Sene 1983 Yüksek okul öğrencisiyim.

Okulumuz eski emniyet binası karşısındaki taş bina.

Cuma namazı için okulumuza en yakın camiye gittik.

Hocamız hutbeye çıktı.

Hutbe başlayınca ses tonu ağlamaklı olmaya başladı.

Biraz sonra da hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Ne olduğunu önce anlayamadık.

Elindeki hutbeyi bıraktı ve anlatmaya başladı.

Mahallemizde bu soğuk kış gününde odunu kömürü olmayan insanlar varmış ve benim bundan haberim yokmuş dedi.

Bir Müslüman olarak komşumuzun açlığını eksiğini bilmekle sorumluyuz dedi.

Camii çıkışında güzelde bir para toplamıştık.

Bu hatıra nereden aklıma geldi.

Geçen Cuma Burdur’da bir hanım kardeşimiz hutbe zamanı camiye girmiş.

Sıkıntılarını anlatmak istemiş.

Önce cemaatten birileri üzerine yürüdü.

Hoca efendinin ikazıyla durdular.

Kadın derdini anlatmaya çalıştıkça hoca efendi daha yüksek sesle hutbe vermeye devam etti.

“Hakkı ve sabrı” tavsiye eden ayeti okudu.

Ben buradan buna bir yorum getirmeyeceğim.

Yorumu size bırakacağım.

Sadece şunu söylemek istiyorum.

Ankara’da basılıp gelen hutbeler bizim derdimize derman olmaz.

***

Şuhut Atlıhisar’da emekli öğretmen ve çiftçilik yapan Ahmet Aytekin Hocamız var.

Biraz çiftçilik bizde de olduğu için zaman zaman dertleşiriz.

Gübre,mazot,ilaç,elektrik fiyatları artık çiftçiyi içinden çıkılamaz hale getirdi.

Önümüzdeki günlerde tedbirler alınmazsa çiftçi ekemeyecek.

Fiyatlar artacak.

Hayat zorlaşacak.

Ahmet Hocam bir de Selevir Sulama Projesinden bahsetti.

2017 yılında kapalı devre sulama projesi ihale ediliyor.

Açık kanalla tapılan sulama yer altına alınıyor buradan yağmurlama veya damlama sulamaya geçilecek.

Buraya kadar güzel.

Eski parayla 60 trilyona ihale edilen proje bitiyor.

Birkaç defa da borular değişiyor.

Tam sisteme su verecekler ki bakıyorlar barajda su yok.

Bunun sebebi Selevir Barajını besleyen havzaya irili ufaklı 7-8 tane gölet yapılması.

Bir de kuraklık sebebiyle barajda su yok.

Müteahhit işini bitirmiş teslim edecek parasını alacak su olmayınca denenemiyor.

İddiaya göre bu göletlerden bu barajı doldurmak için su verilecekmiş.

Bunun için Elmin Köprüsünden yukarıdaki dere yatakları DSİ tarafından temizleniyormuş.

Plansızlık programsızlık nelere mal oluyor.

Bu arada olanda baraj için arazileri elinden alınan Paşacık ve Karahallı köylülerine oluyor.

***

Bir önceki yazımda 

“Sosyal medyayı açtım Vali Bey ve Başkanımız festivalde.

Saat 23:00 ten sonra kriz masası kuruluyor iki vali yardımcısı görevlendiriliyor.”

demiştim.

Sayın valimiz özelden arayarak sitem etti.

Eksikleriniz var dedi.

Kriz masası bir gün önceden kurulmuş.

Saat 23.00 te kriz masasına moral ziyaretine gidiyor ve iki vali yardımcısını da görevlendiriyor.

Kazalar dışında kapanan yolumuz yokmuş.

Bu düzeltmeyi de yapmış olalım.

Bence gene de o gün festival hoş olmadı.

İstanbul’da başkan akşam yemeğine gitmiş başına gelmeyen kalmadı.