AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) tarafından düzenlenen Kocatepe Mühendislik Bilimleri 1. Öğrenci Sempozyumunda “Ülkemizin Kalkınmasında Öncü Mühendislik Projeleri” konulu bir konferans kapsamında AKÜ akademik personeli ve öğrencileriyle bir araya geldi.

Konferansa Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız ile akademik personel ve öğrenciler katıldı.

Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirilen konferansta AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve eski Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, pek çoğu kendi bakanlığı döneminde hayat bulan Türkiye’deki önemli mühendislik projelerine ilişkin bilgiler verdi.

“Her mühendislik dalı çok önemli”

Eroğlu, mühendisliğin 21. yüzyılda büyük öneme sahip olduğunu belirterek, “Mühendislik bilimi çok önemli ki özellikle bu asırda mühendisler dünyayı inşa ediyor. Her mühendislik dalı çok önemlidir. 30-40 yıl önce inşaat, makine ve elektrik mühendislikleri var iken geldiğimiz noktada çok sayıda mühendislik dalları söz konusu” dedi. Eroğlu, yeni teknolojilerin mühendislik bilimi ile hızla ilerlediğini belirterek, “Özellikle robot teknolojileri, insansız araçlar ve yapay zeka çok gelişti. Daha da gelişiyor. Bizler muasır medeniyet seviyesine yakalamak ve hatta üzerine çıkmak istiyorsak bu teknolojileri en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor. Elon Musk geçtiğimiz günlerde Twitter’ı 44 milyar dolara satın aldı. Sosyal medya ve yazılım işte bu kadar önemli” diye konuştu.

“İSKİ Türkiye’nin yazılımcılarını yetiştiren bir kurumdu”

Eroğlu, 1994 yılında İSKİ Genel Müdürü görevini devraldığında İstanbul’da yaşanan su sıkıntısını kısa süre içinde çözdüğünü belirterek, şunları söyledi:

“1994’te ise İSKİ genel müdürü görevine geldiğimde İstanbul’da ciddi bir su sıkıntısı vardı. O dönemde 6,5 milyon nüfusa sahip İstanbul’da bir gün su akardı. O dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı ve benden İstanbul’un su meselesini çözmemi istemişti. Ben kendisine su meselesini 1 yılda çözebileceğimi ancak akabinde tekrar üniversiteme geri dönerim demiştim. Allah’a şükür şevk ve heyecan olunca, ilgi ve tecrübe birleşince imkansız diye bir şey yoktur. Yeter ki gayret edin ve planlı çalışın. Aşağı yukarı 8 ayda su kesintisi olmayacak diye ilan ettik. Şimdi 18 milyonluk nüfusa sahip İstanbul’un 2071’e kadar su sorunu yok.”

İSKİ Genel Müdürü olduğu dönemde İSKİ’nin teknolojik olarak geride olması nedeniyle bu konuda önemli çalışmalar yapıldığını anlatan Eroğlu şöyle dedi:

“İSKİ Genel Müdürü olduğumda çok hantal bir bilgi işlem merkezi vardı. İstanbul’da her üç kişiden biri İSKİ ile kavgalıydı. Dünyanın en ileri bilgi işlem merkezi nerede diye araştırdım. ABD’nin Houston şehrinde olduğunu öğrendim ve hemen oraya gittim. Merkezi inceledim ve dünyanın en ileri bilgi işlem merkezini İSKİ’ye kazandırdık. Önceden kesilen bir su faturası merkeze 30 dakikada gelirken biz bunu 1 dakikaya düşürdük. Bu yatırım ile 3 milyon dolar kazandık. Bizden önceki bilgi işlemi işletenler kapalı bir sistemde anlaşma yapmış ve her yıl işletim ücreti olarak 1,5 milyon dolar alıyorlardı. Yeni firmaya 3 yıl işletim sistemi parası alınmayacak diye pazarlık yaptım. 1,5 milyon dolara küçük bir odaya sığacak bilgi işlem merkezi geldi. Bu salondan daha büyük bir bilgi işlem merkezini bir odaya sığacak hale getirdik. O dönemde Türkiye’de yazılımcı yoktu. Meşhur olan 5 kişiye ulaşabildik ve kendileri ile görüştüm. Onlardan tüm yazılımları yapmalarını ve 100 tane elaman yetiştirmelerini istedim. Hakikaten İSKİ’de çok sayıda yazılımcı yetişmeye başladı. Sonra bu yazılımcıları bankalar İSKİ’den almaya başladı. Pek çok bankanın bilgi işlem yazılımcıları o dönemde İSKİ’den yetişen 100 kişiden oluşturuldu.”

Eroğlu, İSKİ Genel Müdürlüğü görevini almasının ardından İstanbul gibi bir metropolde yer altındaki hatlara ilişkin bir karmaşanın var olduğunu belirterek, “İstanbul’da o dönemde yer altında ne olduğunu kimse bilmiyordu. Bu konuda da coğrafi bilgi sistemi kurduk ve Türkiye’de ilk defa bir kurumda coğrafi bilgi sistemi kuruldu. Şu anda İstanbul’da doğalgazdan suya ve kanalizasyona kadar koordinatları ile nerede ne varsa biliniyor” diye konuştu.

“Salgında sularımız gürül gürül aktı”

DSİ Genel Müdürlüğü döneminde Türkiye’nin pek çok ilinde yaşanan su sıkıntıların hızlı ve kalıcı çözümler ile giderildiğini ifade eden Eroğlu, “DSİ Genel Müdürlüğüm döneminde ise Türkiye’nin tüm illerindeki 30-40 yıllık su ihtiyacını da göz önüne alarak çözümler ürettik. O dönemde bunlar yapılmasaydı bir pandemi süreci geçiren Türkiye’de su akmasaydı halimiz ne olurdu? İstanbul’da, İzmir’de veya Ankara’da su akmasaydı salgının boyutları çok daha büyük olurdu. Allah’a şükür salgın sürecinde sular gürül gürül aktı. Bunun sebebi ise büyük planlamamız ve büyük düşünmemizdi” ifadelerini kullandı.

“Türk müteahhitleri dünyanın en büyük projelerini inşa ediyor”

Türkiye’deki misafir öğrencilerin çok büyük önem arz ettiğini anlatan Eroğlu, mezun misafir öğrencilerin ülkelerine döndüklerinde gönüllü Türkiye elçiliği yaptığını anlattı. Eroğlu şunları kaydetti:

“Libya’dan gelen bir öğrenci İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinden mezun olmuş ve ülkesine dönmüş. Bu kişi ülkesinde Bayındırlık Bakanı oldu. Bakan olunca oradaki Türk müteahhitleri çağırdı. Trablusgarp limanı gibi büyük inşaatlarda ilk defa Türk müteahhitleri 1980’li yıllarda iş almaya başladı. O dönemde Libya petrol ararken 2 milyon metreküp bir fosil su kaynağı bulmuşlardı. Bunu dev isale hatları ile diğer şehirlere götürmek istemişlerdi. Bu konuda bizi çağırdılar. Neticede proje tam bitmek üzereyken Arap Baharı çıktı ve neticede Libya şimdiki hale geldi. Bir kişi Türkiye’de okuyup orada göreve gelince Türk müteahhitleri ve bizleri çağırıp önemli projelerin yapımı verdi. Şu anda dünyadaki pek çok liman, havaalanı, barajlar, otobanlar, hızlı trenler Türk müteahhitleri tarafından inşa ediliyor.”

Projelerde 7T prensibi

Eroğlu, bir projenin hayata geçmesinde tahayyül, tetkik, tahkik, takvim, tatbik, takip ve tekemmül olmak üzere 7 önemli aşamanın olduğunu anlattığı konferansta şu bilgileri paylaştı:

“Benim hepsi T ile başlayan prensibim var. Bunlardan birisi tahayyül. Bir proje ile ilgili kuş bakışı olarak hayal edebildiğiniz kadar hayal edeceksiniz. İkincisi her hayal ettiğinizin ayağı yere basmaz, onun için tetkik edeceksiniz. Fizibilite raporu çıkaracaksınız. Daha sonra tahkik edeceksiniz. Derinlemesine inceleme yapacaksınız. Projenin takvimini belirleyeceksiniz. Takvimi olmayan proje neticelenmez. Zaman planlaması çok önemli. Sonra tatbik edeceksiniz yani uygulayacaksınız. Projeyi takip edeceksiniz. Projeyi takip etmezseniz netice yine sıfır olur. En önemli unsur takiptir. Son olarak projeyi tekemmül edeceksiniz. Bu projeyi daha da iyileştirmek yani mükemmel hale getirmek demek. Bu 7T’yi uyguladığınız zaman sonuç çok iyi olacaktır.”

Eroğlu, konferansında İSKİ Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı döneminde Türkiye’nin farklı illerinde hizmete sunulan dev projelere ilişkin bilgiler de paylaştı.