Otel ve turizm alanında yazılımlarda geliştiren firmanın sahibi olan Okşar, insanlar devremülk alanında yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntılardan nasıl kurtulabileceğini anlattı. Okşar, özetle şunları söyledi: 

40 MİLYON KİŞİYLE BİREBİR İLETİŞİM KURULMUŞ

2006’dan bu zamana kadar devremülk adı altında insanlara bir yerlere toplandılar. Bu insanlara tanıtımlar yapıldı satışlar yapıldı. O zamanlar tabi insanlar istekliydi. Hemde bir ihtiyaç söz konusuydu. O zamandan bu zamana 4 milyon devremülk satışı yapılmış. Bizim işimiz matematik. Biz 2008 yılında bu işe dahil olduk. Biz bu sektörün yazılım sistemlerini geliştirdik. Satış oranı bu sektörde yüzde 10’dur.  Yani bin kişiye iletişim kurulduğunda bunun 100 kişi devremülk alıyordu. 4 milyon kişinin devremülk aldığını düşünürsek 40 milyon insanla birebir iletişime geçilmesi gerekiyor. Yani bu rakama bakarak şunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Türkiye’de devremülk alın denilmeyen hiç kimse kalmamış. İnsanlar yaşanan olaylardan dolayı devremülk olayın çok korkuyor.  Birtmeyen inşaatlar, dolandırma vakaları, verilen taahhütlerin yerine geleyişi insanları çok korkuttu. Ve şu anda bir çok kişi kurtulmak istiyor .

İNSANLAR NASIL ZOR DURUMA DÜŞÜYOR?

Bence bir tesis inşaatına yapılmamak üzere başlanmıyor. Satış tekniklerden yanlışlıklardan dolayı herkes şu anda sıkıntıda. Bunun sebebi şu. Bize göre konuşuyorum. İlk yapılanlar 15’er günlük devremülk şeklindeydi. Burada yurt dışındaki bir sistem rol model alındı. O senelerde örnek alındı. Bu sistem Türkiye’ye giriş yaptı. Burda yüzde 35-40 oranında primleri gördük. İlk zamanlarda faturalanmayan olaylar vardı. “Sat yap” sistemi vardı. Yani bir tesis yapılmadan önce satılıyordu. Ve bundanda prim dağıtılıyor. 

VERİ KORUMA YASASI MUTLAKA UYGULANMALI ÇÜNKÜ…

Türkiye’de az öncede belirttiğim gibi devremülk anlatılacak kimse kalmadı. Herkes iyi yada kötü bu sistemi biliyor. Fakat bu adamlar satış yapmak istiyor. Tesislerin en doğal hakkı bu. Bu yüzden satış ekiplerini tesise getiriyor. Yada bu pazarlama şirketleri tesislere geliyor biz sizin yerinizi satalım diyor. Yada tam tersi bir durum söz konusu. Burada bir işlem başlıyor. Peki bu tesisler kime satılacak? Türkiye’deki herkesle zaten konuşulmuş. Devremülk almayanlar zaten temkinli olduğu için almıyor. Burada kimi ararsın? Bütün herkesle irtibat kurulmuş. Yerimizi alır mısın diye kime sorarsın? Tabiki daha önce bir yer almış yada bir şekilde tecrübe etmiş kişileri ararsın. Buna mecbursun. En dikkat edilmesi gereken yere geldik. Veri koruma yasası ciddi şekilde uygulanması gerekiyor. Çünkü insanlar “şurada yeriniz var, biz bunu değerlendirelim” diye aranıyor. Yani bu adamın daha önce nereden ne aldığı, ne kadar para ödediği, aldığı verdiği her şey biliniyor. İşte burada bomba soru. Nereden biliyorlar? Devletin işte tamda bunun önüne geçmesi gerekiyor. Eğer bu konudaki yaptırımlar uygulanırsa buradaki mağduriyetlerin yüzde 70’i sona erer. Tabi bu bize göre olan bir hesap. 

BU OYUNA NASIL DÜŞÜYORLAR?

Şimdi senin A tesistinde bir yerin var. Bu tesise gitmek istemiyorsun. Problemler yaşıyorsun. Tesiste bitmeyenler yerler var, tesis açık değil, veya sorunlu yerler. İşte burda seni başka bir yerden arıyorlar. Senin şurda A tesisinde yerin var, şu kadar para ödemişsin, oradaki problemleri biz biliyoruz, seni B tesisine aktaralım oradaki hakkını bize devret, oraya ödediğiniz rakamı bizde hesabımızdan düşelim, seni burdan yer sahibi yapalım diyorlar. Bunun adına kendi aralarında “tapu takas sistemi” diyorlar. Buraya kadar baktığımızda her şey normal görünüyor. Burada dikkat etmemiz gereken nokta var. Karşı tarafı aradıklarında, kişinin diğer tesisle alakalı bilgileri, kişinin bu tesise ne kadar ödeme yaptığını nerden biliyorlar? Bu bilgilere sahip olmasalar bu satışı yapamazlar. Bize görede yüzde 70 sorunun önüne geçilmiş olur.

TAPU TAKASIN YENİ ADI DANIŞMANLIK HİZMETİ

Burdan sonra işin süsü başlıyor. Araplar gelecek deniyor. Sizin yerinizi onlara satacağız deniyor. Yerinizi kiralayacağız diyorlar. Burada yeni bir sektör daha oluşuyor. Tapu takas yerine “danışmanlık hizmeti” deniyor. Yeni trend danışmanlık hizmeti olacak. Hukuken bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Devremülk sahiplerinin bu konular hakkında da mutlaka bilinçlenmesi gerekiyor. Bunları yaparlarken bu sektörle parelel iş yapan güvenilir, tanınmış, marka değeri yüksek firmaların isimleri kullanılıyor. Firmaların bundan haberi yok. İnsanlarda bu firmaların ismini duyunca güvenerek bu kişilerle iletişim kurmaya başlıyorlar. Burada yapılacak çok basit bir işlem var. Bilinçli olacağız. Adı geçen firmayı arayıp soracağız. Bu kadar basit. Sonrasında her şey otomatik olarak açığa çıkıyor. 

BENİM TESİSİM SATILSINDA NASIL SATILSIN ANLAYIŞINI BIRAKALIM

Tesislerede düşen görevler var. Benim tesisim satılsında nasıl satılsın dememeleri gerekiyor. A tesisinin üyeleri B tesisinin içinden aranmaması gerekiyor. Bu ahlaki ve vicdani değil. 

KİRALAMA GARANTİSİ OLAYINI MUTLAKA ARAŞTIRIN

Yeni bir sistem daha duymaya başladık. Kiralama garantisi veriyoruz diyerek satış yapıyorlar. Vatandaşlar verilen her türlü “garantili” hizmet diye sunulan olayı mutlaka araştırsın. Hemen karar vermesinler. Burada farklı hesaplar olabilir. Lütfen bu konuda ani kararlardan kaçınalım. 

DÜRÜST FİRMALARIN HAKKI YENİYOR, ÇOK YAZIK…

Bu olaylar sadece Afyon Gazlıgöl ile alakalı bir konu değil. Bu olay tüm Türkiye’de geçerli. Yalova, Ankara, Kozaklı, Niğde, İzmir, buralarda olan şeyler. Sadece Gazlıgöl ile alakalı bir konu değil. Böyle bir nimeti bozmak için bu kadar çaba sarf etmek çok yazık yani. Şunuda belirtelim. Konunun odağı bu konularda olsa yaptığı işin hakkını veren hizmet odaklı dürüst firmalarında hakkı yeniyor. O firmaların ismi zedeleniyor. Gerçekten çok yazık ediyoruz.