Sevgili Dostlar, 

Geçen yazımda Norveç’in Langevag kasabasını yazmıştım. Sonradan fark ettim ki, bu kasaba hakkında Türk dilinde gezi gözlem yazısı yazan ilk kişi olmuşum.  Bugün size anlatacağım şehrin adı Pitesti ( Orta Romanya) ve yine Türk dilinde bu şehir ile ilgili gezi gözlem yazısı yazan ilk kişi bendeniz olacak. Bütün Avrupa’yı karış karış gezdim ama kendimi evimde hissettiğim tek şehirdir Pitesti. O kadar uzun yıllar beraber yaşayınca,  insanlar tıpkı bize benzemişler ve dillerimizde de bir çok ortak kelime var. 

Pitesti,  benim göz bebeğim olan,  Türkiye’de eşi benzeri olmayan “The Smart Project Student Exchange “ ( öğrenci değişimi ) programında bize yarenlik eden,  Ion Pillat okulunun içinde bulunduğu şehirdir. Benim proje tam 9 yıldır devam etmekle,  ülkemizdeki tek örnektir. Proje sayesinde toplam 90 öğrenci ve 38 öğretmen yurtdışı tecrübesi yaşamıştır. Yaptığım veya ortak olduğum diğer Erasmus projeleri ile toplamda da  300 öğrenciyi yurtdışına götürebilmenin  gururunu yaşadığımı belirtmek isterim. 

Nasıl gidilir 

Pitesti için,  İstanbul’dan bir saatlik uçuşla Bükreş Otopeni havaalanına indikten sonra,  iki türlü gidiş yolu var. Ya şehir içindeki tren garından Brasov trenine bineceksiniz ( 3 saatlik yolculuk ) yada otobüs terminaline gidip oradan Pitesti otobüsüne bineceksiniz ( yaklaşık 2 saat ). Bükreş’ten Pitesti yaklaşık 125 km mesafede ve bu yol Romanya’nın ilk ve tek otobanı üzerindedir.

Lale Festivali ( Simfonia Lalelalor)

Arges eyaletinin başkenti olan bu şirin kente gitmenin en güzel zamanı Nisan ve Mayıs aylarıdır. Şehir çok ilginç bir şekilde tam 42 yıldır her Paskalya öncesi Lale Festivaline ev sahipliği yapmaktadır. Bu festival üç gün sürmektedir. Ülke temsilcileri resepsiyonu,  geçit töreni ve konuşmalarla başlayan festival,  üçüncü günün sonunda bir konser,  kumandası Avusturya’da olan bir su fıskiyesi dans şovu ve havai fişek gösterisi ile son bulur. Üç gün boyunca şehrin ortasında,  trafiğe kapalı bir alanda,  sadece Lale değil envaı çeşit çiçekler sergilenir,  tohumlarıyla beraber satılır. Bendeniz,  33. yılından itibaren her sene,  Türkiye’yi temsil eden delegasyon üyesi olarak,  bu festivale katıldım. Hatta ilk gittiğimde,  Belediye Başkanı yaptığı konuşmada  “ilk defa aramızda bir Türk var,  kendisinin varlığından Onur duyuyorum,  zira biz Lale’yi Türklerden öğrendik“ diyerek beni onore etmişti. Yerel yönetici,  idareci veya halkın,  o kadar büyükelçiyi  bırakıp,  sırf Türk olduğum için veya Türkiye’yi temsil ettiğim için bana gösterdikleri ilgiyi alâkayı görseydiniz,  necip milletimizle bir kez daha gurur duyardınız. Yani benim bu şehirde çok güzel anılarım var,  haliyle 9 kere gidince,  onları da daha sonraki yazılarımda anlatırım artık. Ama bir şehir düşünün,  42 yıldır aynı festivali yapıyor ve yakın uzak bir çok ülke,  bir çoğu devlet düzeyinde,  katılıyor ve bir dahaki seneyi iple çekiyor. Ne güzel değil mi?  

Ne yapılır,  Ne yenir,  Nerde kalınır ?

Pitesti sakin bir şehir. Komünizmin izlerini silen ilk şehirlerden. Çok güzel başarılı bir üniversitesi var. Şehir de mutlaka görülmesi gerekilen yerlerden bazıları,  Hapishane Müzesi( komünist Romanya’sına ait ),  Trivale Park ( çok doğal bir ormanlık alan ),  Planetaryum ( Bilim Müzesi ) Art Gallery ( sanat galerisi ) ve Eyalet Yönetim Binasıdır. Hepsi şehir merkezinde ve birbirlerine yürüme mesafesindedir. Şehrin ana geçim kaynağı olan yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığı  Dacia Fabrikası ise,  önceden alınan randevuyla,  rehber eşliğinde gezilebilir. Gitmişken Romanya’nın Uludağ’ı olan Brasov Kış turizmi merkezi de ziyaret edilip en kötü ihtimalle teleferiğe binilebilir. 

Şehir de ki favori lokantalarım Clup 32 ( Deniz mahsülleri ve soslu makarnalar)  , Orient Restaurant ( kebaplar ) ve İstanbul Lokantasıdır. Size acizane tavsiyem gözünüzü kapatın hangi kafeye giderseniz gidin ama mutlaka Lava Cake ( sufle ) yiyin. Ben genellikle Hotel Arges’te kaldım ve çok memnun kaldım. Ama yine şehir merkezinde bulunan Hotel Victoria ve Ramada Hotel’de benzer hizmetleri veriyor diye biliyorum. 

Tudor Pendiuc Pitesti Belediye Başkanı 

Bu beyefendi Pitesti şehrinin 32 yıl belediye başkanlığını yapmış efsane bir isimdir. Mütevazi hayatı ve halkla iç içe olması ona bu görevi 32 yıl boyunca verilmesine sebep olmuştur. Lale festivalinin geçit töreni sırasında çok cızırdayan bir hoparlörü,  protokolden inip kendi eliyle kısa bir sürede tamir etmesini hiç unutmuyorum. Eyalet başkanı ile beraber,  şehrin güzelleşmesi için yıllarca el ele verip çok büyük işler başarmışlar. Gerçekten Avrupai bir şehir meydana getirmişler. Çalışkanlıklarına ve dürüstlüklerine hayran olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. Fotoğraflarda hemen arkamda Romanya bayrağı kuşağı ile duran beyefendi Tudor Pendiuc. 

Uyumayan Vali Yardımcıları…

Bay Pendiuc gibi yöneticiler sadece Avrupa’da bulunmuyor. Birazda kendi şehrimize değinelim konu açılmışken. Afyon’da son zamanda gerçekten güzel şeyler oluyor. Mesela şehrimizde göreve başlayan Sayın Valimiz Gökmen Çiçek gerçekten şahane bir takım kurmuş kendisine. Nerden anladınız derseniz,  ben şahidiyim bu meselenin. Vali yardımcılarının hepsi ile aynı sitede oturuyorum. Sayın Valimizin liderliğinde akla ziyan bir tempoda çalışıyorlar. Her yere yetişmeye,  herkese dokunmaya,  bu şehir için bir tuğla fazla koymaya çalışıyorlar. Tarzları ve tavırları tek kelime ile müthiş. Biri olmazsa öbürü,  her gün farklı bir yerde,  ilçede,  kasabada,  köyde  ,  hemşerilerimize devlet yanınızda mevzuunu hissettiriyorlar. Allah hepsinden razı olsun,  sayılarını artırsın. Başka güzel bir gelişmede,  Benol Kaplan hanımefendinin Belediye Başkan yardımcılığına atanmasıdır bence. Kendisi işinin ehli bir mimar olduğu gibi zaten yıllarca Belediye bünyesinde çalıştığı için,  bütün meselelere hakim bir şekilde,  müthiş bir özgüvenle görevine başladı. İki yardımcının Belediyeye yetmediği aşikar idi. Nasıl olsa üçüncü bir yardımcı atanacaktı ve gerçekten tam yerinde,  liyakatinde bir atama oldu. Hepsine başarılar dilerim. Allah yardımcıları olsun. 

İşte böyle dostlar. Avrupa’dan girdik Afyon’dan çıktık yine. Umarım sıkılmamışsınızdır. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere hoşça kalın sağlıklı kalın.