Sosyal tesislerde düzenlenen programa AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Afyonkarahisar İl Müdüresi Şerife Münire Burcu, Afyonkarahisar Basın Yayın Derneği Başkanı Sezer Küçükkurt, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Prof. Dr. Murat Peker ve Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Megabirlik Medya Temsilcisi Mehmet Emin Güzbey, Türkiye Spor Yazarları Derneği Afyonkarahisar İl Temsilcisi Nadir Güzbey, Afyonkarahisar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İhsan Akar, AKÜ Genel Sekreteri İhsan Ceran, Kurumsal İletişim ile İlgili Rektör Danışmanı  Dr. Öğr. Üyesi Sena Coşkun ile medya mensupları katıldı.

AKÜ kurulduğundan beri basınla dayanışma içinde

Programda bir konuşma yapan Afyonkarahisar Basın Yayın Derneği Başkanı Sezer Küçükkurt, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ile medya temsilcilerinin hatırlandığını ve bu vesile ile eksiklerin, sorunların ve problemlerin dinlendiğini söyledi. Küçükkurt, Afyon Kocatepe Üniversitesinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde geleneksel hale getirdiği toplantılarda basın mensuplarıyla bir araya gelmesiyle, üniversitenin çalışmalarından basın çalışanlarını haberdar ettiği gibi basın mensuplarının talep ve isteklerini üniversite yönetim kademesine aktarma imkanı bulduklarını belirtti. Küçükkurt, “Afyon Kocatepe Üniversitesi 1974 yılında kurulduğundan beri Afyonkarahisar’daki basın yayın kuruluşları ile her zaman dirsek temasında olmuş, dayanışma içinde olmuş önemli bir kuruluşumuzdur. Afyonkarahisar’daki basın camiasının bir nevi gözbebeği kurumlarından bir tanesidir. Değerli hocamız da hem akademisyenliğinde hem yöneticiliğinde, son olarak da rektörlüğü süresi boyunca Afyonkarahisar’daki basın mensuplarına da yakın ilgi ve hassasiyet göstermiştir. Rektörlük görevi süresince bu hassasiyetinin ve  duyarlılığının daha da aratarak devam edeceğini biliyoruz” diye konuştu.

Gazetecilik 17. yüzyıldan sonra ortaya çıktı

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise gazetecilik mesleğinin 17. yüzyıldan sonra ortaya çıktığını, kurumsallaşmasını ise Avrupa modernleşmesine paralel olarak ortaya çıkan Endüstri Devrimi ve Fransız Devrimi sonrasında gerçekleştirdiğini söyledi. Karakaş, “Dolayısıyla 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl içerisinde kurumsallaşan gazetecilik, aynı zamanda bir mesleği de kurumsal hale getirmiştir” dedi.

“Gazeteci kimdir?” sorusunun önemli olduğunu, gazeteciye ve gazeteciliğe çeşitli anlamlar yüklendiğini söyleyen Karakaş, “Gazeteci, mesleğin ilkelerini benimsemiş, tarafsız, adil, bağımsız, özel hayatlara saygılı, kışkırtıcı ve ayrımcı bir dil kullanmadan kamuoyunu aldatmaya yönelik haberler yapmayan, mesleğini zor şartlar altında icra ederek insanları doğru, güvenilir, objektif ve ilkeli habercilik anlayışı içerisinde bilgilendiren meslek erbabıdır. Bu bir bakış açısıdır. Buna ekleme veya çıkarma yapılabilir. Gazetecilik bilgiyi, haberi muhatabına doğru bir şekilde aktarmak ve aydınlatmak olarak ifade edebileceğimiz bir meslektir. Gazeteci de bu mesleği icra eden kişidir” diye konuştu.

Habercilik yelpazesi internet ile genişledi

Gazetecinin herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan Türkiye’nin her bir köşesinde ve dünyanın dört bir tarafında olup biteni haberleştirmesinin ve kitlelere ulaştırmasının demokrasinin bir gereği olduğunu belirten Karakaş, şunları kaydetti:

“Medya mensubu, günümüzde toplumların bilgilendirmesinde ve bilinçlendirilmesinde önemli roller üstlenmektedir. Habercilik, gelişen teknoloji kapsamında internet medyası ve sosyal medya ile yelpazesini genişleterek haberi anlık ulaşılabilir hale dönüştürmüş ve bunun sonucunda da tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşmıştır. Bu, habercilik adına ve gazetecilik adına yeni bir aşamadır. Demokratik toplumlar için güvenilir, dürüst habercilik ile objektiflik, basın meslek ilkelerine bağlılık, özel hayata ve kişilik haklarına saygı gibi unsurlar vazgeçilmezdir. Özellikle katılımcı demokrasilerde devlet kurumlarının, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra bağımsız medya kuruluşlarının varlığı da büyük önem arz etmektedir. Bu, katılımcı demokrasiyi güçlendiren en önemli kuvvetlerden bir tanesidir. Gazeteciler ilettiği her haberin ve bilginin sorumluluğunu üstlenip paylaşması nedeniyle kamu vicdanının sesi olmak gibi önemli bir misyon da taşımaktadır.”

Medya mensupları Afyonkarahisar’ın tanıtımına katkı sağlıyor

Afyonkarahisar’da medya mensuplarının kentin tanıtılması başta olmak üzere pek çok konuda önemli işlevler gördüklerini anlatan Karakaş, “Afyonkarahisar’ın fedakâr basın çalışanları halkımızın haber alma hakkını sağlayarak, toplumun genel talep ve görüşlerini kamuoyuna aktarmak adına önemli bir görev ifa etmektedir. Afyonkarahisar’ın tanıtılmasında, kalkınmasında sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda gelişmesine önemli katkı sağlayan basınımızın, fedakâr basın emekçilerimizin özveri içerisinde yerine getirdikleri görevlerini bundan sonra da aynı duyarlılıkla, basın meslek ilkeleri doğrultusunda, ilkeli ve tarafsız gazetecilik anlayışı çerçevesinde yerine getireceklerinden hiçbir kuşkum yoktur” ifadelerini kullandı.

İlk ziyaretler medya mensuplarına yapıldı

AKÜ yönetimi olarak göreve geldiklerinde ilk ziyaretleri medya kuruluşlarına yaparak, pozitif ve karşılıklı anlayış içerisinde Afyonkarahisar’a hizmete dayalı müspet ilişkiler kurmaya çalıştıklarını dile getiren Karakaş, “Gerek Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğümüz vasıtasıyla, gerek talep halinde belirli konularda verdiğimiz beyanatlarla ve gerekse gazetecilerle özel günlerde bir araya gelerek Afyonkarahisar’da medya mensupları ile iletişimimizi güncel tutmak için çaba sarf ettik. Aynı zamanda Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü birimimizin yanında, Kurumsal İletişimden Sorumlu Rektör Danışmanı ihdas ettik ki basınla olan ilişkimizi pozitif, yaygın ve etkin bir şekilde oluşturmak istedik. Yönetim olarak Afyon Kocatepe Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilen önemli başarı ve gelişmeleri kamuoyuna duyurarak Afyonkarahisar halkının gören gözü, işiten kulağı olduğunuz için şahsım ve yönetimimim adına bir kez daha teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Afyon Kocatepe Üniversitesinde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Karakaş, şunları söyledi:

“18 Nisan 2019 tarihinde göreve atandım. Daha önceki süreçlerde çeşitli idarecilikler yapmıştım. Enstitü Müdürlüğü, Dekanlık, Basın ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Rektör Danışmanlığı yaptım. Bu toplantılar o zamanlardan itibaren yapılmaya başlanmıştı. Daha sonra Rektör Yardımcısı ve nihayetinde Rektör olarak atandım. Bu süreçler içerisinde üniversitemizin gelişiminin her kademesinde çeşitli görevler aldık. Üniversitemizde yapılan işlerde katkımız oldu. Ancak Rektör olarak atandıktan sonra artık üniversitenin politikalarını belirleyen duruma geliyorsunuz. Yönetime geldiğimizde alt yapıya ilişkin eksikliklerimiz önemli ölçüde geçmiş dönemlerde giderilmişti ki, bu anlamda geçmişte görev yapmış bütün yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Biz yatay değil dikey gelişmeyi ifade eden kaliteye önem vermeye başladık.”

Öğrenci Merkezli Kalite Odaklı Eğitim Anlayışı

Karakaş, yönetim olarak eğitim alanında öğrenci merkezli, kalite odaklı eğitim anlayışını, araştırma alanında ise nitelikli araştırma ve yayın faaliyeti yapma çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Karakaş, üniversite-sanayi-şehir işbirliği noktasında önemli girişimlerde bulunduklarını belirterek, “Bunun yanında üniversitemizle şehir arasındaki ilişkiyi güçlendirme üniversite-sanayi, üniversite-şehir ilişkisini güçlendirme anlamında politikalar geliştirmeye başladık. Araştırma merkezlerimizi hem ilimizin hem de bölgemizin kaynaklarıyla ilişkilendirerek, belli konularda odaklanarak belli bir misyon oluşturmaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda bir politikamız oluştu. Bundan sonra bu politikaları hayata geçirmeye çalışacağız” diye konuştu.

 Karakaş, Veteriner Fakültesi ve İslami İlimler Fakültesi ile ilgili gelişmeleri aktardığı konuşmasında şu bilgilere yer verdi:

“Yatırıma dönük çalışmalarımız da var. Özellikle Veteriner Fakültemizin üniversitemizin öncelikli alanlarından birisi olması gerektiğini belirledik. Bu doğrultuda Hayvan Hastanesi ile ilgili bir proje hazırlandı. Maliye Bakanlığına sunduk. Ülkenin şartları çerçevesinde verilip verilmeyeceğine bakacağız. Bunu takip edeceğiz. Yine İslami İlimler Fakültemizin binası şu an yeterli değil, oraya ilişkin de bir proje hazırladık. Bir de Veteriner Fakültemizin ek binası ile ilgili proje olmak üzere toplamda 3 proje sunduk. Müzakerelerde olumlu yaklaşılmıştı ama bütçe şartları içerisinde bugün yarın nasıl bir değerlendirme yapıldığı açıklanacak. Olmazsa biz bunu yine takip edeceğiz. Aynı zamanda şehre ve bölgenin kaynaklarına odaklı araştırma merkezlerimizi de bir yere toplayıp bir mükemmeliyet merkezi oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu da yardım severlerimizin, hayırseverlerimizin desteği ile gerçekleştirmek istiyoruz. Bunu da projelendirdik. Bu süreci de başlatacağız.”

“Öğrencilerin algısını pozitif yönde oluşturmaya çalışıyoruz”

Üniversite ile şehir ilişkisi içerisinde öğrencinin çok önemli olduğunu vurgulayan Karakaş, bir öğrencinin şehir ile ilgili algısının sadece üniversiteden ibaret olmadığını belirtti. Karakaş, “Öğrencinin algısı sadece üniversite ile oluşmuyor. Üniversitedeki derslerle, araştırma ve eğitimle ya da hocalarla oluşmuyor. Şehir ile ilişkileri ile de oluşuyor. Dolayısıyla öğrencinin hem üniversiteye ilişkin ilgisini ve algısını hem de şehre ilişkin memnuniyetini ve algısını pozitif yönde oluşturmaya çalışıyoruz. Bu anlamda geçmişten kaynaklı belli sorunlarımız var. Ama öğrenci merkezli anlayışımız ve yaklaşımımız öğrenciye dokunmak, öğrenciye anketler yoluyla sormak ve sistemin içine dâhil etmek için adımlar attık ve sonuçlarını görüyoruz.”

Kapalı duraklar ve öğrenciye akşam yemeği

Karakaş, AKÜ olarak öğrenci merkezli yönetim anlayışlarını kurumsallaştırma çabası içinde olduklarını belirterek, bu kapsamda öğrencilerin kampüsler içerisindeki yaşam standartlarının yükseltilmesi adına çalışmaların olduğunu anlattı. Karakaş, şunları ifade etti:

“Merkez Kampüsümüzde öğrenciye yönelik bir ring alanı var. Buradaki durakları kapalı ve ısıtmalı hale getiriyoruz. İlk örneğini yaptık. Öğrencilerin beğenisine sunduk. Eğer kullanılırsa diğer duraklarımızı da kapalı, ısıtmalı ve ışıklı hale getireceğiz. Aynı zamanda üniversite tarihimizde öğrenci adına bir ilki gerçekleştirdik. İlk defa ikinci dönemden itibaren ikinci öğün akşam yemeği de vereceğiz. Onun yemek saatini de öğrencilere sorarak belirledik. Dolayısıyla öğrenci merkezli anlayışımızı, oryantasyon programlarımızı kurumsallaştırmaya çalışıyoruz. Oryantasyon programlarımızın içerisine mutlaka bir Afyonkarahisar gezisi koyduk. Afyonkarahisar’a gelen öğrenci Afyonkarahisar’ı görsün istedik. Öğrencilerimiz Afyonkarahisar’a geliyor, Erenler bölgesinde ikamet ettikleri için oradan gidiyorlar. Öğrencilerimiz şehirle hiç temas olmadan ayrılıyorlar. Şehrin güzelliklerini onlara gösterdiğimiz zaman şehirle bir temas ve ilişki kuruluyor. Biz öğrencileri şehrin misyonerleri olarak görüyoruz. Buradan edinmiş oldukları imaj ve algıyı gittikleri yerde yayan misyonerler olarak görüyoruz. Buradan olumlu algı ile ayrılırsa ona göre konumlandırma yapacak, olumsuz ayrılırsa ona göre yapacak. Dolayısıyla öğrencilerimizin üniversite ve şehirle olan ilişkisini güçlendirmek adına projelerimiz var, bununla ilgili çalışmalar başlattık. Bütün bunların temelinde de dikey gelişme yani kaliteye odaklı gelişme anlayışımız var. Bunu sağlarken de eksik olan alt yapılarımızı geliştireceğiz.”

Kahvaltılı toplantı basın mensuplarının sorularının cevaplanmasının ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.