Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi'nin (AYTAM) öncülüğünde, kentin 100 yılı aşkın geleneği olan ve nisan yağmurlarından sonra şükretmek amacıyla yapılan ‘Adine’ Pilavı geleneği yaşatılıyor. AYTAM Evi önünde gerçekleştirilen etkinlikte, çocuklar kapı kapı dolaşarak 'Ey adine adine, şalgam, börek tadine… Bir kaşık yağdan bir kaşık tuzdan ver Allah'ım ver, gani gani yağmur' manisini tekrarladı ve pilavlık malzeme topladı. Pilava malzeme verenlere duayı da ihmal etmeyen çocuklar, 'Bir halka, iki halka bu teyze bu amca eviyle, damıyla Kabe'ye kalka' dedi. Çocuklar kapıyı açmayan mahalleliler için ise 'Bir hasır, iki hasır vermeyenin vücudu kabarsın fasır fasır' manisini söyledi. Toplanan malzemelerle daha sonra Adine Pilavı pişirilerek, dağıtıldı.

“ORTA ASYA’DAN GELEN BİR GELENEK”

Yapılan etkinlikle ilgili açıklamalarda bulunan AYTAM Gönüllüsü Gülenay Yalçınkaya, adine pilav geleneğinin 100 yıllık bir gelenek olduğunu söyledi. Yalçınkaya şöyle devam etti; “Bu gelenek Türklerin Orta Asya’dan bu yana gelen bir uygulama. Nisan ayında başlayan yağmurlara şükür veya geç gelen yağmura çağrı niteliğinde gerçekleştiriliyor. Yüzyıllardır süre gelen bu etkinliği devam ettirmek için AYTAM olarak program yapıyoruz. Çocukların maniler eşliğinde topladığı pilavlık bulgur, soğan ve salçalar karıştırılarak pişiriliyor. Sonrada hep birlikte yeniliyor.”

“BU BİR YAĞMUR DUASI DEĞİLDİR”

AYTAM Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Nakilcioğlu ise adine geleneğinin 50 yıl aradan sonra tekrar canlandırıldığını söyledi. Geleneğin Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi tarafından canlandırıldığını ifade eden Nakilcioğlu şöyle devam etti; “tarafına ve çocuklarımızı kendi kültürümüzü daha iyi tanımaları ve bizzat yaşayıp yaşatmaları amacıyla bu etiklikler her yıl düzenleniyor. Sadece Afyonkarahisar’dan değil diğer şehirlerden de misafirlerimiz katılıyorlar. Bu etikliğin amacı yağmur duası değildir. Yağmurdan sonra yapılan bir şükür duasıdır. Hazırlanan pilavlar afiyetle yenir. Artan pilavlar ise evliyaların mezarına bırakılır kurt kuş yesin diye onlarda sebeplensin düşüncesiyle böylelikle hem büyüklerin duası alınmış olur hem de bu gelenek yaşatılmış olur.”