Yazılarıma uzun bir ara vermiştim ve bu dönemde biraz kendimi dinledim. Alınan kapanma kararı, ardından bayramda da devam eden yasaklar derken, her zamanki telaşın dışında yavaşlamak iyi geldi. Bu arada şehrimle bağımın daha da güçlendiğini farkettim. Büyük temizlik yapmak için ev ahalisini dışarıya gönderen becerikli hanımlar gibi, hazır üç hafta tüm şehir tam kapanmışken, ben de ortalarda kimsenin olmamasını fırsat bilerek zihnimde, şehir merkezinde bulunan tüm caddeleri asfaltladım. Tüm binaları tatlı bir toprak rengine boyadım, kaldırımları düzgün bir hale getirdim. Tabelaları tek tip  ferforje tabela yaptım. Kurtuluş caddesindeki giyim mağazalarına vitrin düzenleme şartı getirdim. Peki neden? Bu önerilerimde sizlerle hemfikir olmayabiliriz, sizlerin çok daha iyi yaklaşımlarınız olabilir. Ancak öyle sanıyorum ki tek bir konuda hem fikir oluruz o da; Afyon’un şehir merkezinin çok ciddi bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu konusudur. 

Ayazini ve  çevre ilçeler yapılanmaya, düzenlemeye giderken Afyon şehir merkezinin de, tarihi dokusu korunarak, yapılanmaya, düzenlenmesine ihtiyaç var gibi görünüyor. Hepimiz Afyon’u seviyoruz, ben öyle düşünüyorum en azından; çünkü yazılanlara, konuşulanlara bakıyoruz herkes Afyon sevdalısı. Ben de şehrimi seviyorum ve güzel olmasını istiyorum. Bu şehir ilgiyi hak ediyor. Köklü bir tarihi olan, bir çok medeniyeti barındırmış önemli bir şehir Afyon. Köklü kültürler, çocuklarını kültür sanatı takip etmek konusunda yüreklendirir ve yönlendirir. Afyon'un sahip olduğu kültür geçmişi de biz evlatlarını, günümüz kültür sanat etkinliklerini takip etmek konusunda yönlendirmektedir. Bu nedenle Afyonlular, kültür geçmişlerinin ışığında düzenlenen etkinliklere sahip çıkmaktadırlar. Örneğin yakında 28-30 Haziran’da başlayacak Caz ve ardından Klasik Müzik Festivalleri, 20 yıldır Sanat yönetmeni Hüseyin Başkadem’in gayretleriyle yapılıyor ve biz Afyonlular, bu festivalleri sahiplendik. Devlet tiyatrolarının turneleri ve Gazeteci Ömer ve Huriye Mazi çiftinin organize ederek Afyon’a getirdiği tiyatro oyunları çok beğenildi. Demek ki Afyon’da kültür sanat etkinlikleri, pek tabiki yürütücülerinin  gayretleriyle yapılıyor ve Afyonlular bu etkinliklere sahip çıkıyorlar. Aynı şekilde,  Ayazini binlerce yıllık tarihini Vali Gökmen Çiçek’in çabalarıyla, çevre düzenlemesi yapılarak, ziyaretçilerine sunmaya hazırlanıyor.

Anlaşılan o ki, bir şehirde sadece yeni bina yapmak değil mesele. O binalarda oturacak insanların sosyalleşme ihtiyaçlarını göz ardı etmeden ek olarak parklar, konser alanları, tiyatro salonları, sergi salonları, müzeler de yapmak gerekiyor. Bunlar lüks değil, ihtiyaçtır. Çünkü; bir ülke, bir şehir, bireylere kültür sanat etkinlikleriyle bir takım öneriler sunmazsa, o şehrin insanları yaşadıkları şehirden memnun olmuyor, bunu hem birbirlerine yansıtıyorlar hem de şehirlerine. Ben kendi adıma Afyon’u her şekilde seviyorum, çünkü Afyon benim çocukluğum, gençliğim ve orta yaşım. Öte yandan bu sevgimle beraber, kendimizi ve çevremizi daha iyiye doğru geliştirmeye çalışmamız gibi , yaşadığımız şehrin daha iyiye gelişmesi de, bu şehrin sakinleri olan bizlerin şehrimizin iyiye doğru gelişmesi için çaba göstermemiz de, şehrimizin ihtiyacıdır. Önümüzde Caz ve Klasik Müzik Festivalleri var.  Kültür şehri Afyon’un sanatsever insanları; ücretsiz düzenlenecek bu festivallere katılalım, ileride düzenlenecek tiyatro oyunlarına gidelim, sergileri gezelim. Düzenlenen etkinlikler çok güzel ve hepsi bizim için. 

Güzel şehrimin güzel insanları

Sanatla kalın