Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, toplumun tüm kesimlerinin sorunlarını dile getirdi.  Sözlerine Almanya’daki ırkçı saldırıda yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek başlayan Milletvekili Av. Burcu Köksal, İdlib’de şehit olan askerlerimize de Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diledi.
VATANDAŞLARIN ÖNCELİĞİ VE TALEPLERİ İLE
AKP'NİN ÖNCELİĞİ VE TALEPLERİ NE ZAMAN UYUŞACAK?
AKP'nin TBMM'ye vatandaşın önceliği diye getirdiği sorunların kaçının vatandaşların önceliği olduğu sorusunu soran Köksal, 'Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi diyor ki: “Biz sahada vatandaştan gelen talepleri ivedilikle Meclise getiriyoruz.” Allah aşkına, sevgili AKP’liler söyleyin: Şu an vatandaşın öncelikle bizden çözüm beklediği konulardan birisi, Bankacılık Kanunu’nun daha çok sertleşmesi ve bir bankanın mali analisti “Önümüzdeki günlerde ekonomik kriz patlak verebilir.” şeklinde rapor sunduğunda “Bankacılık sistemini tehlikeye atıyor.” gerekçesiyle savcının karşısına çıkarabilecek bir teklif mi? Gerçekten merak ediyoruz. 1’inci maddede yaptığınız değişiklikle bankacıları ekonomik değerlendirmeleri nedeniyle bankacılık sistemini tehlikeye sokuyor gerekçesiyle savcılığa şikâyet tehdidine maruz bırakıp bankacılık sektörünü, yargıyı tepelerinde âdeta bir kılıç gibi kullanarak tahakküm altına almak mı amacınız? Vatandaşın önceliği ve talepleri ile AKP’nin önceliği ve talepleri ne zaman uyuşacak?' dedi.
AKP SÜREKLİ SÖZ VERİP VATANDAŞA SIRTINI DÖNÜYOR..!
TBMM'ye AKP tarafından getirilen Bankacılık Kanununun vatandaşın öncelik ve taleplerine cevap vermediğini belirten Köksal, vatandaşların yaşadığı sıkıntıları ve öncelikli taleplerini şu şekilde sıraladı:
'Sahada bizden beklenen sorunlar diye getirdiğiniz sorunların kaçı vatandaşın önceliği? Yarın seçim olduğunda Meclise getirdiğiniz tekliflerle ilgili vatandaşa ne diyeceksiniz? Mesela, sürekli söz verip de sırtınızı döndüğünüz emeklilikte yaşa takılanlara ne cevap vereceksiniz? “100 günlük eylem planına aldık.” deyip de yüzlerce gündür çözüm üretmediğiniz 3600 ek göstergeyle ilgili ne bahane üreteceksiniz? Atama bekleyen yüz binlerce öğretmene ve KPSS’ye girdiği hâlde hâlâ atanamayan engellilere düşük ücretle, güvencesiz ve okul idarecilerinin keyfî tasarrufları adı altında çalıştırılan ücretli öğretmenlere, tayin hakkı tanımayıp aile bütünlüğünü âdeta yok ettiğiniz sözleşmeli öğretmenlere, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının altında bir maaşla çalıştırdığınız kadrolu öğretmenlerin yüzüne nasıl bakacaksınız? TÜİK verilerine göre 4 milyon 650 bin olan, ancak biliyoruz ki gerçekte sayıları 8 milyon civarında bulunan işsiz vatandaşlarımıza söyleyecek bir sözünüz kaldı mı? İcra dairelerinde 10 Şubat 2020 tarihi itibarıyla icra takibine düşmüş dosya sayısı 20 milyon 509 bin olmuşken yani ülkedeki her dört vatandaştan 1’i icralıkken siz kime ne umut vereceksiniz?'
VATANDAŞIN BANKALARA OLAN BORÇLARI HİÇ KONUŞULMUYOR
'Bankacılık Kanunu’nu konuşuyorsunuz da vatandaşın bankalara olan borçlarını hiç ama hiç konuşmuyorsunuz.' diyen Köksal, 'Vatandaşın takibe alınan kredi kartı ve tüketici kredisi borcu Ocak 2020 itibarıyla yaklaşık 21 milyar liraya dayanmış, umurunuzda mı peki? Küresel Emeklilik Endeksi’ne göre 37 ülkeyi kapsayan en iyi emeklilik araştırmasında sondan üçüncü yaptığınız Türkiye’deki emeklilere, 100 milyarın üzerinde borca batırdığınız ve hak ettiği desteklemelerin yüzde 55’ini ödemediğiniz çiftçilere, açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ettiğiniz asgari ücretlilere, kamuda esas işi yaptığı hâlde kadro dışı kalan taşeronlara, yıllardır kadro alamayan geçici ve mevsimlik işçilere, statü değişikliği bekleyen üniversiteli işçilere, üniversiteyle ilişiği kesilmiş ama hâlâ af bekleyen 470 bin öğrenciye, BAĞ-KUR primini ödeyemez hâle gelmiş esnafa, kredi sicil affı bekleyen vatandaşa, iflas etmiş veya bir umut konkordatoyla toparlanmaya çalışan iş insanına hâlâ mı vaat vereceksiniz? Yapılacak birkaç değişiklikle gazilik hakkına kavuşacak olan ama sizin için nedense bir türlü önceliğe alınmayan 19 bin malul sayılmayan gaziye, haklarını gasbedip maaşını kestiğiniz 237 gaziye, sadece seçim döneminde hatırladığınız şehit yakınlarına, 669 sayılı KHK’yle okullarını kapatıp hayatlarını kararttığınız askerî öğrencilere ne deyip oy isteyeceksiniz? On sekiz yıllık “Üretiyoruz, büyüyoruz, kazanıyoruz.” klasik yalanınıza mı sığınacaksınız? İşçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi büyümeden pay alamıyorsa büyümenin ne anlamı var Allah aşkına?' şeklinde konuştu.
ARTIK VATANDAŞ YEMİYOR, HERKES FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞINI BİLİYOR...
Köksal konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
'Gelecek nesillere varlık aktarırsan, borç azaltırsan, işsizliği çözersen sağlıklı büyüme olur. Yani aldığın parayı betona yatırmayacaksın, hırsızlıklarla çürütmeyeceksin, yeteneksiz yandaşlarına aktarmayacaksın, kamu bankalarını özel kasan olarak görmeyeceksin. Gerçi, ekonominin bu kadar kötü olduğu, milletin maddi sıkıntılar yüzünden canına kıydığı ülkemizde berbat yönetiminiz gündemde konuşulmasın diye, sırf gündemi değiştirmek için bir yalan atıp yırtmaya çalışırsınız, tıpkı Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve ekibine “FETÖ’nün siyasi ayağı” iftirasını attığınız gibi. Ama artık vatandaş yemiyor çünkü herkes biliyor ki FETÖ’nün siyasi ayağı Pensilvanya’ya gidip onunla boy boy fotoğraf çektirip icazet alanlardır, kürsülerde “Gel de bu hasret bitsin.” diye haykıranlardır, FETÖ’nün Türkçe Olimpiyatları’nda ona methiye düzenlerdir. Yine, o ağlak FETÖ’nün sümüklü mendilini bir şeref nişanesi gibi cebinde taşıyanlardır. FETÖ’nün evlerinde maklubeye kaşık sallayanlardır. Biz o kaşıkları sallamadık ki karnımız ağrısın.' diye konuştu.