Kocatepe Gazetesi'nin haberi şöyle.. 

Alın teri ve emeğin ne kadar kutsal olduğunu ortaya koyan, “Kale Çaycısı Cemal Dayı” lakaplı Alaattin Arslan’ın ilginç bir mesleği var. O, 56 yaşında olmasına rağmen her sabah erkenden uyanıyor ve ellerine aldığı su ve meşrubat kolileriyle Karahisar Kalesi’ne tırmanıyor. 600 merdivenli kalenin zirvesine ulaşan Arslan, burada ocağını ateşleyip önce çay demliyor sonrada meşrubatlarını tezgâhına özenle sıralıyor ve müşterilerini bekliyor.

ÇÖLDE SERAP GÖRMÜŞ GİBİ SEVİNİYORLAR

Kalenin zirvesine çıkanların yorulduklarını ve suya ihtiyaç duyduklarını anlatan Arslan:  “Haftanın 7 günü günün 16 saatine yakın bir süreyi burada geçiriyorum. Kalede çay, su gibi meşrubat satıyorum. Buraya gelen vatandaşa nezih bir şekilde hizmet etmeye çalışıyorum. Burada vatandaş su bulunca çölde serap görmüş gibi oluyorlar. Onların sevinci bana yetiyor. Ben 10 yıldır buradayım.” dedi

SABIR VE MÜCADELE İŞİ

Her sabah sabır ve mücadeleyle kalenin zirvesine tırmandığını anlatan Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Malzemelerim burada duruyor. Sadece ürün takviyesi yapıyorum. Tabi her işin bir zorluğu var. 600 merdiven tırmanıp buraya kolilerle su taşıyorum. Bu sabır işi. Mücadele işi. Büyüklerimizin güzel bir sözü var. “Ekmeğini taştan çıkarıyor” diye. Ekmeğini taştan çıkaran önce Allah sonra ben.”

GÜNDE 100-150 LİRA KAZANIYORUM

Yaz döneminde çaydan çok soğuk su sattığını anlatan Arslan, günde ortalama olarak 100-150 lira kazandığını kendisine oğlu Mustafa’nın da yardım ettiğini söyledi. Arslan, şöyle konuştu: “İşlerim çok şükür iyi. Rabbim bizi namert olana muhtaç etmiyor. Yazın çay pek gitmiyor. Soğuk su çok gidiyor. Buraya hafta sonları nereden baksanız 3 bin kişi geliyor. Hafta içi ise bu rakam 1000 kişiye düşüyor. Bizim Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımız var. Yaz günleri 100- 150 lira kazanıyorum.  Kışın ise yatıyorum. Kendi yağımızda kavrulup gidiyoruz.”Kubeli Mahallesinde oturan Arslan, buradan kazandığı rızıkla 3 evlat yetiştirmiş.  >>Nail Azbay’ın Özel Haberi.