Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Vali Mustafa Tutulmaz ve diğer protokol üyeleri şehit aileleri ve gazilerinin masalarını gezerek bir süre sohbet etti.

 

Daha sonra şehit aileleri ve gazilerle bir araya gelinen yemekte konuşan Vali Mustafa Tutulmaz; “Sayın Bakanlarım, Değerli Genel Kurmay Başkanımız, Kuvvet Komutanlarımız, Değerli Milletvekillerim, Değerli Şehitlerimizin Yakınları ve Gazilerimiz öncelikle Cumhuriyetin kazanıldığı bu topraklarda, İstiklal Marşı’nın kabul edildiği günde ve şehitlerimizin anısına düzenlenen bu yemekte sizleri ağırlamaktan, misafir etmekten büyük bir mutluluk duyduğumu ifade eder ve hepinize öncelikle hoş geldiniz derim.” dedi.

 

Şehitlerimiz Bu Vatanı Bize Emanet Etti

Anadolu’yu vatan yapan şehitlerimiz, gazilerimiz, ceddimiz, atamız eğer bu topraklarda yeterince mücadele edilmeseydi, bu topraklar için kan akıtılmasaydı, bu topraklar için ter akıtılmasaydı bu topraklarda bugün bulunmazdık diyerek sözlerine devam eden Vali Tutulmaz; “Bundan sonra da bu topraklarda kalabilmemizin bir bedeli var ve bu bedeli de zaman zaman milletimiz ödüyor. Bugün siz değerli şehit yakınlarımız ve gazilerimiz bu bedeli çok yakından ödeyen kişilerdir. Milletimiz, vatan için bedel ödüyor ve ödemeye de her zaman hazırdır. Şehitlerimiz bu vatanı bize emanet etti aynı zamanda şehitlerimiz sizleri de bize, bu vatana emanet etti.” dedi.

 

Biz Güçlü Oldukça Bedeller Ödemeyiz

Değerli şehit yakınlarımızı her zaman en kutsal emanetler olarak gördüğünü vurgulayan Vali Tutulmaz; “Her zaman sizlerin yanında, sizlerin hizmetinizdeyiz. Afyonkarahisar’ımız şehitlerimiz, gazilerimiz açısından sayısı epey yüksek olan illerimizden birisidir. İç güvenlikte 201 şehidimiz var yine Kıbrıs Gazilerimiz ve iç güvenlikteki gazilerimizin sayısı 440’dir. Bu neredeyse her köyümüzden bir gazimizin, neredeyse her iki köyümüzden birisinden bir şehidimizin olduğunu gösteriyor. Bu toprakları bizim yapabilmemiz, bu toprakların kalıcı olarak bizim olabilmesi için bu bedelleri istemeyerek de olsa ödüyoruz ama biz güçlü olalım. Güçlü oldukça inşallah bu tür bedelleri ödemeyiz diyorum. Tekrar Komutanlarımıza, Sayın Bakanımıza özellikle ilimizde böyle özel bir günde bizlerle birlikte oldukları için teşekkür ediyoruz. Sayın Milletvekillerimize, Değerli Rektörlerimize ve Kamu Bürokrasisine, siz değerli şehit yakınları ve gazilerimize tekrar katıldığınız için teşekkür ediyoruz. Hepinizi bu duygu ve düşüncelerle selamlarken bütün şehitlere Allah rahmet eylesin diyor selam ve saygılarımız sunuyorum.” dedi.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri Büyük Bir Ailedir

Şehit yakınları, gaziler ve yakınlarını selamlayarak konuşmasına başlayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar; “Saygı değer şehit yakınları ile saygıdeğer gazilerimiz ve yakınları hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada sizlerle birlikte olmanın onurunu yaşıyorum. Her zaman söylediğimiz gibi Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bir bütündür. Anadolu’nun bağrından yani Afyonkarahisar’dan çıkan sizler, Türk Silahlı Kuvvetleriyle birlikte bir ailedir. Şehitlerimiz gerçekten bizim için önemli ve anlamlıdırlar. Bizlere emanet olan şehit aileleri de bizler için bir o kadar değerli ve anlamlıdır. Dolayısıyla TSK büyük bir ailedir. Muvazzafıyla, emeklisiyle, şehit aileleriyle ve gazilerimizle bir bütün olan Silahlı Kuvvetler, kederde ve kıvançta bir olmanın, beraber olmanın zorunluluğunu ve gerekliliğini bilerek her zaman her yerde şehit ailelerimizle beraber olduk. Bundan sonrada onlarla yakın olmaya devam edeceğiz.” dedi.

 

Şehitlerimiz ve Gazilerimiz Bizlerin Vatan Toprağıyla Bağını Sağlayan En Sağlam Köklerdir

Şehitlerimiz ve gazilerimizin vatanımız ve milletimiz için öneminden bahsederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “Hepinizin bildiği gibi şehitlerimiz ve gazilerimiz bizlerin vatan toprağıyla bağını sağlayan en sağlam köklerdir. Onlar bizim için son derece önemli ve anlamlı, onların hatıralarını yaşatmakta bizim hepimizin boynunun borcudur. Bu yiğit ve fedakâr evlatların ülkemiz ve milletimiz için, bizler için yaptıkları fedakârlık ve kahramanlıklar hiçbir zaman unutulmayacaktır. Onların yazdığı destanlar şanlı tarihimize altın harflerle yazıldı. Şehitler ve gazilerimiz şanlı tarihimizin, vatan, millet ve bayrak sevgimizin de ölümsüz abideleri olarak hatıralarımızda yaşamaya devam edecektir. Burada bizim için önemli hususlardan birisi de TSK olarak ailelerle birlikte bir bütün olarak, sevgili şehitlerimizin hatıralarını yaşatmak, unutturmamak ve onların emaneti aileleri için elimizden gelen her şeyi yapmak ve yapmaya devam etmek boynumuzun borcudur. Hepinizin bildiği gibi 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında hür ve egemen yaşayabilmemiz için şehitlerimizin yaptıkları hiçbir zaman unutulamaz. Eğer burada egemen, bağımsız, birlik ve beraberlik içerisinde yaşıyorsak şehitlerimizin ve gazilerimiz sayesinde yaşadığımızı hiçbir zaman unutmayacağız. Bu ortamı yaşamamızda onlara borçlu olduğumuzu özellikle gençlerimize daima anlatacağız. Onlara unutturmayacağız. Şehitlerimizin bizler için can verdiklerini hiç unutmadık. Bundan sonra yine TSK’leri, ordu ve millet olarak; egemenliğimiz, bağımsızlığımız ve ülkemizin geleceği için çalışmaya devam edeceğiz. Bu çalışmalarımız sırasında kararlılığımızı ve azmimizi sürdüreceğiz ve yine hep birlikte ölürsek şehit, kalırsak gazi oluruz anlayışı içerisinde bu kutsal vatan topraklarını korumaya, asil milletimizin haklarını savunmaya aralıksız sürdüreceğiz.” dedi.

 

TSK Üzerine Düşen Ne Görev Varsa En İyisini Yapmak İçin Gece-Gündüz Demeden Azim ve Kararlılıkla Çalışmaya Devam Edecektir

Ülkemizin kritik ve hassas dönemlerden geçtiğini ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “Hepinizin bildiği üzere kritik ve hassas dönemlerden geçiyoruz. Bu anlamda hepimizin güçlü ve uyanık olması lazım. Bölgemizde ve çevremizde hepinizin bildiği gibi bir istikrarsızlık ve bazı belirsizlikler var, çatışmalar var ve artmakta olan terör tehdidi var. Dolayısıyla çevremizin güvenli olması bakımından elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz ve burada bize ne düşerse, biz ne yapıyorsak onun en iyisini yapmak için gece-gündüz demeden azimle ve gayretle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri bu zor dönemde adanmışlık ruhu içerisinde karada, denizde, havada kendisine ne düşen görev varsa bütün görevlerini aralıksız dün olduğu gibi bugün de büyük bir azimle, büyük bir kararlılıkla gözünü budaktan esirgemeden, ölürsem şehit-kalırsam gazi anlayışı içerisinde dağda bayırda, gece-gündüz, yurt içinde yurt dışında sürdürmeye devam ediyor.” dedi.

 

Terörle Mücadelede TSK Girilemez Denilen Yerlere Girdi, Ulaşılamaz Denilen Yerlere Ulaştı

Terörle mücadeleden ve 15 Temmuz hain darbe girişiminden bahsederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “Bildiğiniz gibi 24 Temmuz 2015 tarihinde Terörle Mücadeleyi yeniden başlattık. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetleri polisiyle, jandarmasıyla, mülki makamlarıyla, yargısıyla, bir bütün halinde halkıyla bu mücadeleyi başlattı ve çok şükür Allah’a girilemez denilen yerlere girdi, ulaşılamaz denilen yerlere ulaştı ve bu dağlarda Türk Silahlı Kuvvetleriyle, Güvenlik Kuvvetleriyle baş edemeyeceğini anlayan hain teröristler bazı il ve ilçelerimizde çukurlar ve hendekler kazdılar, duvarlar yaptılar. Her türlü hileyi, desiseyi, fitneyi, fesadı kullandılar. Oradaki masum halkımızı, Kürt kardeşlerimizi canlı kalkan olarak kullanmaya kalktılar. Fakat sonunda Mehmetçik çok şükür Allah’a bunların hepsini kazdıkları çukurlara gömdüler. Bunun ardından maalesef ülkemizde hain bir darbe girişimi ile karşılaştık. 15 Temmuz hain darbe girişimi yine silahlı kuvvetlerimiz, güvenlik kuvvetlerimiz ve milletimizin basireti ile önlendi, akamete uğratıldı.” dedi.

 

TSK Bağrından Çıktığı Milletinden Aldığı Güçle Fırat Kalkanı Harekatını Başarıyla İcra Etti

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden daha 40 gün geçmeden TSK’nın Fırat Kalkanı Harekatına başladığını ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar;  “15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden daha 40 gün geçmeden Fırat Kalkanı Harekatı başladı. Bu ordu şunu yapamaz, bunu yapamaz dediler. Fakat buna rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri bağrından çıktığı milletin milli ve manevi değerlerinden aldığı güçle siz asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı güçle daha 40 gün geçmeden Fırat Kalkanı Harekatını başlattı ve bunu da çok şükür büyük bir başarıyla icra ettiler. Şunu gördük ki hainler içimizden temizlendikçe Türk Silahlı Kuvvetleri her geçen gün eskisinden daha güçlü olmakta daha etkin daha caydırıcı daha saygın bir şekilde ülkesi ve milleti için bütün verilen görevleri en iyi şekilde yapmaya devam etmektedir. Fırat Kalkanı Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri hain 3 bin deaşlı’yı göğüs göğüse mücadele etmek suretiyle etkisiz hale getirdi. Bunun ardından Afrin’de Zeytin Dalı Harekatıyla bölgeyi özgür bir hale getirdi. Oradaki insanların rahata huzura kavuşmasını sağladı. Bunu yaparken de hiçbir masuma zarar vermemek için elinden gelen her türlü gayreti gösterdi. Çevreye, dini, tarihi yapılara zarar vermedi. Bunun ardından hiçbir şekilde bizim tarihimize, atalarımıza aykırı hiçbir hareket yapmadan atalarımıza yaraşır bir şekilde kendisine verilen görevleri tamamladı.” dedi.

 

Yurt İçinde ve Yurt Dışında Bizim Tek Hedefimiz Sadece ve Sadece Teröristlerdir

Masum sivillerle, hangi etnik kökenden, mezhepten ve dinden olursa olsun hiçbir kimseyle dün tarihimizde olmadığı gibi bugün de hiçbir problemimizin olmadığını altını çizerek ifade eden Bakan Akar; “Bizim masum sivillerle hangi etnik kökenden olursa olsun hangi mezhepten olursa olsun hangi dinden olursa olsun hiçbir kimseyle dün tarihimizde olmadığı gibi bugün de günümüzde hiçbir problemimiz yoktur. Bizim problemimiz bizim hedefimiz sadece ve sadece teröristlerdir. Türk Silahlı Kuvvetleri, güvenlik güçleri, polisiyle, jandarmasıyla sadece ve sadece teröristlerle mücadele ediyor. Bizim Kürt kardeşlerimize yönelik hiçbir şekilde bir saldırımız asla söz konusu değildir. Bizim hedefimizde Kürt kardeşlerimiz olamaz. Yurt içinde ve yurt dışında bizim tek hedefimiz bir daha altını çiziyorum sadece ve sadece teröristlerdir. Kimdir bunlar: pkk’dır, ypg’dir, deaş’dır, fetö’dür, el kaide’dir. Bizim tek hedefimiz teröristlerdir. Bu başarılarda en büyük pay hepimizin bildiği ve kabul ettiği gibi şehitlerimize aittir. En büyük pay gazilerimize aittir. Dolayısıyla bugünlere gelmemizdeki bu büyük katkılarından ve fedakarlıklarından dolayı bir kez daha şehitlerimize, aramızdan ayrılan gazilerimize şükranlarımı sunuyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşayan gazilerimize de sağlık ve esenlikler diliyor, kendilerine de şükranlarımı şahsım ve sizler adına sunuyorum.” dedi.

 

Allah’ın İzniyle Başaramayacağımız Vazife Yoktur

Mehmetçiğin yurt içinde ve yurt dışında görev yaparken askeri yönünün yanında insani açıdan da bütün insanlığa örnek olduğunu ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “ Bütün bu görevleri yaparken yurt içinde ve yurt dışında Mehmetçik gerçekten yedi iklim, 3 kıtada hak, adalet, barış, huzur için at koşturan atalarına yaraşır bir şekilde sadece askerlikle değil aynı zamanda milli ve manevi değerlerine bağlı, insani değerlere bağlı insanlığı koruması ve kollamasıyla da gerçekten bütün insanlığa bütün burada bu mücadeleyi veren diğer ülkelere örnek hareketler yapmışlardır. Bundan dolayı da Mehmetçiği bir kez daha kutluyor, hepsini alınlarından öpüyorum. Mehmetçik o kadar güçlü ki bu harekatlar sırasında bazıları yaralandılar ve bunlar hastaneye gittiler. Hastanede çeşitli tedaviler gördüler. Tedavilerinin sonunda tıbbi olarak zorunlu olarak bazı arkadaşlarımıza doktorlar, sağlık kuruluşları istirahat verdiler. Bu arkadaşlarımız içinde 67 gazimiz tüm rahatsızlıklarına rağmen büyük bir ısrarla ve inatla arkadaşlarımız operasyon yaparken, mücadele ederken biz burada yatamayız, istirahat edemeyiz dediler ve operasyona katıldılar. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırtı yere gelmez. Bir tarafta sizlerin sevgisi, duası diğer tarafta da Mehmetçiğin azim ve kararlılığı bizim için çok büyük bir güçtür. Dolayısıyla inşallah Allah’ın da yardımıyla başaramayacağımız vazife yoktur. 

 

Şehit Aileleri Şehitlerimizin Bizlere Çok Kıymetli Emanetleridir

Şehit aileleri ve gazilerle kederde ve kıvançta her zaman hep birlikte olduğunu ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “ Sayın misafirler, sevgili misafirler kederde ve kıvançta hep birlikte olduğumuzu her zaman söylüyoruz ve her zaman bunu yerine getirmeye çalışıyoruz. Mesai ağırlığına rağmen bütün arkadaşlarım her fırsatta şehit ailelerimizle, gazilerimizle bir arada olmak için Valilerimizle, ilgili siyasi kurum ve kuruluşlarla, idari kuruluşlarla, mülki kuruluşlarla koordineli bir şekilde bunları gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu konuda benim ve arkadaşlarımın çok samimi olduğumuzu, gerçekten şehit ailelerine karşı çok samimi bir şekilde içten, kalpten sevgi ve saygı duyduklarını hepinizin bilmesini bir kez daha sizlere hatırlatıyorum. Sizler gerçekten bizler için şehit aileleri, şehitlerimizin çok önemli, çok anlamlı, çok değerli emanetlerisiniz. Sizler için ne yapsak elimizden geleni her şeyi yapsak da dahi bunların yeterli olmadığının farkındayız ve fakat bu konuda bizler sizlerle beraber olmak suretiyle bir taraftan acınızı, diğer taraftan sahip olduğunuz onuru paylaşmak istiyoruz ve dolayısıyla bu birlikteliğimiz inşallah sonsuza kadar devam edecektir. Bizim sizlere olan minnet borcumuz, milletimizin sizlere olan minnet borcu hiçbir zaman küllenmedi küllenmeyecek ve bunun hiçbir karşılığı olmadığını bilmemize rağmen elimizden geldiğince her türlü iş birliğini sizlerle beraberliğimizi sürdürmek suretiyle bunları ödemeye çalışıyoruz. Devletimiz, diğer devletlere milletimiz, diğer milletlere örnek şekilde şehit ailelerine, şehitlerimize, gazilerimize, gazi ailelerimize sahip çıkmıştır çıkmaya da devam edecektir bu da gerçekten bizim milletimizin devletimizin, devletimizin asaletidir, en üstün taraflarından biridir.” dedi.

 

Şehitlerimizin ve Gazilerimizin Kahramanlık Hikayeleri TSK İçin İlham Kaynağıdır

Şehitlerimiz ve gazilerimizin kahramanlık hikayelerinin TSK için ilham kaynağı olduğunu ifade ederek konuşmasına devam eden Bakan Akar; “Gerçekten şehitlerimiz, gazilerimiz onların yaptığı kahramanlıklar onların kahramanlık hikâyeleri, onlarla ilgili tüm raporlar, tüm bilgiler, belgeler bizim için Türk Silahlı Kuvvetleri için, Mehmetçik için gerçekten ilham kaynağıdır. Onların hatırası okundukça, onların hatırası yaşandıkça Mehmetçik bundan güç almaktadır, bizler bundan ilham almaktayız. Bizim için gerçekten çok önemli dolayısıyla biz şehitlerimizin, gazilerimizin hatıralarını, anılarını yaşatmak için her türlü tedbiri aldık, bundan sonra almaya da devam edeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri şehit ve gazilerimizin emaneti 780 bin kilometre kare vatan toprağını, 462 bin kilometre karelik mavi vatanı ve havadaki hava sahalarını korumak ve kollamak için buna devam edecektir. Aynı zamanda peygamber ocağı olarak da bilinen ordumuz asil Türk Milletinin sevgi ve güveninden aldığı güçle görevini ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı içerisinde ciddiyetle ve samimiyetle yürütmektedir. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Atatürk’ün her zaman dediği gibi aklın ve bilimin ışığında anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda milletinin emrinde görevinin başındadır bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak için içeride ve dışarıda karada, denizde ve havada ne yapmamız gerekiyorsa bunları sonuna kadar yapacağımızdan hepiniz emin olun. Ben bir kez daha hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Bir kez daha sabırlar diliyorum. Onurlu yüreğinizdeki duyguların daha da güzelleşmesini ve onurun artmasını diliyorum. Bu vesileyle bir kez daha sizler adına, arkadaşlarımız adına şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimizden ahirete intikal edenlere rahmet diliyorum, gazilerimize de bundan sonraki hayatlarında sağlık, esenlik ve güzellikler diliyorum. Hepinizi bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Allah’a emanet olun.” dedi.

 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın konuşması sırasında canlı telefon bağlantısıyla yemeğe katılan şehit aileleri, gaziler ve yakınlarına hitaben konuşan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; “Buradan kardeşlerimizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Aramızdan ayrılan gazilerimize, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Afyonkarahisar gibi bir şehrimizde bugün Komuta Kadememizle, değerli Bakanımızla, Valimizle bir arada olmak suretiyle böyle bir anı tazelemenizin hayırlara vesile olacağını düşünüyorum. Değerli kardeşlerim biliyorsunuz bizim özellikle medeniyetimizin, dinimizin bize yüklediği çok çok önemli görevler var. Bunların başında şüphesiz ki vatan, millet sevgisi, din sevgisi, Allah’a gerçek manada kul olma bilinci bunlar bizim için çok çok önemli. Onun için büyüklerimizin askere giderken git git oğlum git ya gazi ol ya şehit der ve kınaları yakarlar. Onun içinde askere giden kuzu lakabı da buradan gelmiştir. Devlet işte bu kınalı kuzularla Çanakkale’de yedi düvele karşı savaşı kazandık. Çanakkale’ye oluk oluk gelen yedi düvelin en güçlü gemilerine, teknolojik imkanlarına rağmen ecdadımız oraları korudu. Şimdi de işte en son 15 Temmuz’da yapılanlarda da yine aynı şekilde milletimiz el ele verdi. Bir çağrımızla milletimiz meydanlara döküldü ve bu Feto denilen hainlere gereken dersi meydanlarda verdik. Sizler şehitlerimizin ve gazilerimizin yakınlarısınız. Allah sizlerden razı olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Şehitlerimize Rabbim rahmet eylesin. Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum ve sizlere saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. ” dedi.