Doç. Dr. İbrahim Eker, Avukat Bülent Sezgintürk aracılığıyla Afyonkarahisar 1. Noterliği üzerinden Afyon Postası’na “İhtarname” gönderdi.  Gelen yazıyı olduğu gibi yayınlıyoruz: 

DÜZELTME VE CEVAP YAZISI

"AFSÜ rektörü Nurullah Okumuş'un müvekkil hakkında yaptığı basın açıklaması üzerine www.afyonpostasi.com.tr adlı sitede 6 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan 'AFSÜ Rektörü Nurullah Okumuş: Bir hocamız yüzünden 4 hocamız istifa edip gitti' başlıklı yazılar içerik itibarıyla gerçeğe aykırı ve müvekkilimin kişilik haklarına saldırı içerikli olup, toplumdaki saygınlığı zedeler niteliktedir. Şöyle ki;

Müvekkilim Doç. Dr. İbrahim Eker, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi dalında uzun yıllar hizmet vermiş, mesleğindeki başarı ve tecrübesi tartışmasız olan bir hekimdir. AKÜ'nde Hematoloji - Onkoloji Hastanesi kurulması kararlaştırılmış ve kadro açılınca memleketi olan Afyonkarahisar'da hizmet vermek amacıyla AKÜ hastanesine atanmıştır. Çocuk hematolojisi ve onkolojisi bölümü son derece komplike ve son derece hassas bir bölüm olup çok ciddi tıbbi bilgi ve fiziki imkanlar gerektirmektedir. Müvekkil bu bölümde göreve başladıktan sonra büyük bir özveri ile bölümü kurmuş ve hizmet vermeye başlamış, Afyonkarahisar'ın ve çevre illerin en gelişmiş çocuk hematolojisi ve onkolojisi birimi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bu anlamda çocuk hematolojisi ve onkolojisi bölümünün tüm tıbbi teçhizat ve fiziki imkanlarını müvekkilimin üstün gayreti neticesinde halkımızın hizmetine sunmuştur.

Müvekkilin bölümdeki diğer hekimlere mobbing yaptığı iddiası asılsızdır. Aksine müvekkil bölüme atanan hekimlere tüm eğitimlerini ve sertifikalarını aldırmış, bölümdeki diğer hekimler AFSÜ'nü akademik kariyerindeki atlanılacak bir basamak olarak gördüklerinden hiçbir şekilde mobbing iddiasında bulunmadan kendi istekleri ile görev değişikliklerine gidilmiştir. Bazı hekimler diğer hekimler müvekkilin ortak hasta bakma kararı alması üzerine hastaların sorumluluğunu almak istememeleri nedeniyle bölümden ayrılmışlardır. Müvekkil 2 yıl önce de gündeme gelen bu iddialar karşısında bizzat kendisi hakkında soruşturma açılmasını talep etmiş, soruşturma neticesinde diğer hekimlere mobbing uyguladığı yönünde herhangi bir sonuç varılmamıştır. Nurullah Okumuş tarafından konu bilindiği halde 2 yıl sonra böyle bir süreçte gündeme tekrar getirilmesi manidar bulunmuştur. Müvekkilin ne kendisi, ne annesi ne de eşi Nurullah Okumuş'a kesinlikle hakaret etmemişlerdir. Bu konuda Nurullah Okumuş'un en ufak bir şikayeti olmadığı gibi müvekkilin annesi ve eşinin internet haberlerindeki yorumlarına bakıldığında bir hakaret unsuru içermeyen eleştiri içerikli paylaşımlar olduğu görülmektedir. Nurullah Okumuş'a hakaret edildiği ve hedef gösterildiği iddiası gerçeğe aykırıdır aksine bu açıklamalarla müvekkilin eşi ve annesi hedef gösterilmiş haber yayınlanınca birçok kimseden olumsuz yönde mesaj alınmıştır.

Müvekkilin Kütahya Şehir Hastanesi'ne atanması talebi doğrudur ancak bu talep çarpıtılarak haber yapılmıştır, müvekkil AFSÜ hastanesinde bölüme gösterilen ilginin azalması ve bölümde yalnız bırakılması, pediatri uzmanı verilmemesi, tedavi hizmeti verecek asistan verilmemesi, son sınıf öğrencisi intörn öğrencilerle bölümün çalıştırılmak istenmesi ve genetik hizmetlerin ayarlıdır verilmemesi, çocuk yoğun bakım ünitesinin olmaması, çocuk endoskopi ve kolonoskopi yapılmaması, diyaliz hizmetlerinin verilmemesi, çocuk kitlerinin alınmaması tüm bu hastaların Kütahya Şehir Hastanesi eksik kadro ve yoğun olması ve kendisine yapılan diğer haksızlıklar nedeniyle Kütahya'daki hastaneye atanmasının yapılmasını istemiş, son aşamada AFSÜ'deki hematoloji ve onkoloji bölümünden başka bir hastaneye atanması yapılırken ancak göreve başlayacağı diğer hekimin göreve başlayacağının kesinleşmesi üzerine bu talebinden sırf bölümün kapanmaması ve mevcut hastaların hekimsiz kalmaması adına vazgeçmiştir. Bu aşamada bölümde tek hekim olarak kalmasına rağmen 1 yıldır nakillerle devam edilmekte, ve bu durum bakanlık tarafından bilinmekte bölümde tek hekim kaldığı halde nakil ruhsatı iptal edilmemiştir ve nakillere onay verilmektedir. Bu doğrultuda müvekkilin özverili çalışması bakanlık tarafından da takdirle karşılanmaktadır ancak bölümde tüm hekimlerin gittiği ve müvekkilin tek başına kaldığından bahsile açıklama yapılması son derece talihsiz bir açıklamadır. Müvekkil bölümü dört hekimle çalıştığı dönemde verdiği hizmet şu anda 1 yıldır tek hekim olarak vermektedir. Müvekkil, göreve geldiğinden bu yana azimli ve başarılı çalışmasını hazmedemeyen bir takım çevrelerin planlı ve bilinçli olarak istifa etmesini sağlamaya yönelik, etkisizleştirme, pasifize etme, çalışma duruma getirme ve en sonunda istifaya zorlama çabalarına karşı sonuna kadar her türlü hukuki zeminde mücadele etmeye kararlıdır. Yapılan bu açıklama ve haberler müvekkilin halk arasındaki saygınlığını zedelemek ve müvekkilin AFSÜ'den ayrılmasını istemek amacıyla yapılmıştır. Bu doğrultuda gerçeği yansıtmadığı gibi kendi kariyerini değil kendi halkını hizmet amacıyla yapan müvekkilimin bu müvekkilimin bu tür iddialar ve asılsız haberlerle yıpratılmaya çalışılması kabul edilemez. Müvekkil, halk sağlığına ve mesleki etik değerlere verdiği önemle, görevine büyük bir özveriyle devam etmektedir. Bu nedenle, basında yer alan ve gerçeği yansıtmayan ifadelerle kişilik haklarının zedelenmesine karşı her türlü hukuki yola başvurulacağını kamuoyuna saygıyla duyururuz.

İbrahim Eker vekili Avukat Bülent Sezgintürk.

Muhabir: Yunus Üstündağ