“26 MART’TAN İTİBAREN SICAK HAVALAR KAPIMIZI ÇALACAK”

Artık ılık havalar kapımızda. Bahar resmen 25 Mart’tan itibaren kapımızı çalacak gibi duruyor. Bu sene gerçekten zorlu, uzun ve yorucu bir kış mevsimi geçirdik. Dolayısıyla artık hepimiz sıcak ve güneşli havaları özledik. Nihayet artık o özlediğimiz havalar bize gülümsemeye başladı. Elimizdeki verilere göre biliyorsunuz üzerimize soğuk ve yağışlı hava kütlesi gelmişti. Bu soğuk hava kütlesi önümüzdeki 2-3 gün boyunca etkisini sürdürmeye devam edecek. 26 Mart’tan itibaren yurdun büyük bölümünde hava sıcaklıkları artmaya başlayacak. Mevsim normallerinin altında seyreden hava sıcaklıkları, mevsim normalleri düzeyine gelecek. 26 Mart’tan itibaren güneybatı eksenli rüzgarlar hakim olmaya başlayacak ve sıcaklıklar artacak. İç kesimlerde gündüz saatlerinde sıcaklıklar 10 ila 15 derecelere kadar çıkacak. Kıyı kesimlerde ise 18-22 derecelere kadar çıkacak. Dolayısıyla artık ağaçlarda yavaş yavaş uyanmaya başlayacak. Aslında şimdiye kadar havaların soğuk gitmesi iyi oldu. Çünkü Mart ayında ve Şubat’ın sonlarında bir yalancı bahar olurdu. Daha sonra yalancı bahara kanan ağaçlar çiçek açardı. Hemen arkasında kuzeyden gelen sert kutupsal cepheler nedeniyle bir donma olayı meydana gelirdi. Böylece tarımsal üretim olumsuz yönde etkilenirdi. Bu sene öyle bir şey olmadı. Umarım Nisan ayında da böyle bir olayla karşılaşmayız.

“MART DOKUZU SOĞUKLARI”

Bugünlerde yaşadığımız soğuk hava iklim takviminde çok önemli bir güne işaret ediyor. Nedir peki bu gün? 22 Mart ‘Mart Dokuzu Soğukları’. Eskiler bu soğukları Rumi Takvime göre ayarlıyorlarmış. Şimdi tabi ki 22 Mart’ta nasıl Mart Dokuzu olur diyeceksiniz. Biliyorsunuz Rumi Takvim ile Miladi Takvim arası 14 gün fark ediyor. Dolayısıyla Rumi Takvim’de Mart ayı 14 Mart’ta başlıyor. Mart’ın dokuzu da 22 Mart’a denk geliyor. Yalnız halk arasında bu 22 Mart’taki soğuklara ‘Leylek Kışı’ adı da veriliyor. Çünkü leyleklerin göç ettikten sonraki üreme dönemlerine denk geliyor. Leylekler bu soğuklarda yumurtluyorlar. Fakat bıraktıkları yumurtaların ancak bir kısmı sağ kalıyor. Dolayısıyla leyleklerin doğada fazla üremeleri doğal dengeyle engellenmiş oluyor. Böylece doğadaki dengeyi de çok açık bir şekilde görmüş oluyoruz. Bu duruma bu yüzden leylek kışı adı veriliyor.

“MART DOKUZU, DOKUZUNUN DOKUZU O DA OLMAZSA OTUZU”

Leylek kışı dediğimiz olay sadece bir defaya özgü bir olay değil. Dokuzar gün arayla üçer defa tekrarlanıyor. Yani üç tane Mart dokuzu var. Birinci Mart dokuzunu şuanda içinde bulunduğumuz zaman diliminde yaşıyoruz. İkinci Mart dokuzu ise 31 Mart civarlarında olacak. Yine böyle kuzeyden soğuk hava baskınları meydana geliyor. Üçüncü Mart dokuzu ise 8-9 ve 10 Nisan tarihlerinde meydana geliyor. Halk arasında şöyle bir deyim de var; ‘Mart dokuzu, dokuzunun dokuzu o da olmazsa otuzu.’ Gerçekten atalarımız bu konuda çok başarılı. Çünkü bizim toplumumuz tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu için halkımızın binlerce yıllık bir gözlem gücü var. Doğadaki en ufak bir salınımı, en ufak bir ekstrem olayları kaçırmamış deftere not etmişler ve böylece ‘Halk Takvimi’ meydana gelmiş. Meteorolojik verilerle Halk Takvimini karşılaştırınca gerçekten birbiriyle uyumlu olduklarını görüyoruz. Hatta UNESCO’da bunu markaj altına almıştı. Türkiye’nin iklim takviminin adı Halk Takvimidir. Bu takvimi ortaya çıkarırken renk sklasını esas aldım. Bu takvimi duvarınıza astığınız zaman kabaca önümüzdeki günlere ait hava koşullarına ait değerlendirmeyi siz kendiniz de yapabiliyorsunuz.>>Afyon Postası'nın Özel Haberi.