Sular yükselince, balıklar karıncaları yer... 

Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... 

Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir... 

Çünkü kimin kimi yiyeceğine ‘suyun akışı’ karar verir...  - Kızılderili sözü

GEÇEN HAFTANIN ANALİZİ

Geçen haftaki yazımızdan sonra gerek web sayfası üzerinden gerekse özelden birçok yorum aldığımızı belirtelim. Bazen eleştirilmek hoşumuza gitmese de empati yapmayı ihmal etmemeliyiz. Bu hafta ağırlıklı olarak eğitim, ekonomi ve termal turizm konularına odaklanmaya çalışacağız.  

AFYONKARAHİSAR’DA EĞİTİM POLİTİKAMIZ VE GELECEK

Eğitim politikalarımız hem ülkesel hem de yerel açıdan önemli, belki genel politikalara müdahale şansımız yok ancak il içi eğitim politikalarımızın da çok daha tatmin edici olmadığı gerçeğini biliyoruz. İlimizde milli eğitim bünyesinde yaklaşık olarak 250 okul, 70.834 öğrenci ve 3.486 öğretmen var. İlçeler arasında ilk üç sırada gelen ilçeler sırasıyla; 63 okul, 8.204 öğrenci ve 570 öğretme ile Bolvadin; 75 okul, 7.722 öğrenci ve 825 öğretmen ile Sandıklı ve 43 okul, 5.928 öğrenci ve 595 öğretmen ile Dinar. Bu sayılar her yıl üç aşağı beş yukarı değişebiliyor. LGS sınavlarında ilimizin ortalama değerlerinin çok kötü olduğunu biliyoruz. Bu yıl açıklanmadığı için en azından kötü olduğumuzu bilmiyoruz. Ancak bu durum bizleri yanıltmasın, doğru adımlar için sınav istatistiklerinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde kendimizi kandırmaya devam ederiz. Aslında yukarıdaki sayılar arasındaki ilişkiye bakarsanız, roman yazılır. Örneğin Afyonkarahisar merkezde öğrenci başına düşen öğretmen % 4.9 iken; Bolvadin’de bu sayı % 6.9; Sandıklı’da % 10.6’ya ve Dinar’da da % 10’a denk geliyor. Sayılar açısından konuya baktığımızda, bir çarpıklık olduğu da bir gerçek. 

Üniversiteler açısından ilimize odaklandığımızda; 1992 kurulan Afyon Kocatepe Üniversitemiz ve 2018 yılında AKÜ’den ayrılarak kurulan Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitelerimiz var. Kocatepe Üniversitemizin geçmişi 1992 yılların öncesine gitmekle birlikte, kendi içerisinden 2006 yılında kurulan Uşak Üniversitesi ve 2018’deki kurulan AFSÜ ile iki üniversite çıkarmıştır. Dolayısıyla Afyon Kocatepe Üniversitemiz ilimiz için önemli bir marka ve fırsatlar yeridir. Neden bir markadır, çünkü AKÜ kimliği adını, kurtuluş savaşımızın simgesi zaferin merkezi “Kocatepe”den alır. Dolayısıyla ismi bağımsızlığı, özgürlüğü ve mücadeleyi barındırır. Neden fırsatlar yeridir? Çünkü AKÜ, çok iyi bir kampüs altyapısı ve ayrılmış olan sağlık bilimleri birimlerine bağlı hafiflemiş örgütsel yapısıyla asıl alanına, bilimselliğe ve reel sektöre odaklanabilir. Bunun yanında toplum ve STK’lar ile bütünleşmiş çok yönlü eğitim aktiviteleriyle bölgenin farklılaşan üniversitelerinden birisi olabilecekken, açılacak bir AKÜ Kolejiyle de hem yerel hem de bölgenin kademeli bir merkezi eğitim üssü konumuna gelebilir. Bugün itibariyle AKÜ’de 300 bölüm, 36.000’den fazla öğrenci ve 1000’i aşkın akademik personel vardır. Önlisans ve lisans eğitimi yanında lisansüstü çalışmalar dikkate alındığında, eğitimin matriks yapısı çok daha iyi anlaşılabilecektir. Belki de asıl odaklanılması gereken noktalar, burasıdır. Çünkü araştırma üniversitesi hüviyetine sahip üniversitelerin asıl odaklandıkları alanlar lisansüstü alanlardır. Aslında bunu üniversiteler arasında bir kademe atlaması olarak düşünebilirsiniz. Buna karşın ulusal olarak düşündüğümüzde bana göre, ülkemizin en önemli eğitim problemlerinin başında, akademik dolgunluk ve doygunluk yaşanmadan açılan iddialı lisansüstü bölümler gelir. Çünkü lisans eğitiminden farklılaşamayan bir lisansüstü eğitim, hem eğitici hem de öğrenci için sıkıcı olacaktır. Bunun yanında ülkenin üretim, beyin ve katma değer gücüne de herhangi bir olumlu katkı sunamayacaktır. Belki kıyaslamak çok doğru olmaz ama yurt dışı köklü üniversitelerin bazılarında, bırakın lisansüstü zenginliği, lisans eğitimi alan yabancı öğrenciler için kullanılan ders kitapları bile dil yetersizliği yaşayabilecek öğrenciler için daha basit bir dille dizayn edilebilmektedir. Uygulama altyapıları da aynı şekilde … 

AFSÜ’ne baktığımızda odaklanma konuları aslında çok daha net; onkoloji ve fizik tedavi hastanelerimiz Afyonkarahisar için önemli değerlerdir. Branşlaşma anlamında marka haline gelinebilir. Hatta YÖK’ün her yıl belirlediği odaklanmış ya da ihtisaslaşmış üniversiteler arasına belli kategorilerde yoğunlaşılabilir. Ancak sağlık sektörü tanımının da içerdiği gibi karmaşık bir örgütsel yapıya sahiptir ve yönetilmesi zordur. Sağlık kuruluşlarında hasta-doktor diyaloğunun önemli olduğunu düşündüğümüzde, marka değere katkı yapan hocalarımızın tedariki ve olanların da değerinin bilinmesi ilerleyen dönemler için önemli bir süreç yönetimi gerektirecektir. 

Diğer bir problem, Afyonkarahisar gençliğinin üniversitelerimize bakışı ile ilgili, birçok genç Afyonkarahisar’daki üniversiteleri tercih etmek istemiyor. Bunun nedeni muhtemel üniversitelerle ilgili değil. Ancak üniversite toplum ilişkisinin geliştirilmesi gerektiği de bir gerçek. Dolayısıyla gençler önyargılı hareket etmemeli, kampüslerimizi ziyaret ederek, gelecek adımlarını planlamalıdırlar.   

 TERMAL GÜCÜMÜZ VE KAPASİTEMİZ

Afyonkarahisar ilimiz gerek termal alanda gerekse otelcilik konseptinde, bırakın Türkiye’yi dünyanın en önemli merkezlerinden birisidir. Belki abarttığımı düşünebilirsiniz, ancak 30’u aşkın gittiğim ülkelerde, gerek lezzet gerekse ulaşılabilirlik ve fiyat açısından çok önemli bir üstünlüğe sahibi olduğumuzu görebiliyorum. Bunun yanında Türkiye’nin birçok ilindeki termal tesislere göre de hem kalite hem de hizmet sunumu açısından önemli bir üstünlüğe sahibiz. İlimize gelen ortalama 1.000.000 kişilik bir potansiyeli dikkate aldığımızda, termal turizm Afyonkarahisar’ın geleceğidir. Bugün sadece Afyonkarahisar merkezi; 47 tesis, 3.549 oda sayısı ve 7.798 yatak kapasitesi ile önemli bir turizm üssüdür. Termal turizm sayıları bakımından il merkezini takip eden; İhsaniye, 93 tesis, 3.481 oda 12.781 yatak sayısı; Sandıklı, 13 tesis, 1.581 oda ve 3.662 yatak sayısı ve Bolvadin, 5 tesis, 264 oda ve 922 yatak sayısı ile ilk üç’de yer alan ilçelerdir. Bu üç ilçe içerisinde hem Sandıklı hem de İhsaniye merkezden sonra en çok 5 yıldızlı otele sahip ilçelerdir. Bolvadin ise ağırlıklı olarak otel konsepti dışında hizmet sunan ve son dönemlerde yapılan yeni yatırımlarla, bölgenin önemli bir termal merkezi konumuna gelebilir.   

 KİTAP TAVSİYEM…

Elif Şafak’ın “Ustam ve Ben” isimli eseri, okumayı sevenlere, tarihi, maziyi sorgulamak isteyenlere ve de kitap sevgisini hissedenlere güzel bir bakış açısı sunuyor. Uzun zamandır okumak istediğim eserlerden birisiydi. Yazarın notundan Prof.Dr.G.Necipoğlu’nun “Sinan Çağı” isimli çalışmasından esinlendiğini anlıyoruz. Mümkün olduğunca gerçeklere bağlı kalınmaya çalışıldığını görüyoruz. Coronalı günlerde okumanız dileğiyle. Bazı satırlarını özetleyelim: Kitapta veba salgını anlatılırken “her mahalle kendi içine kapandı; her sokak sakinlerinin dışarı çıkmadığı bir kaleye dönüştü”. “Kalleş ile kardeş yakın iki kelime. İnsana ihanet, beklemediği yerden gelir”. “Üstatlar mühimdir ama kitaplar daha aladır, unutma. İnsanın bir kütüphanesi varsa bin öğretmeni var demektir.” “Köprüler kurmak isteyen kişi birden fazla dil konuşmalı”.