Baktır, 20 yıldır biriktirdiği kendi dokuduğu ve farklı ustalardan aldığı halı ve kilimlerle, hem kültürüne hem de mesleğine sahip çıkıyor. Koleksiyonunu, Erciyes Dağı’nın zirvesini gören bağ evinin çatısında sergileyerek, dokumaların hem hava almasını sağlıyor hem de renklerin güneşle canlanmasına imkan tanıyor.
“Bu Sanatı Bir Yerde Sergilememiz Lazım”
Çocukluğunda annesinden öğrendiği ve gençliğinde yaptığı halıcılığın Hacılar’da önemli bir kültür öğesi olduğunu vurgulayan Baktır, “Hacılar, Bünyan, Yahyalı ve Kayseri’de el dokuma halısı ve kilim dokumacılığı çok ileri seviyedeydi. Ancak son dönemde bu kültür yok olmaya başladı. Bu mirası geleceğe taşımak için dokuma sanatlarımızı sergileyecek bir kültür evi veya müze gerekiyor.” dedi.
Geleceğe Miras: Dokuma Sanatları Müzesi
Koleksiyonundaki 200’e yakın dokuma eserin paha biçilemez olduğunu ifade eden Baktır, “Koleksiyonum rengarenk eserlerle dolu. Bu eserler benim için sadece halı ya da kilim değil; kültürün, geçmişin bir ifadesi.” diye konuştu. Emekli olduktan sonra kurmayı hedeflediği müze ile hem bu sanatı yaşatmayı hem de Hacılar’ın kültürel zenginliğini dışarıya göstermek istediğini belirtti.
