-Afyon Postası’ndan Nail Azbay'ın Özel Haberi. 

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden(AKÜ) Öğretim Görevlisi Dr. Süleyman Gücek’in hazırladığı doktora tezi Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan Tez Merkezi bölümünde yer aldı. “Arazi Deneylerine Dayalı Zemin Büyümesi ve Sıvılaşma Analizleri: Afyonkarahisar- Uydukent  Yerleşim Alanı Örneği” adıyla yayımlanan 182 sayfalık tezde çok çarpıcı detaylar mevcut. Tez içerisinde Ertuğrul Gazi, Orhan Gazi ve Selçuklu Mahalleleri’nde yaşayan binlerce insanı etkileyen bilgiler yer aldı. Söz konusu mahallelerden alınan 200’e yakın sondaj neticesinde elde edilen tezi Afyon Postası’ndan Gazeteci Nail Azbay ele aldı.

6 yıllık emeğin sonucunda oorta çıkan tezin detayları şöyle:  

Dr. Süleyman GücekAFYON’DA 31 TANE AKTİF FAY HATTI VAR

Tezde il genelindeki aktif fay hatları ve bu fay hatlarının üretebileceği maksimum deprem büyüklükleri ele alınmış. İşte fay hatları ile alakalı o bölüm: “Sırasıyla Gazlıgöl, Çatkuyu, Karabağ, Gecek, Erkmen, Elvanpaşa, Sinanpaşa, Dişli, Çukurcak, Karakışla, Çobanlar, Bolvadin, Akharım, Işıklar, Kali, Yunak, Karamık, Sultandağı, Örenkaya, Sandıklı, Kayrakdağ, Koçbeyli, Karaadilli, Düzbel, Kızılören, Arızlı, Tatarlı, Dinar, Gemiş, Mahmutdağı, Karakent fayları güncellenen diri faylar olmak üzere toplamda 31 adettir. Bu fayların üretebileceği maksimum deprem büyüklükleri 6.05-6.86 arasında değişmektedir. Fayların uzunlukları ise 9-33 km arasında değişmektedir”

YERALTI SU SEVİYESİ ÇOK YÜKSEK

Tez çalışmasına Dr. Gücek’in Uydukent ve etrafındaki diğer mahallelerin zemin yapısına yoğunlaştığı görülüyor. Gücek, tezinde bu bölgedeki yer altı suyu seviyesinin çok yüksek olduğunu şöyle anlatıyor: “Çalışma alanının genelinde yeraltı su seviyesinin ortalama 3-6 m arasında olduğu tespit edilmiştir” Yine başka bir yerde Dr. Gücek’in şu tespiti oldukça dikkat çekici: “Çalışma alanının alüvyon yapısı ve yeraltı su seviyesinin yüksek olması, deprem etkisiyle birlikte yer hareketlerini önemli ölçüde etkileyebileceği gözlenmiştir. Bu nedenle önemli yapılar için sahaya özel bir tasarım yaklaşımının benimsenmesi gerekmektedir”

GÖLCÜK VE DÜZCE DEPREMLERİNDE GÖRÜLEN SIVILAŞMA RİSKİ VAR

Tez içerisinde yeraltı su seviyesinin yüksek olduğuna dikkat çeken Dr. Gücek, bu zeminin 1999 yılında Gölcük ve Düzce depremlerindede görüldüğüne vurgu yapıyor. İşte o tespitler: “Dinamik analiz sonuçlarına göre, bazı bölgelerde iki kat, bazı bölgelerde ise üç kata varan oranda zemin büyütmelerin olduğu tespit edilmiştir.  Zemin büyütme demek zemin yapısından da kaynaklı, deprem yer ivmesinin yüzeye doğru hareketinde daha da büyüyeceği anlamına gelmektedir. Bölgenin genel jeolojisi, yeraltı su seviyesinin yüksek olması ve deprem etkisi de dikkate alındığında sıvılaşma riskinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu durum 1999 yılı Gölcük ve Düzce depremlerinde de görülen zeminin sıvı gibi hareket etmesi olayıyla benzerdir.”

5-10-15 KATLI BİNALAR İÇİN YÖNETMELİĞE UYGUN OLSA BİLE…

Tezde söz konusu 3 mahalle için en çarpıcı yer ise şurası: “2018 yılı Türkiye bina deprem yönetmeliği de dikkate alınarak 2, 5, 10, 15 ve 25 katlı binalar için yapılan dinamik analiz sonuçlarına göre: 5, 10 ve 15 katlı binalar yönetmeliğe uygun yapılmış olsa dahi yeterli olmadığı ve bunun için de sahaya özel analizler yapılması gerekmektedir. Yönetmelik tek başına yeterli değil bunun yanı sıra sahaya özel dinamik analizlerin yapılması gerekmektedir.” 

İzmir'de Afyon'da ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde meydana gelen depremler ve bu bilgiler göz önünde bulundurulduğunda Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek'in ve Belediye Başkanı Mehmet Zeybek'in bir an önce deprem ile ilgili herkesi bir araya getirmesi ve şehirle alakalı radikal kararların acil bir şekilde alınması gerekiyor.