdan çıkamıyor’ der.”

Dolu ve alçakgönüllü bir başak olabilmek dileğiyle

Sevgiyle kalın,takipte kalın