Aile içi ilişkilerde eşler arasında uyum ve işbirliği yoksa sevgi, saygı ortadan kalkar,  iletişim çatışmaları ortaya çıkar. Çatışma yapısı gereği her iki tarafa zarar verir. Çiftlerin duygusal, fiziksel örselenmesine neden olur.

Çatışma Nedenleri

Eşlerin birbirlerini ilgilendiren konular üzerinde yüzeysel konuşma, aşırı soru sorma, yersiz şüphe ve tereddütler, yapay ilgi gösterme, konuşma ve açıklama olmadan karşı tarafın hareketlerini, düşüncelerini yorumlamaya, tahmin etmeye ve akıl okumaya çalışma çatışmaya yol açar.

Eşler arası ilişkilerde geçmişteki üzücü ve tatsız olayların sık sık gündeme getirme, sorulan soruları cevapsız bırakma,  söz ile baskı kurmaya çalışma, abartılı bir şekilde onaylama veya reddetme, sık sık öneride bulunma veya kişisel düşünceleri kabule zorlama suçlama, eleştirme, olumsuz değerlendirmeler yapma çatışma faktörü oluşturur.

Ortak faaliyetlere gereken önemi vermeme ve karşıdakini ifade etme imkânı tanımama, küçük hataları çok abartma,  fedakârlığı devamlı karşı taraftan bekleme. Beklentileri erkek tarafından karşılanmaması kadını erkekten uzaklaştırır.

Çatışmalı ilişki özellikleri

Erkeğin tepkisi öfke ve kızgınlık patlamaları şeklinde olabilir. Kendini değersiz ve önemsiz hissedebilir. Birbirini anlama çabası yerine birbirini yargılama ve suçlama eğilimi içersinde olabilirler. Bu şekilde iletişim ve etkileşim içinde bulunan ailelerde aile fertleri birbirini rahatsız eder, sert ifadeler takınırlar, birbirleriyle konuşmadıkları veya yalana başvurdukları gözlenir.

Aile üyeleri birbirinden aldıkları mesajlarla kendilerini değerli veya değersiz, güvende veya güvensiz hissederler. Bu durum onların psiko-sosyal ve sosyokültürel konumlarını, işlevselliklerini ve ruhsal durumlarını etkiler.

Çatışma çözme teknikleri

Çatışma yapısı gereği her iki tarafa zarar verir. Eşlerin duygusal, fiziksel örselenmesine yol açar. Unutulmamalı ki yaşayan her fert; kendine özgü anlayışı, kişiliği, değer yapısı, entelektüel düzeyi, duygu ve düşünceleri, kimlik yapısı, yetişme tarzı, sosyokültürel statüsü ile yaşar, hisseder, etkilenir. Konuşulan her söz, verilen her mesaj, her jest ve mimik iyi veya kötü anlamda karşıdaki kişide bir etki yapar.

Çatışmayı önlemek için emir verme, tehdit etme. Samimiyetten uzak kalma, yalan söyleme. Alay etme, küçük düşürmeye çalışma, fikirlere değer ver. Olayların olumsuz yönlerini çıkarmaya çalışma. Küçük hataları çok abartma. Fedakârlığı devamlı karşı taraftan bekleme.

Dinleme becerisinin önemi

Eşinizi anlayabilmek, tutumlarının sebepleri doğru analiz edebilmek için öncelikle dinleme becerisi gösterebilmek gerekir. Dinleme becerisi için, rahat bir ortamda sakin duygu ve beden duruşu ile kendinizi eşinize vererek anlama çabanızı ortaya koyabilmektir. Dikkatli bir dinlemede eşler birbirlerinin sözlerine içtenlikle kulak verirler. Dinlemenizin amacı bilgi edinmektir bilgi edinmek için dinlemenin karşıtı, itiraz etmek için dinlemektir.

3 D formülasyonu

Duygularınız eşinizle paylaşmanız gereken önemli bilgilerdir. Aynı zamanda duygularımızı düşüncelerimiz için bir başlangıç noktası olarak almamız gerekir. Duygular, düşünceler ve davranışlar birbirinden ayrılmazlar. Bir duygunuzun farkına vardığınızda, aldığınız mesajı doğru değerlendirebilmeniz için, o duygu hakkında iyice düşünmeniz gerekir. Duygularınızı bu şekilde kullanabilirseniz, kaygılarınızın, korkularınızın ve “Duygular tercihlerinizin neler olduğunu anlamanızda yol gösterirler.

Eşler öncelikle çatışmaya yol açan tutumlardan kaçınmalı eğer çatışma ortaya çıkmışsa çözüme odaklanmalı beraberindeuzlaşma becerisi gösterebilmeyi içerir.