Eşyalar çift yaratılmıştır.

 ‘’Eşyanın hakikati zıddının bilinmesiyle anlaşılır= İnnema el-eşyae tuğrefu bi-ezdadiha’’

Yüce kitabımızda konu insana yüklenen 2 zıt programla açıklanır.

(7) Nefse ve onu (insanın özü olarak) şekillendirip düzenleyene;

8﴿  Ona kötü(fücur) ve iyi olma(takva)  kabiliyetlerini verene!

9﴿  Nefsini arındıran elbette kurtuluşa ermiştir.

10﴿  Onu arzularıyla baş başa bırakan da ziyan etmiştir. Şems, 91/7-10

Nefsini fücurdan/kötülükten arındırıp temizleyen kurtulmuş, herhangi bir çaba ve gayret ortaya koymadan nefsini kendi halinde bırakan ise fücur bataklığında boğulmuş, dünya ve ahiret zararına girmiştir.

Şu hakikat kesindir ki;

Nefsin fücurdan/kötülükten temizlenip takva ve iyiliğe yönlendirilmesi için gayret ve çaba gerekirken, fücur/kötülüğe boğulması için sadece kendi haline bırakmak yeterlidir.

Rabbim bize tertemiz emanet ettiği gönül ve akıllarımızı imtihan süresi boyunca göstereceğimiz gayret ve çaba ile cennet karşılığında tekrar temiz teslim almak istiyor.

‘’ Allah, kendi yolunda çarpışırken öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında cennet vermek üzere satın almıştır. Bu, Allah’ın Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da yer almış gerçek bir vaadidir. Kim Allah’tan daha fazla sözüne bağlı olabilir! O halde yaptığınız bu alışverişten ötürü sevinin. İşte büyük bahtiyarlık da budur.’’ Tevbe, 9/111

Yaratıcımıza ayna olması, O’nun esmasının yansıması murat edilen gönülleri fücurdan temiz tutmak kulluğumuzun gereğidir.

Biz temiz tuttukça Rabbimiz gönüllerimize her geçen gün daha çok esmasıyla tecelli edecektir.

Bu tecelli halife olarak yaratılan insandan beklenen en önemli üründür.

O halde şunu rahatlıkla ifade edebiliriz:

’En büyük engel Allah’ın tecelli makamı olan gönlü fücurla, günahla kirletmektir.’’

Rabbimiz bizden kendinin her daim tecelli halinde olacağı engelsiz gönüller istiyor:

‘’İnsanların diriltileceği gün ve Allah’a temiz bir gönülle gelenler dışında malın da çocukların da fayda vermeyeceği gün beni mahcup etme!" Şuara, 26/88