Makamına rahatsız etmeyinyazan başkan yardımcısı

Geçtiğimiz günlerde sevdiğim, saydığım, değer verdiğim bir muhtarımızın çayını içtim. 

Kendisinin isimini vermiyorum çünkü bu tip durumlarda bize bir şey söyleyemeyenler hemen bir günah keçisi bulup onun üzerine çullanıyor.

O yüzden o isim bende saklı… 

Çay içerken muhtarımızın bir şu cümlesi oldukça dikkatimi çekti. 

“Belediye eskisi gibi değil, başkan bey dürüstlüğü ile her şeyin hallolucağını düşünüyor ama öyle değil. İlk defa bizler yani muhtarlar bir belediye başkan yardımcısının kapısına ‘rahatsız etmeyin’ yazısının asıldığını bu dönemde gördük. ”

Muhtara kimmiş o başkan yardımcısı diye sordum. 

Bir isim verdi. 

Ama o isimde bende kalsın. 

Bunu yapan başkan yardımcısına ve diğer başkan yardımcılarına sesleniyorum. 

Hatta belediyedeki tüm birim amirlerine sesleniyorum.

Efendiler…

Siz rahatsız olmak için o makamdasınız.

Bir zahmet rahatsız olun. 

Rahatsız olmak istemiyorsanız neden böyle bir görevi kabul ettiniz? 

Neden böyle bir sorumluluğu üstlendiniz? 

Siz gönül belediyeciliği diyerek o makama geldiniz. 

Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, seçimde gönül belediyeciliği diyerek bu halktan oy istedi. 

Bu halkta Başkan Zeybek’e inandı, güvendi, oy verdi. 

Şimdi sizler kalkıyorsunuz makamınıza “rahatsız etmeyin” yazısı asıyorsunuz. 

Bu davranışınızla size oy veren millete saygısızlık yapıyorsunuz.

Emrinde bulunduğunuz Mehmet Zeybek’e en büyük zararı veriyorsunuz. 

O makamlar içinde kaybolasınız diyerek size emanet edilmedi, bu milletin derdiyle dertlenin diyerek sizlere teslim edildi. 

Lütfen, kendinize çeki düzen verin. 

Benden söylemesi. 

Habercilikte doğru bilgi çok önemlidir. 

Bu noktada bizler doğru bilgiyi en yetkili kişiden temin edip halka o bilgiyi en hızlı şekilde iletmeye gayret ediyoruz.

Valimiz, belediye başkanımız, İl Emniyet Müdürümüz bilgi paylaşımı noktasında çok şeffaflar. 

Özellikle şehirde yaşanan her türlü asayiş olayını İl Emniyet Müdürümüz Ali Temiz’den öğrenebiliyoruz.

Sayın müdürümüze basınla olan iletişim kanallarını güçlü tuttuğu için teşekkür ediyorum.

Haber kaynaklarımızdan bir taneside 112…

Burada İl Ambulans Başhekimi Gülsün Doğan Ateş’te basınla iletişimi güçlü tutan isimlerdendi. 

Şimdi Gülsün Hoca, 112 Acil Çağrı Merkezi’nin başına geçti yerine Mustafa Ali Kurt gelmiş.

Hayırlı uğurlu olsun. 

Kendisinden geçtiğimiz hafta sonu bir kazayla ilgili bilgi istedim.

Hemen döneyim dedi, bir hafta geçti dönen eden yok.

Mustafa Hocam…

Basınla iletişim kanalını kapatırsanız sadece basınla iletişimi kapatmış olmazsınız.

Aslında toplumun doğru bilgiye ulaşmasının önünü kapatırsınız.

Sadece bu da değil, yanlış bilginin dolaşmasının önünü açarsınız.

Siz bilgi akışını durdurursanız, haberciler doğru bilgiye ulaşamaz ve ister istemez gördüğünü yazmaya başlar. Burada yazılacak yanlış bir ifade sizide, toplumuda, haberi yapanıda sıkıntıya sokabilir. 

Ondan sonra arayıp, “neden bunu yanlış yazdınız, bu yanlış bilgi” diyerek fırça atmaya kalkarsınız.

Burada doğru bilgiyi paylaşmadığınız için zincirleme bir yanlışın doğmasına sebep olursunuz.

Bu yüzden size naçizane tavsiyem bir basın kuruluşu sizden bilgi talep ettiğinde ilk fırsatta ona lütfen yanıt verin. 

Hatta Gülsün Hoca bu konuda çok tecrübeli bir isim. 

Basınla iletişimi çok iyiydi. 

Ne zaman bilgi talep etsek her daim bu konuda yardımcı oldu.  

Onun tecrübelerinden istifade edin. 

Bu ayıp değil.

Tekrar görevinizin hayırlı olmasını diler, “iletişim kanallarınızı” ilk fırsatta açmanızı ve bu şekilde kurumunuza hizmet etmenizi dilerim.