Dünyada mağazaların ellerinde kalan ürünleri satabilmek adına Cuma günleri indirime gitmelerini kapsayan ‘Kara Cuma’ kampanyasının ülkemizde de uygulanmaya başlandığını kaydeden Gazeteci İsmail Akar, “Haber bültenlerinde İstanbul’da bir mağazanın Cuma indirimi nedeniyle izdihamdan camlarının kırıldığını gördük. Yapılan röportajlardan insanların ihtiyacı olmasa bile indirimi kaçırmamak adına, kredi kartlarıyla alışveriş yaptıklarını öğrendik. Adeta bir tüketim çılgınlığı yaşanıyor. İnsanlar ellerindeki kredi kartlarının birinin limitini doldurup diğerine geçiyor” diye konuştu.

“Eskiden ucuzluk için Ticaret ve Sanayi Odalarından izin alınırdı”

Kara Cuma diye nitelendirilen uygulamanın kapitalist ülkelerin duruşunu güzel özetleyen bir uygulama olduğunu belirten Gazeteci Ahmet Tunca, “Bu ve benzeri uygulamalar insanların tüketime yönelmeleri için yapılan ayak oyunları. Milletin cebinden nasıl para çekeriz, malları nasıl satarız sorularının çözüm yollarından biri bu tarz uygulamalardır. Ben yıllar önce acilen bir takım elbise almıştım. Bu takımı bugünkü parayla bin liraya aldım. İki ay sonra 600 Liraya düştüğünü, mevsim değişirken de 350 Liraya düştüğünü gördüm. Ülkemizde ucuzluk yapılacağı zaman eskiden Ticaret ve Sanayi Odalarından izin alınırdı. Şimdi mağazalar kapatıyoruz diye tabela asıp beş yıl aynı şekilde kalabiliyor” şeklinde konuştu.

“Malın fiyatını müşteri belirler”

Serbest piyasa ekonomisinde kuralları piyasanın belirlediğini kaydeden Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Malın fiyatını müşteri belirler. Siz bir ürünü istediğiniz kadar pahalı fiyata sunun, müşteri bunu almaz. Efsane Cuma uygulaması dünyada özellikle batıda yılbaşı öncesi oldukça ilgi görüyor. Çünkü bu dönemde perakende satışlar artıyor. Batıda yılbaşı nedeniyle herkes birbirine hediye alıyor. İzlediğim bir belgeselde firmaların yıl boyu alışverişlerinin yüzde 75’ini yılbaşı sürecinde yaptıklarını görmüştüm. Yani bu dönemde çok fazla alışveriş yapılıyor. Bundan dolayı Kara Cuma, Efsane Cuma denen indirimler düzenleniyor. Bunun amacı alışverişi özendirmektir. Bizim ülkemizde de Kasım-Aralık ayları genelde durgun geçer. Esnafımız bu durgunluğu bitirmek için benzer kampanyalar yapıyor” dedi.

“Stokların elde kalması esnaf için oldukça zor bir durum”

Kapitalizmin algı yaratmak zorunda olduğunu belirten Gazeteci Polat Yılmaz, “Stokların eritilmesi çok kolay değil. Stokların elde kalması esnaf için oldukça zor bir durum. Bunun için bir takım kampanyalar düzenlenir. Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü gibi özel günler stokların eritilmesi adına bir fırsattır. Kara Cuma uygulaması da böyle diye düşünüyorum. Bir algı yaratılıyor ve insanların tüketime yönlendirilmesi sağlanıyor. İhtiyacı olmayan insan indirim var diye bir şey almaz. Belki de insanlar ihtiyacı olan ürünleri almak için indirim bekliyor olabilir. Batıda Kara Cuma demelerinin nedeni alışveriş yoğunluğu nedeniyle o gün trafiğin yoğun olması ve mağazaların uzun saatler çalışması. Kısacası bizim esnafımız da dünyadaki algıya uyum sağlıyor” diye değerlendirmede bulundu.