Tepebaşı bölgesinde yaşayan vatandaşların daha iyi hizmet alabilmesi, talep ve şikayetlerin yerine getirilebilmesi adına belirli noktalarda oluşturulan Belde Evleri’nde açılan kurslar, gerçekleştirilen sosyal yardımlar ve kültürel faaliyetler ile büyük beğeni topluyor. Belde Evleri’nde; genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk binlerce vatandaş, eğitim, hobi, spor, müzik gibi kurslarından ücretsiz olarak yararlanabilirken, bugüne kadar yetişkinler ve çocuklar için çok sayıda branşta kurs düzenlendi. Bu kurslara on binlerce Eskişehirli katılım gösterdi. Her yaştan insanı bir araya getiren, paylaşma ve yardımlaşma mutluluğunun yaşandığı Belde Evleri, özellikle kadınların hayatına dokunarak hem sosyalleşmelerine hem de ev ekonomilerine katkı sunmalarına yardımcı oluyor.
Eskişehir’de Belde Evleriyle tanışan 66 yaşındaki emekli öğretmen Hülya Yücel, Batıkent Belde Evi’nde geleneksel ve unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından biri olan çini sanatına katkı sağlamak için açılan çini kursunda, geçen yıl yaşanan, asrın felaketi olarak nitelendirilen Şubat depreminin ardından Antakya’dan Eskişehir’e geldiğini ve burada Belde Evleriyle tanıştığını anlattı.
“Belde Evleri beni büyük ölçüde iyileştirdi”
Yücel, depremden dolayı büyük bir depresyon yaşadıklarını ancak Belde Evleriyle tanışmasıyla kendisinde büyük bir iyileşme olduğuna dikkat çekerek “Eskişehir’i çok sevdiğimiz ve buranın medeniyetini, yaşam şeklini çok beğendiğimiz için depremden sonra Antakya’dan buraya geldik. Depremden sonra büyük depresyon yaşadık. Bizim evimiz yıkıldı, her şeyimiz gitti. Pijamalarımızla, kimliksiz sokaklarda kaldık. Yavaş yavaş kendimizi toparlamaya başladık. Belde Evi’ni bulmuş olmak, burada olmak, hocamızla birlikte bu güzel çalışmaları yapabiliyor olmak bana büyük bir rehabilite oldu. Beni çok büyük ölçüde iyileştirdiğini düşünüyorum. Ayrıca Belde Evleri hem yetenek olarak hem çevre olarak bana çok şey kattı. 66 yaşındayım ama yine de bir şeyleri başarmak zorundayım. Çünkü ben her şeyden önce bir anneyim. Dolayısıyla güçlü olmak, kendime bakmak ve dimdik olmak zorundayım. Bunu yapmaya çalışıyorum. Diğer arkadaşlarım kursa benden önce başlamıştı. Biz depremden sonra geldiğimiz için biraz geç başladım. Baktım herkes çok güzel şeyler yapıyor. Ben önce bir korktum, ben yapamam diye düşündüm. Hocam da bana bir iki çizim gösterdi. Şimdi hem çini işliyorum hem de satış yaparak ev ekonomisine katkı sunuyorum. Bütün hanımlara yaşı ne olursa olsun herkese tavsiye ediyorum. Ben Tepebaşı Belediyesi’ne hem sıcak karşılamaları için hem de bu tür çalışmalar gerçekleştirdiği için çok teşekkür ederim” dedi.
“Arkadaşlarına örnek oluyor”
Çini kursu eğitmeni Sevil Aktaş da kursiyeri Hülya Yücel’in azmi ile diğer katılımcılara örnek olduğunu belirterek, “Hülya Yücel çok çalışkan ve azimli. İleriye dönük hayalleri var. Hevesi ve disiplini ile diğer kursiyerlerden öne çıkıyor. Çalışma ve azmi ile kurstaki arkadaşlarına örnek oluyor. Satış yapmayı ve daha da önemlisi çini sanatını Eskişehir’e tanıtmayı hedefliyor” dedi.
“Kentimize değer katıyor”
Belde Evleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Tepebaşı’mızın simgelerinden biri olan Belde Evleri projemiz 2001 yılından bu yana kentimize değer katıyor. Belde Evlerimiz, 7’den 70’e tüm Eskişehirlilerin sevdiği sıcak birer yuva gibi. Bu aile sıcaklığını hissettiğimiz için çok mutluyuz. Başta kadınlarımız olmak üzere tüm Eskişehirliler Belde Evleri’ni çok seviyor. Kadınlarımız burada hem sosyalleşiyor, hem kendilerine zihinsel olarak rahatlıyor hem de ev ekonomilerine katkıda bulunma imkanı yakalıyor. Tepebaşılı hemşehrilerimiz bu merkezleri doldurduğu için projemiz anlam kazanıyor, bunun için mutluyuz” diye konuştu.
KAYNAK: İHA