Şükrü Karayiğit’in anlattıklarını olduğu gibi yayınlıyoruz:

TAKSİ DURAĞININ TAM ORTASINA PARK ETTİLER

Taksi durağının tam ortasına park edilmez alana dubalarla çevrili alana adamın biri park etmiş. Bende kendilerine gidip beyefendi burası taksi durağı ilerde otopark olduğunu buraya park edilmez olduğunu söyledi. Adam bana “iki dakka dedi, bir yere gidip geleceğim” dedi. Bende kendisine “abi hep öyle diyorlar, gelmiyorlar biz mağdur kalıyoruz” dedim. Adam benim o andaki mağduriyetimi anladı aracına biniyordu ilerde eşi varmış. Eşi bağırmaya başladı. 2 dakika için ne otoparkına gidilirmiş dedi. Bende buranın taksi durağı olduğunu söyledim. Burada levhaların olduğunu söyledim. Kadın bağırıp çağırmaya başladı. İster istemez tansiyonum yükseldi, bende sesimi yükseltmeye başladım.  Ama küfür, darp gibi bir durum kesinlikle olmadı. Oradaki esnaflarda bunun şahididir. 

KADIN BANA BAĞIRIP ÇAĞIRDI

Kadın arabada özürlü çocuğum var dedi. Adama dedimki abi arabana bin, durağın en arka yerine çek orda dursun dedim. Aracını park yerine çektirdim. Sonra kadın polisi aradı. Emniyete girdik. İfade verdik. Oradaki bütün esnaf şahidimdir. Ben saygı sevgi çerçevesinde konuştum. Üslubumu bozmadım. Kırıcı ve argo bir söz kullanmadım. Kadın bana bağırıp çağırdı. Çocuk otizmliymiş. Ben bilmiyordum otizmli olduğunu. Çocuğu görmedim ben. Kadın Yeşil Yaprak adlı mağazadaymış. Ben çocuğu nerden göreyim? 

BEN ÇOCUĞU GÖRMEDİM BİLE

35 yıllık ailecek esnafım. Ben böyle bir şey daha önce yaşamadım. Biz bugüne kadar burada pek çok insana yardımcı oluyoruz. Geliyor insanlar yemek yiyeceğini park yeri bulamadığını söylüyor bizde geç kardeşim diyerek park yerimizi açıyoruz. Herkese müsamaha gösteriyoruz. Ama o gün kadın öyle yüksek sesle konuştu ki bizde insanız sonuçta tansiyon yükseliyor. Ama şunu tekrar belirtiyorum ben arabadaki çocuğu görmedim bile. Tartışmamız bir kaç dakika sürdü sürmedi. 

BU DURUMA ÇOK ÜZÜLDÜM

Benim üzüldüğüm nokta medyada engelli bir çocuğa kabus yaşatmışım ben. Ben çocuğu görmedim bile. Ben bu duruma çok üzüldüm.