İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt, kendisine ait Youtube kanalında orman yangınlarıyla alakalı özel bir yayın gerçekleştirdi. Bozyurt kanalında özetle şunları söyledi: 

ORMAN YANGINLARININ YÜZDE 89’U İNSAN KAYNAKLI

Orman yangınları tek bir şeye bağlamak doğru değil. Öncelikle insan etkisinden bahsetmek istiyorum. Yapılan araştırmalarda orman yangınlarının yüzde 89’u insan, yüzde 11 ise doğal olaylar dediğimiz yıldırım düşmesi gibi olaylardan kaynaklandığı tespit edilmiş. Tarla açmaki anız yakmak, bazı işletmelerin orada bir otel yapmak için ormanlık alanların tahrip etmesi gibi düşünülebilir. Anayasamızda “ormanlık alana hiç bir şey inşa edilemez, burasının yeniden ağaçlandırılması zorunludur” denir. Bunlara uyuluyor mu bu tartışılır. 

BU YANGINLAR TESADÜF DEĞİL

Piknik alanlarına bıraktığımız camlar güneş ışıklarını bir yerde toplamakta, bunlar mercek görevi görmekte. Güneş ışınlarını bir yerde topladığı için havada sıcak olduğu için yangınlar başlıyor. Bunların dışında terör konusu var. Farklı şehirlerde aynı anda yangınlar çıktı. Bu tesadüf olamaz. Burada terör örgütü ihtimali giderek güçlenmiş oluyor. Burada aynı anda bir yangın çıkıyorsa burada düşünmeliyiz. 

ANTALYA İÇİN ALIŞILMADIK BİR DURUM

Türkiye biliyorsunuz hassas bir noktada. Küresel ısınma noktasında çok hassas bir noktadayız. 40’ncı enlemlerde olduğu için sıcak kuşak giderek güneye doğru genişliyor. Türkiye yüksek basıncın etkisi altında kalıyor. Bu şu demek. Alçalıcı hava hareketleri demektir. Buda kuraklık demektir. Akdeniz’in sahil kısmına baktığımızda kurumuş yaprak ve ibreler bakımında oldukça zengin. Bunların altı depo görevi görüyor. Yazın aşırı sıcaklarda yüksek basınç eklenince yangınlar kaçınılmaz. Özel bir durum daha var coğrafi anlamda. Akdeniz kıyılarında Toroslar’dan aşağı doğru halkın deyimiyle yaz poyrazları eser. Sürtünme kuvvetinden dolayı bu poyraz giderek ısınır. Biz buna fön rüzgarı adını veriyoruz. Genelde fön rüzgarları daha çok Doğu Karadeniz’de görülüyor. Ama Akdeniz’de yazında görülüyor. Akdeniz’in o havasını bu durum daha sıcak hale getiriyor. 2-3 gün önce  Antalya’daki bağıl nem oranı yüzde 6’ydı. Hava giderek kuraklaşmış. Antalya’da nemin yüzde 80-90 olması lazım. Yüzde 6 olmuş. Buda yangın koşularına zemin hazırlayan bir durum. 

MÜCADELE ARTIRILMALI

Haberleri diniliyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımız görevi başında hattını kaybeden vatandaşlarımız var. Onların kahramanlıkları unutulmaz. Onlara ben Allah’tan rahmet diliyorum. Bunlara bir dur demek lazım. Gerekirse piknik alanlarının yasaklanması lazım. Terör örgütleri ile mücadelenin dahada artırılması gerekir. Ormanlık alanlarda güvenli bölgelerin oluşturulması lazım. 

FAUNA YOK OLUYOR

Bunların dışında başka bir iç acıtıcı bir durum daha var. Ormanın barındırdığı ekosistem. Yani ormanın faunadan bahsediyorum. Sürüngenlerle,  böceği ile diğer memeli hayvanlarla bir bütün oluşturuyor. Bu yanan ormanlarda hayatını kaybeden hayvanlar çok üzücü bir tablo oluşturuyor. Bunuda ayrıca dile getirmek istiyorum. 

EN BÜYÜK FELAKET İNSANOĞLU

İslami açıdan bu olaya baktığımızda bunun günahı vebali ödenmez. Geçenlerde ilginç bir yazı okudum. Bu yazıyı okurken ben utandım. Bu yazıda “insanoğlu doğanın başına gelmiş en büyük felakettir” diyor.  Ben bu söze gerçekten katılıyorum. Ben bu söze katılıyorum. Şunada inanıyorum. Yapılan hiç bir şey karşılıklısı kalmayacaktır. Bunun bedelini bunu yapanlar ödeyecektir. Hepimiz duyarlı olmalıyız. İnşallah bu konuda tedbirler daha çok artar. Şu anda çok üzüntülüyüm. Boğazım düğümleniyor. Çok konuşamayacağım.